Uluslararası medyada Carlos Ghosn'un Atatürk Havalimanı üzerinden aktarma yaparak Lübnan'a gittiği bilgileri yer aldı. Bunun üzerine İstanbul Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı. Yapılan çalışmalarda Carlos Ghosn'un İstanbul'da farklı bir jete geçtiği anlaşıldı. Japonya'dan gelen jette iki ismin bildirim yaptığı, Ghosn'un kaydının yapılmadığı belirlendi. Araştırmalarda ünlü CEO'nun valiz içerisinde diğer jete aktarıldığı öğrenildi.
Uluslararası firar olayıyla ilgili 7 şüpheli belirlendi. Gözaltına alınanlardan 2'sinin HAVAŞ çalışanı, 4'ünün pilot ve diğerinin ise MNG Kargo Operasyon Müdürü olduğu öğrenildi. Gözaltına alınan şüpheliler emniyete götürülerek sorguya alınırken polisin konuyla ilgili soruşturması sürüyor.
ATATÜRK HAVALİMANI'NDA DİKKAT ÇEKEN İKİ UÇUŞ
Dünyanın konuştuğu olayda eski CEO Carlos Ghosn'un Beyrut'a özel uçakla İstanbul aktarmalı kaçırıldığı iddia edilirken, 29 ve 30 Aralık'da Osaka-İstanbul-Beyrut hattında gerçekleşen iki ayrı uçuş dikkat çekiyor.
İlk olarak Osaka'dan kalkan, TC-TSR kuyruk tescilli uzun menzilli iş jeti, Rusya hava sahası üzerinden rota izleyerek 29 Aralık'ta 05.15 sıralarında Atatürk Havalimanı'na indi. İnişinin ardından uçak, Atatürk Havalimanı Genel Havacılık apronunda yer alan hangara çekildi.
Olayla ilgili şüpheli ikinci uçuş ise 30 Aralık sabahı yaşandı. TC-RZA tescilli Bombardier Challenger 300 tipi iş jeti 06.00 sıralarında Atatürk Havalimanı'ndan Beyrut'a gitmek üzere havalandı. Her iki özel uçağın yolcuları arasında Carlos Ghosn'un olduğu iddiaları araştırılıyor.
TMSF'DEN AÇIKLAMA
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'ndan yapılan yazılı açıklamada şöyle denildi: "Basın Yayın ve İnternet Haber sitelerinde çıkan 'Japon CEO Carlos Ghosn'un, İstanbul'dan Beyrut'a götüren özel jetin Rıza Zarrab'a ait ve TMSF'nin kayyumluğunda olduğu' iddia edilmiştir. Rıza Zarrab'a ait şirket ve varlıklar TMSF kayyumluğunda yönetilmediği gibi haberde bahsedilen özel jetin TMSF ile hiçbir ilgisi bulunmamaktadır."
GHOSN'UN TOKYO'DAKİ EVİNE BASKIN DÜZENLENDİ
Japon savcılar, "görevini kötüye kullanma" suçlamasıyla ev hapsinde tutulduğu Ghosn'un Tokyo'daki evinde arama yaptı.
Ghosn, salı günü yaptığı açıklamada, Japonya'da yargı sisteminin adil olmadığına inandığı için kaçtığını ifade etmişti.
Lübnan Emniyet Genel Müdürlüğü, Ghosn'un yasal yollardan ülkeye girdiğini açıklamıştı.
Kazancını düşük gösterdiği ve kişisel yatırımlarından doğan zararları şirketine ödettiği gerekçesiyle 19 Kasım 2018'de Japonya'da gözaltına alınan Ghosn, 2011'den itibaren 5 yıl boyunca maaşını toplam 5 milyar yen (yaklaşık 254 milyon lira) düşük göstererek yasaları çiğnemekle suçlanıyor.
Ghosn, görevini kötüye kullanmak suçlamasıyla 2018'de görevden alınmış ve tutuklanmasının ardından Japonya'da birkaç ay ev hapsinde tutulmuştu.
NİSSAN VE MİTSUBİSHİ, GHOSN'UN GÖREVİNE SON VERMİŞTİ
Ghosn, 1999'da Renault ile sermaye ortaklığı çerçevesinde Japon otomobil şirketinin devrini yönetmek için operasyon direktörü sıfatıyla Nissan'a geçmişti.
Nissan'ın yaklaşık 20 yıl boyunca üst düzey yöneticiliğini yapan Ghosn, 1990'larda aldığı kararlarla şirketi iflastan kurtaran isim olarak biliniyordu.
Şirketin iyileştirilmesine yönelik fabrikaların kapatılması dahil sert yeniden yapılanma önlemlerine öncülük eden Ghosn, 2001'de hisse sahipleriyle yapılan toplantıda, Nissan'ın Üst Yöneticiliğine getirilmiş, 2005'te de Renault'nun yöneticisi olmuştu.
Maaşını düşük göstermekle suçlanan Ghosn'un gözaltına alınmasının ardından Fransa Maliye Bakanı Bruno Le Maire, 20 Kasım 2018'de Ghosn'un artık Renault grubunu yönetecek konumda olmadığını söylemişti. Ghosn, Renault'daki görevinden ocak ayında istifa etmişti.
Nissan Motor Yönetim Kurulu, gelirini düşük gösterme suçlamasıyla tutuklanan Nissan, Renault ve Mitsubishi ortaklığının Başkanı Carlos Ghosn'un görevine 22 Kasım 2018'de son vermişti.