Türkiye'de geçirdiği 20 yılı anlatan Brunson, "Hakkımdaki iddialar temelsizdi, yalana dayalıydı" dedi. Brunson bu yıl Macaristan vatandaşı da olmuştu.
Serbest bırakılması için ABD'nin Türkiye'ye karşı ekonomik yaptırımlar uyguladığı Brunson, "Bir NATO ülkesinin bir başka NATO ülkesini cezalandırmasına neden oldum" dedi.
Brunson uzun mülakatta, 1990'lı yılların ortalarından bu yana Macaristan vatandaşı eşi ve çocuklarıyla birlikte Türkiye'de yaşadığını anlattı.
Misyoner olarak İzmir'de faaliyet gösteren Brunson, bu uzun süre içinde attığı her adımın yetkililer tarafından bilindiğini, izlendiğini, yaptıkları tüm faaliyetleri devlete bildirdiklerini, dolayısıyla gizli saklı hiçbir işinin olmadığının altını çizdi.
Brunson, savcılar tarafından "darbe girişimine yardımcı olmakla, FETÖ ve PKK gibi terör örgütlerine yardım etmekle" suçlanmasının akla hayale sığmayacak iddialar olduğunu savundu.
ABD'li casus, "Hayatımda Gülen hareketinden hiç kimseyle karşılaşmadım, onlarla irtibatım olmadı, hapse atılıncaya kadar...Orada ise beni onlarla aynı hücreye koydular" dedi.
TERÖRİSTLERLE ÇARŞAF ÇARŞAF FOTOĞRAFLARINI UNUTTU REHİN ALINDIM DEDİ
Brunson sahte ve yalana dayalı iddialarla bir "rehin alma diplomasisinin" kurbanı olduğunu, savcılığın belgelerinin her birinin komploya dayandığını iddia etti.
Savcılık tarafından kendisi hakkında kötü şeyler söylemekle görevlendirilen tanıkların bilhassa mahkemeye getirildiğini söyleyen Brunson, "tüm dava süresince kendisinden itiraf koparılabilmek için" üzerinde muazzam bir baskı olduğunu da ekledi.