Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 7'nci Türk Konseyi Zirvesi'ne katılmak üzere geldiği Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de İş Konseyi toplantısında konuştu.
Erdoğan'ın burada yaptığı konuşmadan öne çıkanlar şöyle:
Biz iki ayrı devlet olsak da aynı milletin evlatlarıyız. Her fırsatta iki devlet tek milletiz dedik, diyoruz. Şimdi de diyoruz ki '6 devlet tek milletiz'
Azerbaycan'a olduğu gibi Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan'ı da kendimizden ayrı görmedik, görmüyoruz. Hepimiz aynı dili konuşan, aynı dine inanan tarihi, kültürü, medeniyeti bir 300 milyonluk çok büyük bir aileyiz.
Türkistan coğrafyası bizim anayurdumuz ana coğrafyamızdır. Misafirlerimize, girişimcilerimize ayrıca şükranlarımı sunuyorum.
Sınırların mesafelerin anlamını yitirdiği dünyamızın devasa köye dönüştürdüğü bir dönemi yaşıyoruz. Aynı coğrafyayı paylaşan, aynı kültür havzasından beslenen milletlerin daha fazla bir araya geldiğini görüyoruz. Yarın yedinci zirvesini yapacağımız Türk Konseyi, bu alanda hayata geçirdiğimiz en kritik işbirliği mekanizmasıdır.
Merhum İsmail Gaspıralı'nın 'dilde, fikirde, işte birlik' dediği tam 1 asır sonra adeta gerçeğe dönüşmüştür. Özbekistan'ın tam üyeliği ile konsey daha da güçlenmiştir.
'MACARİSTAN'IN GÖZLEMCİ ÜYELİĞİ ÇOK DEĞERLİ KAZANIMDIR'
Son olarak Macaristan'ın gözlemci üye olarak Türk keneşine katılımı ise çok değerli bir kazanımdır. Amacımız tek bir soydaşımızın dışarıda kalmadığı güçlü, kapsayıcı bir yapıyı tesis etmektir.
'TÜRKİYE SON YILLARDA 4 MİLYON GÖÇ ALMIŞ BİR ÜLKEDİR'
300 milyonluk Türk dünyası içinde barındırdığı muazzam potansiyeli ancak bu manada hayata geçirebilir. İş dünyasının lokomotif rolünü oynamadığı her proje akim ve eksik kalmaya mahkumdur.
İş adamlarımız ticari ve ekonomik ilişkilerimizin Alperenleridir.
İş dünyamızı, siz ticaret erbabımızı bir araya getiren çalışmalara büyük önem veriyoruz.
İkili ticaretimizin önündeki engelleri kaldırırken, ortak ulaşım projeleriyle ülkelerimiz arasındaki mesafeleri kısaltıyoruz.
Türk dünyası olarak hem birbirimize hem de Avrupa'dan Amerika'ya kadar dünyadan farklı ülkelerine göç veriyoruz.
Her yıl binlerce insanımız başka ülkelere göç ediyor. Türkiye 1960'dan itibaren vatandaşlarını yurtdışına işçi olarak göndermiş son yıllarda göç almış bir ülkedir.
'YURT DIŞINA YATIRIM YAPMA İÇİN GİDEN KARDEŞLERİMİZ VAR'
Türk Cumhuriyetlerinden de onmilyonlarca kardeşimiz bir başka ifadeyle diasporamız var. Değerli dostum İlham Aliyev'in dediği gibi bir milletin iki diasporası olmaz. Biz Kazak, Özbek, Türkmen, Azeri, Kırgız, Tatar, Çerkes, Ahıska, Çeçen tüm kardeşlerimize Türk diasporasının doğal bir üyesi gözüyle bakıyoruz.
Elbette bu insanlar anavatanlarıyla bağlarını koparmadılar fakat geleceklerini kendi ülkelerinde değil göç ettikleri yerlerde görmeye başladılar.
Yurtdışına giden insanlarımız arasında artık sadece işçiler değil doktor, siyasetçi, akademisyen, bakan hatta bulundukları şehirleri yöneten belediye başkanları var.
'TÜRK DİASPORASINI GÜÇLENDİRMEK İÇİN ELİMİZDEN GELENİ YAPIYORUZ, YAPACAĞIZ'
Doğrudan iş kurmak, yatırım yapmak, ticari faaliyette bulunmak gayesiyle yurtdışına gidenlerin oranı artıyor. Biz de Türk diasporasını daha da güçlendirmek için elimizden geleni yapıyoruz, yapacağız.
'TÜRKİYE YAKLAŞIK 40 YILDIR ARALIKSIZ BÖLÜCÜ TERÖRLE MÜCADELE EDİYOR'
Bizler coğrafi konum nedeniyle terör tehdidine daha fazla maruz kalıyoruz. DEAŞ'tan FETÖ'ya PKK'dan El Kaidesi'ne kadar dünyanın en kalleş terör örgütlerinin hedefi olmuş vatandaşlarını kurban vermiş bir ülkeyiz. 40 yıllık terörle mücadelemizde pek çok hadise yaşadık. Dost bildiklerimizin ayak oyunlarına maruz kaldık.
DEAŞ ile mücadele gerekçesiyle vahşi bir terör örgütü 30 bin TIR dolusu silahla donatıldı. Dünyanın gözü önünde yaşandı. Dergilerinin kapakları terörist fotoğraflarıyla süslendi. Ambargo'dan yaptırıma kadar türlü tehditlere maruz kaldık.
'BU ARAP LİGİ SURİYE'Yİ ÇIKARANLARDAN DEĞİL Mİ'
Şu son attığımız adımın tek sebebi var. Orayı terörden temizlemek ve sahiplerine teslim etmektir. El Bab'da 3 bin 500 DEAŞ'lı etkisiz hale getirip derdest ettik. Dünya bunu görmüyor.
Aynı şekilde Cerablus'u biz bu teröristlerden temizledik mi? Cerablus'ta şu an Türkler mi var? Yok! Gerçek sahipleri var. Ey Avrupa Birliği bunu görmüyor musun, ey Arap Ligi sen bunu görmüyor musun? Bu Arap Ligi, Suriye'yi Arap Ligi'nden çıkaranlardan biri değil miydi? Şimdi yeniden Arap Ligi'ne alma adımını atıyorlar. Bu ne menem iştir?
Türkiye NATO'nun üyesi mi? AB üye ülkelerin tamamına yakın NATO üyesi mi? Ne zamandan beri terör örgütleri NATO üyesine karşı savunulur hale geldi. Yoksa bu terör örgütlerini siz NATO'ya üye olarak aldınız da benim mi haberim olmadı?
'TERÖR ÖRGÜTÜNÜN SİYASİ MEKANİZMASI HARİCİNDE YEK VÜCUDUZ'
Bu ikiyüzlülük, bu çok yüzlülük neyle izah edilir? PKK, AB'nin terör örgütleri listesindedir. PKK'nın bu diğer PYD/YPG gibi yan kolları aynı şekilde birlikte hareket ediyorlar. Şu anda Suriye'de gerek ÖSO bütün arama taramaları yaparken, hatta cezaevini DEAŞ'lıları çıkardılar. Orada kimin resmi var? Terörist başının resmi var. İşte ispat. Buyrun PKK.
Siz bizi ne zannediyorsunuz? Bütün gerçekleri biz istihbarat örgütlerimizle her şeyi gayet iyi biliyoruz. Ama siz inadına bunu yapıyorsunuz. Niye? Güçlenen Türkiye karşısında böyle adımı atıyorsunuz.
Onun için biz bu attığımız adımdan vazgeçmeyeceğiz. Ne derseniz deyin!
Biz Mehmedimizle, Mehmetçiğimizle, Suriye evet Milli Ordusu'yla oradayız. Şu anda bu yolculuğumuz devam ediyor, edecek. Şu anda bütün kardeşlerimiz Mehmetçiklerimiz ve Özgür Suriye Ordusu bu mücadeleyi sürdürürken biz de buradayız. Bu mücadeleden yılmayacağız.
Şu anda milletimiz yekvücut halinde sadece terör örgütünün sözde siyasi organizması var onun haricinde hep beraberiz.
'EY AVRUPA BİRLİĞİ! NEDEN DİYARBAKIR'A ANNELERİN YANINA GİTMİYORSUN?'
Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı harekatları ülkemizin terörle mücadelede hiçbir ayrım yapmamızın nişaneleridir. Bu harekatlarda 4 bin kilometre karelik alanı DEAŞ ve YPG'li teröristlerden temizlemiştik. Bu kez Fırat'ın doğusunu terörden arındırmayı hedefliyoruz.
Suriye'nin kuzeyindeki PKK, YPG kaynaklı terörün tamamen ortadan kaldırılmasıdır. Buradan bize tehdit var.
700'ü aşkın havan topu bizim ülkemize ilçelerimize atıldı, 18 şehidimiz var, 200'e yakın şehidimiz var. 9 aylık Muhammedimiz şehit oldu. Hani sivil öldürmüyordu bunlar? Bunların sivil vatandaşlarımızı öldürmediği zaman mı var? Teröristin yaptığı iş bu.
Son dönemde güvenlik güçlerimizi hedef alan terör örgütünün arkasında YPG'liler var. Ey Avrupa Birliği neden Diyarbakır'daki o annelerin yanına gitmiyorsun. İşlerine gelmez. Gelse de gelmese de biz bu yola kararlılıkla devam ediyoruz. Bunlar etnik temizlik yaptılar, muhaliflerini katlettiler. Bunlar belgeli olduğu halde hala sesini çıkarmıyorlar.
'ARAP LİGİ KARAR ALSA NE YAZAR ALMASA NE YAZAR?'
Ey Arap Ligi, şu anda 3 milyon 650 bin Arap bizim topraklarımızda misafir. Neden görmüyorsunuz bunları? Nereden kaçtı bunlar? Suriye'den varil bombalarından kaçtılar. Bir kardeşlik görevi yapıyoruz. Siz bir kuruş destek mi verdiniz bunlar için. Şimdi Türkiye ile ilgili ileri geri kararlar alıyorsunuz. Alsanız ne yazar almasanız ne yazar.
AB söz verdi. 6 milyar Euro, 3+3 biz destek vereceğiz diye. Bizim milli bütçemize değil AFAD'a, Kızılay'a. Şu ana kadar gelen 3 milyar Euro. Bizim şu ana kadar yaptığımız harcamalar 40 milyar dolar. Hala da yapıyoruz ve yapacağız. Gelse de gelmese de yapacağız. Bizim medeniyetimizde bu tür darda kalmışların elinden tutmak var.
'BENİM PARTİMDE 50 KÜRT ORİJİNLİ MİLLETVEKİLİ VAR'
Şimdiye kadar 550'nin üzerinde teröristi etkisiz hale getirdik. Bunların 500'ü ölmüş vaziyette. 26'sı yaralı durumda. Bunların içinde 24'ü de teslim olmuş durumda.
Barış Pınarı harekatının Kürtler'i hedef aldığı, DEAŞ'la mücadeleyi zaafa uğratacağı, demografik yapıyı değiştireceği, siyasi çözümü tıkayacağını söyleyenlere şunu söylüyorum iddialarınızın hepsi yalan, iftira ve bühtandır. Bizim işimiz teröristlerledir.
Benim partimin parlamentodaki Kürt milletvekili sayısı 50'dir. Ana muhalefette kaç tane var bilmiyorum. Böyle bir ayrımcılık olsa herhalde bu olmazdı.
Türkmüş, Kürtmüş, Arapmış asla! Biz yaradılanı yaradandan ötürü sevdik, onun için.
'HAREKATIN İKİNCİ GAYESİ 3 MİLYON 650 BİN SURİYELİNİN VATAN HASRETİNİ BİTİRMEKTİR'
Suriye'nin kuzeyindeki terör bataklığı kurutulmadan ne ülkemiz, ne bölgemiz, ne de Suriye halkı huzura kavuşacaktır. ülkemizde 3 bilyon 650 bin Suriyeli'nin vatan hasretini bitirmek hedefimizdir.
Ülkemizde Kürt mülteci var. Obama zamanında Kobani'den kaçtılar. Niye bunları görmüyorsunuz?
Türkiye Suriye kaynaklı düzensiz göç akınına en fazla maruz kalan siyasi, sosyal ve ekonomik olarak en ağır bedeller ödeyen ülkelerin başında geliyor.
'VERDİKLERİ SÖZLERİN HİÇBİRİNİ TUTMADILAR'
Türkiye Suriye kaynaklı düzensiz göçe en fazla maruz kalan ülke, en ağır bedeli ödedi. Yaptığımız harcama 40 milyar doların üzerinde. Tüm liderlere Suriye'nin kuzeyinde güvenli bölge ilan edelim dedik. Bu insanları çadırlardan kurtaralım dedik. Hepsi çok güzel dedi ama destek vermeye gelince kimse bir kuruş vermedi. Buraya kimler gelecek, mülteciler gelecek.
'BATILI ÜLKELER TARAFINDAN YPG MEŞRULAŞTIRILMAYA ÇALIŞILDI'
Uluslararası toplumdan istediğimiz karşılığı alamadık. Bugüne kadar verdikleri sözleri tutmadılar. Fedakarlığımızın kıymetini bilmediler. YPG terör örgütü meşrulaştırılmaya çalışıldı. Türkiye'Yİ kendi göbeğini kendi kesmeye karar verdi."