İşte Ömer Çelik'in açıklamaları:
Bir gazeteci, "Bir CHP'li Külliye'ye giderek Cumhurbaşkanı Erdoğan'la görüştü" diye mesnetsiz bir haber yaptı. Haberde Cumhurbaşkanımızın CHP Genel Başkanlığı için o CHP'liye destek verdiği iddia edildi.
Her bakımdan yalan olduğu belli olan iddialar. Belge yok. Mesnet yok. İsmi dolaştırılan Muharrem İnce en güçlü şekilde yalanladı. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun böyle bir görüşme olduğu iddialarını net dille yalanladı.
Kemal Kılıçdaroğlu ise her zamanki gibi doğru haber gibi bir kaygısı olmadığını, kendisi açısından yalan da olsa elverişli haber peşinde olduğunu gösterdi ve "böyle bir görüşme var, ismi biliyorum" dedi.
YALAN CEPHESİ ÇÖKTÜ
Cumhurbaşkanımızın "Böyle bir görüşme olmadı, Cumhurbaşkanlığımı ortaya koyuyorum, sen genel başkanlığını ortaya koyuyor musun?" demesinin ardından, yalan cephesi tamamen çöktü.
Tüm bunlara rağmen CHP sözcüleri, en temel siyaset ilkelerinden yoksun bir şekilde görüşmeyi Cumhurbaşkanımızın açıklaması gerektiğini söylediler. Olmayan görüşmeyi, böyle bir görüşme olmadı diyen Cumhurbaşkanımızın açıklamasını istiyorlar.
İSTENMEYEN İSİMLER BERTARAF EDİLİYOR
Tüm bunlar gösteriyor ki CHP yönetimi bu yalandan medet umuyor. Anlaşılıyor ki, birileri CHP'deki parti içi rekabette istemedikleri kişileri bertaraf etmek için bu yalan haber kurgusunu yapmış. Yalan haberden fayda sağlamaya çalışanlar da bunu hemen yalan siyasetine dönüştürdü.
Şu anki CHP yönetiminin siyaset anlayışı nedir diye sorulsa bu olaya yaklaşımları özet bir anlatım olur. Yalandan medet uman bir siyaset anlayışı.Yalan üzerinden parti içi rekabeti yönetmeye çalışan bir siyaset anlayışı.CHP'li vatandaşlarımızın asla haketmediği bir yalan siyaseti.