İşte Sabah Gazetesi yazarı Engin Ardıç'ın "Erken öten horozlar" adlı köşe yazısı:
Daha seçime üç buçuk yıl var.
Faşist yazarlar ısrarla erken seçim olacağını söylüyorlar, iktidarı buna zorlamak istiyorlar ama iktidarın iplediği yok.
Daha ortada parti yok...
Yani ne Babacanoğlu'nun partisi, ne Davutoğlu'nun partisi...
Kaldı ki bunların cumhurbaşkanlığına aday olmayacakları da çok belli, çünkü alabilecekleri oy belli... (Yoksa bu hatayı da yaparlar mı?) Daha CHP'nin İmamoğlu'nu aday gösterip göstermeyeceği bile belli değil.
Çok büyük bir ihtimalle muhalefet Abdullah Güloğlu'nun "çatı adaylığı" üstünde birleşecektir.
Karamollaoğlu ve Akşeneroğlu gene "mızıkçılık" etmezlerse.
Daha seçime üç buçuk yıl var. (Lafın burasında bir duracaksın, "siyasette yirmi dört saat bile çok uzun bir süredir" diye ukalalık edeceksin. Sen bu işi hiç bilmiyorsun Engin Bey.)
Ama ortalıkta bir "İmamoğlu, Davutoğlu, Babacanoğlu" fırtınası estiriliyor.
Gündem değiştirmek ve CHP'yi rahatlatmak amacıyla da olsa.
***
NE ADI BELLİ NE PROGRAMI
Bu üç adamdan ikisi yeni partiler kuracaklar, partilerin ne adları belli ne de programları.
Abdullah Güloğlu'nun da aynı kafada olduğu tahmin ediliyor. Adam ağzını açıp bir şey söylemiyor ki yorumlayasın.
"Konuşmayan" başkan adayı meydanlara çıkıp sakin sakin bağıracak herhalde...
Ortaya bir de bu "sakinlik" muhabbeti çıktı.
Babacanoğlu çok sakinmiş.
Fransa'da denenmiş "la force tranquille" yaklaşımı... Mitterand'ın kazanmasında etkili olmuştu.
Bekleyin, burası Fransa olduğuna göre burada da tutar!
Bir de bunun "teorisyenleri" peydahlandı.
Bu yol çok etkili olacakmış. Çünkü kadınlar ve gençler gürültü patırtı istemiyorlarmış.
Artık öyle karizmatik ve masaya yumruk vuran liderler dönemi kapanmış...
Bu o kadar böyleymiş ki, bakınız Selahattin Demirtaşoğlu bile ne kadar sakinmiş...
PKK da sakin olur inşallah.
***
"ERKEN VE YANLIŞ ÖTÜYORSUNUZ"
Seçim yalnızca Cihangir kahvehanelerinde ya da bilgisayar başlarında yapılsaydı haklı çıkabilirdiniz ihvanlar...
Ya da asıl vatanınız olan Amerika'da.
Erken ötüyorsunuz ve de yanlış ötüyorsunuz.
O horozlara da ne yaparlar, bilirsiniz.
Ama bizde, bırakın rezil olmayı, mahcup bile olunamıyor.
Bakın herif gözümüzün içine baka baka "bizim gazete yalan yazmaz" diyor.
O zaman atışa devam.
Nasıl olsa "müeyyidesi" yoktur.
***
Abim işi çözmüş
"Herkes ortaokul mezunu olduğunda ülkede yoksulluk diye bir kavram kalmaz."
Kemal Kılıçdaroğlu