Başkan Recep Tayyip Erdoğan, ATO Congresium'da "Akıllı Şehirler ve Belediyeler Kongre ve Sergisi" programında önemli açıklamalarda bulundu.
İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
Şehirler medeniyetlerin doğduğu geliştiği tüm ihtişamlarıyla tarihe mal olan yerlerdir. İnsanlığın kadim tarihinin en önemli merkezleri üzerinde yaşıyor olmak gurur vermekle kalmıyor ciddi sorumluluk yüklüyor.
Bugün akıllı şehirleri konuşuyoruz, sosyal belediyeciliği kardeş belediyeciliği konuşuyoruz. Ülkemizin son 17 yılda yaşadığı bu büyük değişim büyük hedeflere odaklanabilmemizi sağlıyor. Menderes ve Özal'ın çabaları demokraside esaslı bir makas değişikliği yaptırmaya yetmemişti. Bu başarı bize nasip oldu.
Türkiye 1990'ların ortasına kadar süren yarım asrı kaçırdı. Ama son çeyrek asırda kayıplarının bir bölümünü telafi etmeye başladı.
Dünkü mesele toplanmayan patlayan çöpler. Bugünkü meselemiz sıfır atık meselesi. Dünkü mesele ulaşımın bizzat kendisiyken bugün ulaşım araçlarının entegrasyonudur. Dünkü mesele altyapının yokluğuydu bugün altyapıda işletilecek sistemleri geliştirmek.
100 BİN SOSYAL KONUT PROJESİ BİR MİLYONU GEÇTİ
TOKİ'nin Sosyal Konut kampanyası bugün son ve 1 milyon 92 bin 741 başvuru oldu. Söylenen neydi? Konut satışı olmuyor. Eğer siz güven verirseniz halkım gelir sizden konut alır.
Daha önce yapılan yatırımların çoğu çöpe atılırdı, bunu bir daha yaşamak istemiyoruz. Doğru dürüst bir koordinasyon kurulamadığı için aynı iş defalarca yapılırdı. Bunu elektronikte fiberde her alanda görürsünüz. İnşallah akıllı şehirler konusunda aynı hatayı yapmayacağız. Sıkı bir denetimle bu süreci yöneteceğiz. Atılan her adımın akıllı şehirler stratejimize uygun olmasına bakmaya kararlıyız.
BAZI KAFALAR HALA 20 YIL HATTA 70 YIL ÖNCESİNDE KALMIŞ
Ülkemizde ister belediyeler, ister diğer kurumlar ve özel sektörler olsun, hayata geçirilecek akıllı projelerin birbiriyle uyumlu olması şarttır. Aksi takdirde ülkemiz teknoloji çöplüğüne döner. Biz ülkemizi teknoloji çöplüğü olarak görmek istemiyorum.
Şehirlerimizdeki her yatırımın akıllı şehirler stratejisine uygun yapılmasını sağlamakta kararlıyız. Birbiriyle uyumlu altyapı konusunda gereken her türlü tedbiri almak zorundayız.
Elektronik devlet uygulamasıyla tüm sistemleri birbiriyle konuşabilir, veri alışverişi yapabilir hale getirme zorunluluğu ortaya çıktığında, daha önce yapılan yatırımların çoğu çöpe atılmıştır. Bunu bir daha yaşamak istemiyoruz. Dünya değişmiş, bölgemiz değişmiş, Türkiye değişmiş, şehirlerimiz değişmiş, yönetim sistemimiz değişmiş ama bazı kafalar hala 20 hatta 70 yıl öncesinde kaldı.
Maalesef sayıları az da olsa böyle bir kesimin var. Ön yargıları parçalamanın atomu parçalamaktan zor olduğu söylenir. Ne yaparsanız yapın ne söylerseniz söyleyin değiştiremiyorsunuz.
Türkiye'nin çok partili hayattan sonra teşebbüs ettiği her büyük değişimde, atılımda bu anlayışın direnişini görmek mümkündür.
ONA DA 'İSTEMEZÜK' DERLERDİ
Türkiye'nin Otomobili için bile kulp takma yarışı içine girenleri gördük. Peki yapılana karşı çıkanlar bunun yerine daha iyisini, daha faydalısını mı teklif ediyor? Hayır. Sadece 'istemezük' diyorlar. Marmaray'ı yaptık. Allah'tan ki denizin altından gitti. Denizin üstünden çıksa ona da 'istemezük' derlerdi. İş bitti açılışına geldiler. O günden bu güne 440 milyon insan Marmaray'dan geçti. Aynı şekilde Avrasya Tüneli. Öyle de olsa böyle de olsa, biz dağları nasıl deliyorsak, denizin altından nasıl geçiyorsak öyle devam edeceğiz.
Bugün şöyle geçmişe doğru baktığımızda kiminin eserlerle yaşadığı, kiminin ise yerinde yeller estiği ortadadır. Amacı eser ortaya koymak isteyen belediye başkanlarımızın yanında olmak boynumuzun borcudur.
Cumhurbaşkanı ile bakanlarıyla vekilleriyle, belediye başkanlarıyla, işçisiyle, iş vereniyle hep birlikte çok çalışmamız gerektiğini biliyoruz. Dünyada ter dökmeden, sonuna kadar zorlamadan elde edilmiş bir başarı yoktur. Önce birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sıkı sıkıya sarılabilmeyi başarabilmeliyiz. Diğer başarıların hepsi de bunda gizlidir.
Şimdi daha büyük hedeflere doğru yürüyoruz. İnşallah bunları da başaracak, ülkemizi hak ettiği yere getireceğiz.