İkinci yargı paketinde dikkat çeken ayrıntı! Af ceza indirimi ne zaman Meclis'e gelecek? 25 Ekim af yasası son durum

Af yasası ne zaman çıkacak? Binlerce kader mahkumu ve aileleri af yasası ile ilgili gelecek müjdeli habere kilitlendi. Resmi makamlardan gelen af açıklamaları sonrası umutlu bekleyiş başladı. İkinci yargı paketinin içinde yer alacak infaz yasasında o ayrıntı dikkat çekiyor. Peki, ikinci yargı paketi ne zaman açıklanacak? Genel af ve ceza indirimi ne zaman Meclis'e gelecek? İşte 25 Ekim af ile ilgili son durum...

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :25 Ekim 2019 , 10:30 Güncelleme Tarihi :25 Ekim 2019 , 10:30
İkinci yargı paketinde dikkat çeken ayrıntı! Af ceza indirimi ne zaman Meclis’e gelecek? 25 Ekim af yasası son durum

İkinci yargı paketi ne zaman açıklanacak? Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın ikinci yargı paketinin hazırlandığını açıklamasının ardından binlerce vatandaşın af beklentisi arttı. Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, yargı reform paketi konusunda merak edilen sorulara yanıt verdi. Birinci paketin ceza yargılamasıyla ilgili olduğunu, ikinci pakette de hukuk muhakemesiyle ilgili düzenlemeler bulunacağını aktaran Gül, af yasasının ne zaman çıkacağı sorularına da yanıt verdi. Peki, ikinci yargı paketi ne zaman açıklanacak? Genel af ve ceza indirimi ne zaman Meclis'e gelecek? İşte 25 Ekim af ile ilgili son durum...

İKİNCİ YARGI PAKETİ NE ZAMAN AÇIKLANACAK?

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, ikinci pakete ilişkin takvimin belli olup olmadığının sorulması üzerine, tarihin Meclisin gündemi ve yoğunluğuna bağlı olarak netleşeceğini kaydetti. MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, af teklifinin ikinci infaz paketiyle birlikte ekim ayının sonunda aralık ayının başında Meclis'e geleceğini söylemişti.

BASİT YARGILAMA USULÜ
Kanunla, yargı sistemine dahil edilmesi öngörülen ikinci düzenleme ise "basit yargılama usulü" olacak.

Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını veya üst sınırı 2 yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilecek.

Basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verildiği takdirde mahkemece iddianame, sanık, mağdur ve şikayetçiye tebliğ edilerek, beyan ve savunmalarını 15 gün içinde yazılı olarak bildirmeleri istenecek.

Tebligatta duruşma yapılmaksızın hüküm verilebileceği hususu da belirtilecek. Ayrıca, toplanması gereken belgeler, ilgili kurum ve kuruluşlardan talep edilecek.

Beyan ve savunma için verilen süre dolduktan sonra mahkemece duruşma yapılmaksızın ve cumhuriyet savcısının görüşü alınmaksızın hüküm kurulacak. Mahkumiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilecek.

Mahkemece, koşulları bulunması halinde kısa süreli hapis cezası seçenek yaptırımlara çevrilebilecek veya hapis cezası ertelenebilecek ya da uygulanmasına sanık tarafından yazılı olarak karşı çıkılmaması kaydıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilecek. Hükümde, itiraz usulü ile itirazın sonuçları belirtilecek.

Mahkemece gerekli görülmesi halinde bu madde uyarınca hüküm verilinceye kadar her aşamada duruşma açmak suretiyle genel hükümler uyarınca yargılamaya devam edilebilecek.

Basit yargılama usulü, yaş küçüklüğü, akıl hastalığı, sağır ve dilsizlik halleri ile soruşturma veya kovuşturma yapılması izne ya da talebe bağlı olan suçlar hakkında uygulanmayacak.

Bu kapsama giren bir suçun, kapsama girmeyen başka bir suçla işlenmiş olması halinde de bu usul uygulanmayacak.

BASİT YARGILAMA USULÜNDE İTİRAZ
Basit yargılama usulünce verilen hükümlere karşı itiraz edilebilecek. Süresi içinde itiraz edilmeyen hükümler kesinleşecek.

İtiraz üzerine hükmü veren mahkemece duruşma açılacak ve genel hükümlere göre yargılamaya devam olunacak. Taraflar gelmese bile duruşma yapılacak ve yokluğunda hüküm verilebilecek.

Seri muhakeme ve basit yargılama usulleri 1 Ocak 2020'den itibaren uygulanacak.

1 Ocak 2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmayacak.

Düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla; kovuşturma evresine geçilmiş dosyalarda kamu davasının açılmasının ertelenmesi hükümleri uygulanmayacak.

UZLAŞTIRMA KAPSAMI GENİŞLETİLİYOR
"İş ve çalışma hürriyetinin ihlali; güveni kötüye kullanma; suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi" suçları da uzlaştırma kapsamına alınıyor.

Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen başka bir suçla "aynı mağdura karşı" işlenmiş olması halinde uzlaştırma hükümleri uygulanmayacak.

CEZA DAİRELERİNİN BOZMA YETKİSİNE YENİLERİ EKLENDİ
Bölge adliye mahkemesi ceza dairelerince duruşma açılmaksızın, cezayı kaldıran veya cezada indirim yapılmasını gerektiren şahsi sebeplere ya da şahsi cezasızlık sebeplerine bağlı olarak daha az ceza verilmesini veya cezaya yer olmadığına karar verilmesini gerektiren hallerde, hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilebilecek.

Kanunla, bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin bozma yetkisine yenileri eklendi.

Bölge adliye mahkemesi, soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmediğinin veya ön ödeme, uzlaştırma usulünün uygulanmadığının anlaşılması ya da davanın ilk derece mahkemesinde görülen bir dava ile birlikte yürütülmesinin zorunlu olması halinde, hükmün bozulmasına ve dosyanın yeniden incelenmek, hükmolunmak üzere hükmü bozulan ilk derece mahkemesine veya kendi yargı çevresinde uygun göreceği diğer bir ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verebilecek.

Kanunla, istinaf aşamasında uygulanması kabul edilen istisnai hükümlerin kapsamı genişletildi.

Buna göre sanık, müdafi, katılan ve vekilinin duruşmaya gelmemesi halinde duruşmaya devam edilerek, sanığın sorgu tutanakları anlatılarak dava yokluklarında bitirilebilecek.

Sanık hakkında verilecek ceza, ilk derece mahkemesinin verdiği cezadan daha ağır ise her durumda sanığın dinlenmesi gerekecek.

TEMYİZ EDİLEBİLECEK KARARLARIN KAPSAMI GENİŞLETİLDİ
Kanuna göre, bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin temyiz edilebilecek kararlarının kapsamı genişletildi.

Türk Ceza Kanunu'nda yer alan hakaret, halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit, suç işlemeye tahrik, suçu ve suçluyu övme, halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama, kanunlara uymamaya tahrik, cumhurbaşkanına hakaret, devletin egemenlik alametlerini, Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni, kurum ve organlarını aşağılama, silahlı örgüt, halkı askerlikten soğutma suçları nedeniyle verilen bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin kararları temyiz edilebilecek.

HÜKMÜ VEREN İLK DERECE MAHKEMESİ DEĞERLENDİRECEK
Ayrıca, Terörle Mücadele Kanunu'nun, terör örgütlerinin; cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösteren, öven, bu yöntemlere başvurmayı teşvik eden bildiri veya açıklamalarını basmak, yayınlamak suçları, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na aykırı toplantı veya gösteri yürüyüşleri düzenlemek, yönetmek ve katılmak suçları, kanuna aykırı propaganda vasıtaları ve suç işlemeye teşvik ile direnme suçları nedeniyle de verilen bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin kararları da temyiz edilebilecek.

Hüküm, kanunun yayımlandığı tarihten itibaren 15 gün içinde talep etmek koşuluyla aynı suçlarla ilgili olarak bölge adliye mahkemelerince verilmiş kesin nitelikteki kararlar hakkında da uygulanacak.

Cezası infaz edilmekte olan hükümlülerin, tutukluluğunun devam edip etmeyeceği, hükmü veren ilk derece mahkemesince değerlendirilecek.

Kanunla, bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin kesin nitelikteki kararlarına karşı yapılan itirazların öncelikle kararı veren ceza dairesi tarafından incelenmesi, dairenin itirazı yerinde görürse kararını düzeltmesi, yerinde görmez ise itirazın ceza daireleri başkanlar kurulu tarafından incelenmesi için bu kurula gönderilmesi sağlanıyor.

Kurula gönderilen itiraz dosyası hakkında, kararına itiraz edilen dairenin başkanı veya görevlendireceği üye tarafından kurula sunulmak üzere bir rapor hazırlanacak.

Dairenin itirazı yerinde görmemesi üzerine başkanlar kurulunun itiraz hakkında vereceği kararlar ise kesin nitelikte olacak.

Dörtten fazla ceza dairesi olan bölge adliye mahkemelerinde Hakimler ve Savcılar Kurulu tarafından daire başkanları arasından belirlenen ve dört üyeden oluşan başkanlar kurulu bu incelemeyi yapacak.

Başkanlar kurulunun bu maddeye ilişkin çalışma usul ve esasları Hakimler ve Savcılar Kurulu tarafından belirlenecek.

Düzenlemeyle yapılan değişiklikler, kanunun yayımlandığı tarihten önce itiraz yoluna başvurulup reddedilmiş olan itirazlar hakkında uygulanamayacak.

İNFAZIN ERTELENMESİ VE DURDURULMASI
Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunu'nda yapılan değişiklikle infazın ertelenmesine ilişkin nedenler arasına yeni bir madde eklendi.

Buna göre, bölge adliye mahkemesinde inceleme ve kovuşturmalarda verilen kararların sanık lehine olması halinde, bu hususların istinaf isteminde bulunmamış olan diğer sanıklara da uygulanma imkanı varsa bu sanıkların da istinaf isteminde bulunmuşçasına verilen kararlardan yararlanması ile hükmün bozulmasının diğer sanıklara etkisini düzenleyen maddenin uygulanma imkanı bulunduğu hallerde hükmü veren ilk derece mahkemesinden infazın ertelenmesine veya durdurulmasına ilişkin karar verilmesi istenebilecek.

Karar verilmeden önce cumhuriyet savcısı ve hükümlünün görüşlerini yazılı olarak bildirmesi talep edilebilecek.

Karar, duruşma açılmaksızın verilecek ve bu karara karşı itiraz yoluna gidilebilecek. Erteleme veya durdurma talebinin kabulü, güvence gösterilmesine veya diğer bir şarta bağlanabilecek.

KAMU DAVASININ ERTELENMESİNDE 5 YIL
Çocuk Koruma Kanunu'nda yapılan değişiklikle, kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin hapis cezalarının üst sınırı 15 yaşını doldurmamış çocuklar bakımından 5 yıl olarak uygulanacak.

ERİŞİMİN ENGELLENMESİ KARARLARI İÇERİĞE YÖNELİK OLACAK
Kanunla, İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun'da yapılan değişiklikle, bazı suçlarda verilen erişimin engellenmesi kararları, ihlalin gerçekleştiği yayın, kısım, bölüm ile ilgili olarak (URL, vb. şeklinde) içeriğe erişimin engellenmesi yöntemiyle verilecek.

Ancak teknik olarak ihlale ilişkin içeriğe erişimin engellenmesi yapılamadığı veya ilgili içeriğe erişimin engellenmesi yoluyla ihlalin önlenemediği durumlarda, internet sitesinin tümüne yönelik olarak erişimin engellenmesi kararı verilebilecek.