İstanbul Fatih'te kapısına 'Dikkat siyanür var' yazılı not astıkları evlerinde cansız bedenleri bulunan 2'si kadın 4 kardeşin, ön otopside siyanür içerek intihar ettikleri ortaya çıkmıştı.
EVDE ATEİZM PROPAGANDASI YAPAN KİTAPLAR BULUNDU
Türkiye'nin gündeminden düşmeyen dehşet evinde Evrim safsatasının en ateşli savunucularından Richard Dawkins'in "Tanrı Yanılgısı" kitabı bulundu. Ateizm propagandası yapan skandal kitap 2008 yılında Türkiye'de infiale neden olmuştu. Bütün dinlerin alenen inkar edildiği kitaba, halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmesi gerekçesiyle dava açılmıştı.
Dehşet evindeki intiharın sır perdesi henüz devam ederken, evin içi ilk kez görüntülendi. Evin bir odasında, sehpa üzerinde beyaz ve mavi kase ile yeşil renkte kupa olduğu hemen arkasında ise bir kitaplık, içinde kitap ve CD olduğu görülüyor.
KİTABIN ÇEVİRMENİ İFADE VERMİŞTİ
Müslüman ülkelerin hiçbirinde basılmayan kitap, Türkiye'de Temmuz 2007'de Kuzey Yayınları'ndan çıktı. Bir okur kitaptaki ifadelerden rahatsız olup Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı'na verdiği dört sayfalık dilekçeyle suç duyurusunda bulunmuştu. Mahkeme, Erol Karaaslan hakkında, "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik" ve "Mukadesata hakaret" gerekçesiyle dava açtı. Dawkins'in kitabında, dinlere hakaret niteliğinde ifadeler olduğuna yönelik soruşturma kapsamanda Erol Karaarslan, Aralık 2007'de Şişli Cumhuriyet Savcısı'na ifade vermişti.
Oxford Üniversitesi Profesörü Richard Dawkins'in Tanrı Yanılgısı (The God Delusion) kitabının ilk duruşması yapılmış ve duruşmada Cumhuriyet Savcısı Mücahit Ercan kitabın şüpheli Erol Karaaslan tarafından bizzat yazılmadığını, çevirisinin yapıldığını belirterek beraatini istemişti.
"KAMU VİCDANINI RAHATSIZ EDEN TÜRDEN BİR KİTAP"
Şişli Başsavcılığı soruşturma sürecinde dosyayı bilirkişi incelemesi yaptırmak üzere Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanlığı'na göndermiş, Marmara Üniversitesi tarafından düzenlenen bilirkişiraporunda, kitap hakkında şu değerlendirmelerde bulunulmuştu:
"Mütercimin adını gizleme ihtiyacı hissetmesi, yayınevinin açık adres vermekten kaçınması, yapılan işin kamu vicdanını rahatsız edecek ve tepkilere neden olacak türden bir şey olduğunu kabullendiklerini göstermektedir.
İnceleme konusu kitap ele alındığında, hemen birçok bölümünde eleştiri sınırlarının aşıldığı, farklı inançtan kişilerin rencide edildiği ve saldırgan deyimlerin kullanıldığı görülmektedir. Yazar kitabında; alay, aşağılama, hakaret, küçük düşürme gibi insanlar arasında huzuru bozucu ve birinin diğerine öfke duymasına neden olabilecek nitelemeleri çokça kullanmaktadır.
İnanç özgürlüğünü ihlal eden saldırgan ifadelerin kamu düzenini bozucu nitelik taşıdığı tartışmasızdır. Hz. Peygamber hakkında yayınlanan hakaretamiz bir karikatürün dünya çapında neden olduğu tartışma ve kavgaların sosyal kargaşalara ve cinayetlere vardığı hepimizin malumudur. Bu durum, inanç gibi hassas bir konuda yapılan yayınların çok özel itina gerektirdiğini göstermektedir. Bu arada kitaptaki küçük düşürmeye matuf, aşağılayıcı ifadelerin sözünü ettiğimiz karikatürden çok daha kışkırtıcı nitelik arzettiğini de önemle belirtmek isterim."