A Haber Ankara haber koordinatörü Fatih Atik "CHP Genel Merkezi'nin Sinan Aygün ve kardeşi hakkındaki kesin ihraç talebini gündeme aldı ve CHP MYK'da bunlar konuşulacak." dedi ve tecrübeli isimlerle birlikte CHP'deki skandalı masaya yatırdı. Sabah Gazetesi Ankara temsilcisi Okan Müderrisoğlu, ATV Ankara temsilcisi Şebnem Bursalı, Sabah Ankara eki Genel Yayın Yönetmeni Osman Altınışık ve Takvim Gazetesi Ankara temsilcisi Zafer Şahin A Haber ekranlarında CHP'deki rüşvet krizini değerlendirdi. İşte CHP'deki rüşvet krizi, Sinan Aygün ve Mansur Yavaş ile ilgili tecrübeli gazetecilerin yorumları...
İşte Ankara kulislerini iyi bilen isimlerin konuyla ilgili aktardığı bilgi ve değerlendirmeler;
OSMAN ALTINIŞIK: "2014'TE BAŞLADIĞI ANLAŞILIYOR"
Gelinen süreçte Aygün ve Yavaş'ın 2014'ten başlayan siyasi bir mücadelesinin olduğu anlaşılıyor. O dönem Ankara'nın adayı Melih Gökçek'ti ve karşısında Mansur Yavaş vardı. "Hak yerini bulacak" sloganı ile gelmişti Mansur Yavaş 2019'a geldiğinde. O dönem FETÖ'nün abla ve abilerinin Mansur Yavaş için çalıştığını çok net hatırlıyoruz. O dönem SABAH Ankara'da manşete taşımıştık. Sokak sokak, ev ev gezdiğini belgelemiştik o dönem. 2019'da da ittifaklar girdi seçime ve aslında Aygün CHP'nin kendi iç kodlarındaki bir serzenişi de dile getirdi. Mansur Yavaş'ın aday gösterilmesine CHP'nin içindeki bir kanat o gün de tepki göstermişti. Bugünkü toplantıda meydan okudu. Bir tarafta beni köşeye sıkıştırmaya çalışıyorlar. Ve yapılanların hepsinden Genel Başkanları dahil herkesin haberi var. Artık o kadar sıkışıyor ki Aygün artık bunları dökmek zorunda kaldı.
"BU İSİM ANKARA'YI YÖNETEMEZ"
Hakikaten 9 aylık sürece baktığımızda Ankara'ya yönelik bir projesi olmadığı gibi Ankara'ya hakim değil ve şehrin ihtiyaçlarını bilmeyecek kadar bir boyutu var işin. Belediyeye de hakim olmadığı ortada Mansur Yavaş'ın. Bugün bunu Sinan Aygün gibi CHP'de milletvekilliği yapmış ve Ankara'yı çok iyi bilen bir isim olarak "Vah Ankara'nın haline" dedi. Bu isim Ankara'yı yönetemez. Partisine de ihanet etmiş kendini boşa çıkmış bir isim. Mansur Yavaş'la Ankara'nın işi çok zor.
ZAFER ŞAHİN: "SİZ BU BELEDİYEYİ NASIL YÖNETİYORSUNUZ?"
Neresinden bakarsanız bakın. 90'lı yıllardaki İSKİ skandalından sonra aslında ortaya çıkan en büyük yolsuzluk iddiası bu. Olayın tarafları iki CHP'li. Ama bu konuyu bile bir hükümet komplosu olarak yansıtma çabası var. Haklarını teslim edelim. Algı konusunda başarılılar. 25 milyon TL'den bahsediyoruz. Bu paranın büyüklüğünü düşünebiliyor musunuz? Ve ilginç biçimde bu işi de hükümete yormaya tuhaf şekilde kalkışıyorlar. Mansur Yavaş döneminde burası 3 kez denetleniyor. Ve hukuka aykırı hiçbir şey yok diye rapor verdiğiniz binayı mühürlüyorsunuz. Sonra da avukat bizden bu kararı sakladı diyorsunuz. Ya siz bu belediyeyi nasıl yönetiyorsunuz? Avukat sizden kararı nasıl saklar?
OKAN MÜDERRİSOĞLU: "RACONU BİZ KESECEĞİZ DİYORLAR"
Bunu bir inşaat meselesi üzerinden yorumlamaya kalkarsak yanıltıcı olur. Şimdi bu CHP'nin kodlarıyla ilgili bir durum ve bu pilav çok su kaldırır. Dolayısıyla belediyeler CHP Genel Merkezini hem finanse etmeyi hem de genel merkezi yönetme için bir araç olarak kullanılmıştır. Faik Öztrak'ın "Artık kasabanın yeni şerifi var" demesi ne demek? "Raconu biz keseceğiz" diyor.
ŞEBNEM BURSALI: "HERKES KONUŞURKEN ASIL KONUŞMASI GEREKENLER KONUŞMADI"
"5 gün boyunca susan, bu iddiaları herkes konuşurken asıl konuşması gerekenlerin konuşmadığı bir CHP vardı. Öncelikle Sinan Aygün iddialara cevap vermeye çalıştı ama teknik boyutta kaldı biraz. Bu olayda aslında bizim asıl dikkat çekmemiz gereken şey 25 milyon liralık rüşvet istendiği iddiası bizim için önemli. İkincisi istinafa gidiyor belediye. Ama her nedense artık mesai saatinin dolmasına birkaç dakika kala başvuruyor son gün. Ve bunlar çok ilginç. Tabi bütün bu iddialar geçen çarşambadan itibaren konuşması gerekenler konuşmuyor CHP'de!
Ama her nefense artık mesai saatinin dolmasına birkaç dakika kala başvuruyor son gün. Ve bunlar çok ilginç Tabi bütün bu iddialar geçen çarşambadan itibaren konuşması gerekenler konuşmuyor CHP'de!