Başkan Erdoğan: Hafter meşru bir siyasetçi değil

Başkan Erdoğan, Malezya’da gazetecilerle gerçekleştirdiği söyleşide gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, kendisine yöneltilen bir soru üzerine "Hafter meşru bir siyasetçi değil, adam gayrimeşru. Ona meşruiyet kazandırmanın gayreti içinde olanlar var. Serrac ise meşru bir lider, meşru bir temsilci. Onu ise yok farz etmenin gayreti içerisine giriyorlar. Peki bunun içinde kimler var? Mısır var, Abu Dabi var, Fransa var, hatta İtalya var." dedi.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :20 Aralık 2019 , 14:43 Güncelleme Tarihi :20 Aralık 2019 , 14:43
Başkan Erdoğan: Hafter meşru bir siyasetçi değil

Bir gazetecinin Erdoğan'a yönelttiği "Kuala Lumpur Zirvesi'nde liderlerle Libya ve Suriye meselesine ilişkin atılabilecek ortak adımlar ve iş birliği imkanları da gündeme geldi mi?" sorusunu Başkan Erdoğan şöyle yanıtladı:

Bu konuyu aramızda ele aldık. Bu dörtlü ekip bundan sonraki süreçte bu işi sahiplenir, kararlı bir şekilde tutarsa somut neticeler alınabilir.

Örneğin Libya ve Suriye şu anda önümüzde. Libya'da biz şu anda nasıl bir rol üstleniyorsak, Suriye'de nasıl bir rol üstlendiysek bundan sonraki süreçte de buna benzer rolleri birlikte üstlenmenin kararlılığını ortaya koyacağız. Yani nemelazımcılığın olmadığı, "bana dokunmayan yılan bin yaşasıncılığın" olmadığı bir süreci devam ettireceğiz.

Koalisyon güçleri adı altında Irak'a girdiler mi? Girdiler… Suriye'ye girdiler mi? Girdiler… Yani "Bizim ne işimiz var orada?" diyorlar mı? Demiyorlar… Aynı şekilde Libya'da Mısır'ın ne işi var? Libya'da Abu Dabi yönetiminin ne işi var? Gelip oraya girdiler mi? Girdiler… Ve biliyorsunuz Hafter meşru bir siyasetçi değil, adam gayrimeşru. Ona meşruiyet kazandırmanın gayreti içinde olanlar var. Serrac ise meşru bir lider, meşru bir temsilci. Onu ise yok farz etmenin gayreti içerisine giriyorlar. Peki bunun içinde kimler var? Mısır var, Abu Dabi var, Fransa var, hatta İtalya var. Şimdi maalesef Rusya'nın da kendisi görünmese de bakıyorsunuz oluşturduğu bir şirket var. Biliyorsunuz Amerika'nın buna benzer şirketleri çoktur. Mesela Afganistan'da eski askerlerin oluşturduğu şirketler söz konusu. Onlara belli yüksek ücretler veriyorlar ve onlar da geliyor, Afganistan'da savaşı gayrimeşru olarak yürütüyorlar.



"HAFTER'İN PARALI ASKERLERİ"
Libya'da, Wagner denilen kuruluş vasıtasıyla bunlar adeta Hafter'in paralı askerleri olarak onun yanında görev yapıyorlar. Parasını kimler veriyor malum. Böyle bir durum söz konusu ve bütün bunlar karşısında tabi ki bizim seyirci kalmamız doğru değil. Biz de elimizden geleni şu ana kadar yaptık ve yapmaya da devam edeceğiz.

Geçenlerde bir toplantıdaydık. Libyalı bir akademisyen yanıma geldi. Baktım adam hem dua hem de teşekkür ediyor. "Bizi orada yalnız bırakmadınız, bizi orada sahiplendiniz. Eğer bizi yalnız bıraksaydınız, işte burada şu anda özellikle Fransızlar, bir yanında Mısır, öbür tarafta Birleşik Arap Emirlikleri ciddi manada bize sıkıntı vereceklerdi" dedi. Biz de hamd ettik; demek ki her ne kadar Türkiye'nin içinde ana muhalefet bu işlere karşı çok farklı bir görünüm sergiliyorsa da bu işin kadir kıymetini bilen de var.