İstanbul'da yaşanan büyük deprem sonrasında vatandaşlar gelişmeleri yakından takip ediyor. Bu bağlamda artçı deprem ve öncü deprem kavramları konuşulmaya başladı. Peki artçı deprem nedir? Öncü deprem nedir? Artçı deprem, şiddetli depremlerin ardından olan depremlere denilmektedir. Bu depremler uzun bir süre devam eder ve büyük depremle kırılmış yer altı tabakalarının iyice yerleşmesini sağlar. Deprem uzmanları ise büyük İstanbul depremi hakkında açıklamalar yaptılar. Deprem uzmanı Şükrü Ersoy'dan önemli açıklama geldi. "Deprem gerçeğini bugün bir kez daha hatırladık. 5.8 büyüklüğündeki deprem enerji olarak yeri kırabilecek bir enerjiye sahip. Elbette bundan sonra büyük deprem olabilir mi? Teorik olarak olur dedi.
Artçı deprem nedir?
Artçı deprem, şiddetli depremlerin ardından olan depremlere denilmektedir. Bu artçı depremler uzun bir süre devam eder ve büyük depremle kırılmış yer altı tabakalarının iyice yerleşmesini sağlar. Artçı deprem ile ana şok sonrası yerkürede değişen katman şekilleri, depremle birlikte hareket eder ve sürtünmeler devam eder, bundan ötürü artçı depremler de şiddeti düşük şekilde hissedilir. Ana depreme göre daha küçük deprem olan artçı depremleri hafif sarsıntılar olsa da başka yerdeki fayların büyük sarsıntılar oluşturmasına neden olur.
Öncü deprem nedir?
Düşük depremli bir deprem sonrası yaşanan daha şiddetli depremlere öncü deprem adı verilir. Yer kabuğu içindeki kırılmalar nedeniyle ani olarak ortaya çıkan titreşimlerin dalgalar halinde yayılarak geçtikleri ortamları ve yer yüzeyini sarsma olayına "DEPREM" denir. Deprem, insanın hareketsiz kabul ettiği ve güvenle ayağını bastığı toprağın da oynayacağını ve üzerinde bulunan tüm yapılarında hasar görüp, can kaybına uğrayacak şekilde yıkılabileceklerini gösteren bir doğa olayıdır. Depremin nasıl oluştuğunu, deprem dalgalarının yer yuvarı içinde ne şekilde yayıldıklarını, ölçü aletleri ve yöntemlerini, kayıtların değerlendirilmesini ve deprem ile ilgili diğer konuları inceleyen bilim dalına "SİSMOLOJİ" denir.
DEPREM UZMANI ŞÜKRÜ ERSOY'DAN AÇIKLAMA
"Deprem gerçeğini bugün bir kez daha hatırladık. 5.8 büyüklüğündeki deprem enerji olarak yeri kırabilecek bir enerjiye sahip. Elbette bundan sonra büyük deprem olabilir mi? Teorik olarak olur.
Ama öyle görünüyor ki 5,8 büyüklüğündeki bu deprem bağımsız bir deprem. İki gün önceki 4,6 büyüklüğündeki deprem de bağımsız bir deprem. Bu da bir süre birkaç hafta devam edecek. Bunlar 4 büyüklüğünde olabilir 5 büyüklüğünde olabilir. Bu anlarda paniklememek gerekiyor. Bu işlerden en fazla paniklediğimiz zaman zarar görebiliyoruz.
Ailesel sorumluluklarımız var ve bu yüzden dikkatli olmalı fazla panik yapmamalıyız. Kaygı ve korkular elbette olacaktır ama bu depremler yaşanacak."
DEPREM ÇEŞİTLERİ
Depremler oluş nedenlerine göre değişik türlerde olabilir. Dünyada olan depremlerin büyük bir bölümü yukarıda anlatılan biçimde oluşmakla birlikte az miktarda da olsa başka doğal nedenlerle de olan deprem türleri bulunmaktadır. Yukarıda anlatılan levhaların hareketi sonucu olan depremler genellikle "TEKTONİK" depremler olarak nitelenir ve bu depremler çoğunlukla levhalar sınırlarında oluşurlar.Yeryüzünde olan depremlerin %90'ı bu gruba girer. Türkiye'de olan depremler de büyük çoğunlukla tektonik depremlerdir. İkinci tip depremler "VOLKANİK" depremlerdir. Bunlar volkanların püskürmesi sonucu oluşurlar.Yerin derinliklerinde ergimiş maddenin yeryüzüne çıkışı sırasındaki fiziksel ve kimyasal olaylar sonucunda oluşan gazların yapmış oldukları patlamalarla bu tür depremlerin maydana geldiği bilinmektedir. Bunlar da yanardağlarla ilgili olduklarından yereldirler ve önemli zarara neden olmazlar. Japonya ve İtalya'da olusan depremlerin bir kısmı bu gruba girmektedir. Türkiye'de aktif yanardağ olmadığı için bu tip depremler olmamaktadır. Bir başka tip depremler de "ÇÖKÜNTÜ" depremlerdir.
Bunlar yer altındaki boşlukların (mağara), kömür ocaklarında galerilerin, tuz ve jipsli arazilerde erime sonucu oluşan boşlukları tavan blokunun çökmesi ile oluşurlar. Hissedilme alanları yerel olup enerjileri azdır fazla zarar getirmezler. Büyük heyelanlar ve gökten düşen meteorların da küçük sarsıntılara neden olduğu bilinmektedir. Odağı deniz dibinde olan Derin Deniz Depremlerinden sonra, denizlerde kıyılara kadar oluşan ve bazen kıyılarda büyük hasarlara neden olan dalgalar oluşur ki bunlara (Tsunami) denir. Deniz depremlerinin çok görüldüğü Japonya'da Tsunami'den 1896 yılında 30.000 kisi ölmüştür.
DEPREM ŞİDDET CETVELİ
Şiddet cetvellerinin açıklamasına geçmeden önce, burada kullanılacak terimlerin belirtilmesine çalışılacaktır. Özel bir şekilde depreme dayanıklı olarak projelendirilmemiş yapılar üç tipe ayrılmaktadır: A Tipi : Kırsal konutlar, kerpiç yapılar, kireç ya da çamur harçlı moloz taş yapılar. B Tipi : Tuğla yapılar, yarım kagir yapılar, kesme taş yapılar, beton biriket ve hafif prefabrike yapılar. C Tipi : Betonarme yapılar, iyi yapılmış ahşap yapılar. Siddet derecelerinin açıklanmasında kullanılan az, çok ve pekçok deyimleri ortalama bir değer olarak sırasıyla, %5, %50 ve %75 oranlarını belirlemektedir.
Yapılardaki hasar ise beş gruba ayrılmıştır : Hafif Hasar : İnce sıva çatlaklarının meydana gelmesi ve küçük sıva parçalarının dökülmesiyle tanımlanır. Orta Hasar : Duvarlarda küçük çatlakların meydana gelmesi, oldukça büyük sıva parçalarının dökülmesi, kiremitlerin kayması, bacalarda çatlakların oluşması ve bazı baca parçalarının aşağıya düşmesiyle tanımlanır. Ağır Hasar : Duvarlarda büyük çatlakların meydana gelmesi ve bacaların yıkılmasıyla tanımlanır. Yıkıntı : Duvarların yarılması, binaların bazı kısımlarının yıkılması ve derzlerle ayrılmış kısımlarının bağlantısını kaybetmesiyle tanımlanır. Fazla Yıkıntı : Yapıların tüm olarak yıkılmasıyla tanımlanır. Şiddet çizelgelerinin açıklanmasında her şiddet derecesi üç bölüme ayrılmıştır. Bunlardan; a) Bölümünde depremin kişi ve çevre, b) Bölümünde depremin her tipteki yapılar, c) Bölümünde de depremin arazi üzerindeki etkileri belirtilmistir.