Cumhuriyet Gazetesi'nden Emre Kongar bugünkü köşesinde, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ve PKK suçundan tutuklu gazetecilere sahip çıktı. Emre Kongar köşe yazısında, "Sevgili okurlarım, Uluslararası Yazarlar Birliği, PEN'in, 1981'de ilan ettiği '15 Kasım Hapisteki Yazarlar Günü'nde, Türkiye'deki meslek örgütleri İstanbul'da toplandılar ve tutuklu yazar ve gazetecilerin özgür bırakılması için çağrı yaptılar. İktidar ise tam bir aymazlık içinde: Hem bu çağrılara kulaklarını tıkıyor, hem de üç büyük kentteki seçim sonuçlarıyla artık saklanamaz hale gelen çöküşünü durdurmaya çalışıyor. Böylece çöküşünü durdurmak yerine, hızlandırıyor!" diyerek hem FETÖ hem de diğer terör örgütlerine destek verdi.
FETÖ VE TERÖR ÖRGÜTLERİNİN SAVUNUCULUĞU YAPTI
Türkiye Yazarlar Sendikası ve PEN Türkiye Merkezi açıklamalarını köşesine taşıyan Kongar, tutuklu gazetecilerin sanki gazetecilik faaliyeti yaptıkları için tutuklu oldukları gibi bir intibaı vermeye çalıştı. Oysa tutuklu olanların çoğu ya FETÖ ve PKK terör örgütleriyle bağı oldukları için tutuklu bulunuyorlar.
Tutuklu gazeteciler konusunda hazırlanan raporlarda da hangi suçtan dolayı tutuklu ya da hükümlü olduklarına dair bir ayrım da yapılmıyor. Türkiye'de özgür basın olmadığına dair bir algı oluşturmak için bu raporların ve açıklamaların yapıldığı aşikar...
Peki Türkiye'deki gazeteciler neden tutuklu... Mesela İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi FETÖ'nün medya yapılanması davasında 25 kişiye ceza verirken, bir kişiye ise beraat kararı vermişti. Yine PKK ve DHKP-C örgütünün sözde yayın organlarında çalışan bazı kişilerde tutuklu. Bu kişiler basın mensubu sayılsada aslında örgüte hizmet eden kişiler.
PEN Türkiye Merkezi Başkanı Zeynep Oral'ın açıklamasına da yer veren Kongar, Oral'ın şu cümlelerini köşe yazısına taşıdı: "Eğer bir ülkede haksız yere hapiste yatan bir tek insan dahi varsa hiç ama hiçbir gazeteci, yazar özgür değildir. Bu kadar çok insanın hapiste olması da bir gözdağı vermek anlamına geliyor. Uluslararası PEN bu yıl beş aktivist, yazar ve gazeteciye dikkat çekti. Bunlar; Lydia Cacho, Stella Nyanzi, Shakthika Sathkumara, Galal El-Behairy ve Türkiye'den Nedim Türfent. Nedim Türfent'in davası gerçekten akılları durduracak nitelikte. On dokuz tanık mahkemede işkence sonucu ifade verdiğini söylemesine rağmen Nedim hâlâ hapiste." Van Cezaevi'nde tutuklu bulunan ve PKK'ya yakın Diha'nın muhabirliğini yapan Nedim Türfent'in Twitter hesabına bile bakılsa, PKK terör örgütünü desteklediği görülüyor.
BASIN KARTI İPTALİNİ ÇARPITTI
Emre Kongar, köşe yazısında "Şu anda 115 gazeteci cezaevinde. 10 bini aşkın gazeteci işsiz. 15 Temmuz darbe girişimden sonra FETÖ medyasına yönelik diye başlayan basın kartı iptalleri 12 Eylül döneminde eleştirel yazı yazan gazetecilere kadar uzandı" cümlelerine de yer verdi. Oysa Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, dün Milli güvenliğe tehdit oluşturan yapılarla aidiyeti, irtibatı veya iltisakı olduğu iddiasıyla 685 gazetecinin basın kartının iptal edildiğini açıklamıştı. Cumhuriyet yazarı, basın kartlarının iptal edilmesini çarpıttığı gibi bazı basın yayın organları da bilinçli bir şekilde iptal edilen basın kartları açıklamalarını manipüle ederek Türkiye'de basın özgürlüğü olmadığı savını ortaya atmak için çabaladı.