Barış Pınarı Harekâtı'ndaki başarı savaştan önce o bölgede yaşayıp PKK/PYD baskısından Türkiye'ye kaçan Kürtler'i sevindirdi. Bir an önce topraklarına dönmek isteyen Kürtler konuştu.
Örgüte direnen ailelerin işkence ve infaz ile karşı karşıya kaldığını söyleyen Kürtler "Savaştan önce Kürt, Arap, Türkmen ve Ermeniler bir arada yaşıyordu ve sorun yoktu. Ama savaştan önce PKK da yoktu. Ne zaman DAEŞ oraya saldırınca öne çıktılar. İnsanları zorla askere aldılar. Arap, Kürt ayrımı yapmadan herkese zulmettiler. PYD/ YPG kendi cehennemini yarattı ve bize de bu cehennemi yaşattı. Oradan Türkiye'ye gelenlerin yerine başka yerlerden kimsenin tanımadığı insanlar getirip yerleştirdiler. Türkiye'de rahat bir hayat sürüyoruz ama, güvenli bölge kurulursa, hasretini çektiğimiz topraklarımıza yeniden döneceğiz. Suriye'nin kuzeyinde bir terör devleti kurmaya çalışan YPG/PKK, Kürt ailelere baskı yaparak çocuklarını zorla ellerinden aldı. Örgüte direnen aileler, işkence ve infazlara maruz kaldı" ifadelerini kullandı.
Suriyeli 3 Milyon 674 bin 588 sığınmacının 250 binini oluşturan Kürtler, aileler, harekatla ilgili düşüncelerini anlattı.
K. Maraş'ta yaşayan ve PYD/YPG'nin korkusundan hala yüzlerini saklayan Aram ve Bejna Miran çifti: PYD/YPG/ PKK, halkın tarım arazilerine el koydu. Vergi diye haraç almaya başladı. Bizi bir ekmeğe muhtaç etti. Biz örgütün yarattığı cehennemden kaçmak zorunda kaldık. Arap, Kürt ayrımı yapmadan herkese zulmetti. Türk ordusu teröristleri köylerimizden tamamen temizlediğinde toprağımıza döneceğiz.
Münbiç'te komşuyken Türkiye'ye sığınmak zorunda kalan Avzem Abdullah (59) ile Morican Hawar (49): Örgüt kocalarımıza işkence yaptı. Çocuklarımızı zorla terör kamplarına aldı. Ülkemizi çok özledik. PYD/YPG Araplar kadar Kürtlere de kötülük yaptı. İnşallah Türk askerinin öncülüğünde evimize geri dönüp eski mutlu günlerimize kavuşacağız.
Halepli Abdullah Çavşin (46): Kürt olana, 'bizimle olacaksın, malını bize vereceksin" diyerek, Kürt olmayana ise 'sen bizden değilsin' deyip, evlerini ve mallarını ellerinden aldı.
F.R: Kamışlı'da güzel bir hayatımız vardı. Teröristler hayatı bize zehir etti. Şimdi belki de ölmüştü. Oğlumu kaçırmak istediler, biz de Türkiye'ye kaçtık.
Halep'ten kaçarak Türkiye'ye sığınan 6 çocuk ve 11 torun sahibi Halil Reşit (52): Her gün bombalar patlıyordu. Terör örgütünden dolayı rahat bir yaşam görmedik. Türkiye'ye geldiğimizde merhameti sevgiyi gördük. Güvenli bölge oluşursa evimize kavuşacağız.
Abdullah Ahmet (65): "Halep'te yaşıyorduk. Bir oğlumu savaşta kaybettim. Bir oğlum da kayıp, evime ve işyerime bombalar düştü.
Nevruz Hasan (30): Teröristler başka yerlerden insanları evlerimize yerleştirdi. Reis Erdoğan bize destek oldu. Allah razı olsun. (Sabah)