Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence'i kabulü sona erdi. Mike Pence ile birlikte ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın makamına çıktı. Erdoğan ve ABD Başkan Yardımcısı Pence'in başkanlık ettiği heyetler arası görüşme sona erdi. Görüşme 2 saat 40 dakika sürdü. Başkan Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence'in başkanlık ettiği heyetler arası görüşme sona erdi. 2 saat 40 dakika süren görüntünün ardından Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu açıklamalarda bulundu.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu'nun açıklamalarından satır başları:
PKK/YPG'nin 120 saat içinde çıkması için Barış Pınarı Operasyonuna ara vereceğiz, bu bir ateşkes değildir. Ancak terör unsurlarının çıkmasından sonra operasyonu durdurmamız söz konusu olacaktır.
YPG'nin ağır silahlarının toplanması, mevzilerinin ve tahkimatlarının imha edilmesi hususlarında mutabakat sağladık.
Bugünkü müzakerelerde Sayın Cumhurbaşkanımızın dirayetli liderliği sonucunda istediklerimizi aldık.
Fırat'ın doğusunda DEAŞ ile mücadele konusunda da eş güdüm ve iş birliği içinde çalışacağız.
DEAŞ'a karşı bugüne kadar Türkiye çok kararlı bir mücadele vermişti. Suriye'de 3 bin, Irak ile beraber toplamda 4 binden fazla DEAŞ'lı teröristi Türkiye etkisiz hale getirmişti.
Burada sadece YPG'lilerin çekilmesi değil, YPG'lilerin elindeki silahların alınması, sadece ellerindeki silahların alınması da yeterli değil, tüm muharip mevzilerinin kullanılmaz hale getirilmesi ve tahkimatların yıkılması dahil hepsi var.
20 mil yani 32 kilometre derinlikte Fırat'ın doğusunda, Irak sınıra kadar yani 444 kilometrelik bir uzunlukta hiçbir teröristin kalmaması ve tüm bu bölgenin güvenli bölge olarak tesis edilmesi... Bizim güvenliğimiz açısıdan da bu önemli.
(120 saatlik süre) Bu süreç başladığı zaman ABD'nin taahhüdü ilave yaptırımlarla ilgili herhangi bir çalışma olmayacak.
Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarından sonra, DEAŞ ve PKK'dan temizlediğimiz alanlara şu ana kadar 365 binden fazla Suriyeli döndü.
Pence'in söylediği gibi biz oraya girmeyeceğiz gibi bir şey demedik. Bizim Kobani veya başka bir taahhüdümüz olmadı.
Ara vermek demek, bizim askerimizin ve oradaki güçlerimizin çekilmesi demek değildir. Biz orada olacağız, var olmaya devam edeceğiz.