Peskov, basın mensuplarına, 22 Ekim'de, Erdoğan ve Putin'in Suriye'nin kuzeyi ile ilgili vardığı mutabakat öncesi 6 saati aşkın süren zirvenin detaylarını anlattı.
Her iki liderin Suriye'de sahadaki duruma hakim olduğunu vurgulayan Peskov, "Erdoğan ve Putin iki buçuk saat baş başa oturdu ve bu görüşmede sadece tercümanlar bulundu. Haritaları incelediler. Her ikisi de sahadaki nüansları çok iyi biliyorlar." ifadesini kullandı.
Baş başa görüşmenin ileriki aşamasında savunma bakanları ve diğer uzmanların da davet edildiğini aktaran Peskov, Erdoğan ve Putin'in bizzat mutabakat muhtırası üzerinde değişiklikler yaptığını söyledi. İki liderin, dışişleri bakanlarına bu değişiklerden sonra metinde boş kalan yerleri doldurmaları talimatı verdiğini anlatan Peskov, Rusça, Türkçe ve İngilizce hazırlanan mutabakat metninin dışişleri bakanları tarafından karşılaştırıldığını belirtti.
Peskov bütün bu sürecin 6 saatten fazla sürdüğünü ifade etti.
Ayrıca Türkiye ve Rusya Mutabakat Muhtırası'nın Avrupa açısından da önem arz ettiğine dikkati çeken Peskov, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu mutabakat aslında Avrupalıların da çıkarınadır, çünkü sınır terör unsurlarının sızmasından korunuyor, Türkiye'nin güvenliğini sağlıyor. Aynı zamanda daha sonra Avrupa'ya yönelebilecek göç akımını engelliyoruz. Bunun için Avrupa tamamen tatmin olabilir ve olmalıdır. Her şeyden önce bu mutabakattan Kürtler memnun olmalıdır."
Türkiye ve Rusya arasındaki mutabakat muhtırasının Moskova'nın mı yoksa Ankara'nın mı inisiyatifiyle yapıldığı sorusuna Peskov, "Bu ortak bir çalışmadır." şeklinde cevap verdi.