İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'dan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu köşeye sıkıştıracak 15 Temmuz sorusu

FETÖ'nün siyasi ayağı tartışmaları sürerken İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'dan Kılıçdaroğlu'nu köşeye sıkıştıracak sorular geldi. Soylu,"Benim bildiklerim var" diyerek CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'ndan şu soruları cevaplamasını istedi: FETÖ'cülerin sana getirdiği tekliflere ne dedin? Bu teklifler konusunda ne yaptın? Yurtta Sulh Konseyi tanımlaması nereden çıktı? Defterler açıldığında en çok senin zarar göreceğini bilmiyor musun? CHP'nin başındakiler neden FETÖ ile irtibat hevesinde?

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :24 Şubat 2020 , 07:47 Güncelleme Tarihi :24 Şubat 2020 , 07:50
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu köşeye sıkıştıracak 15 Temmuz sorusu

Sabah Gazetesi yazarı Şebnem Bursalı, teröre karşı etkin bir mücadele yürüten İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'yla 15 Temmuz'u, FETÖ'nün siyasi ayağı tartışmalarını, Diyarbakır annelerinin evlat nöbetini, Türkiye'nin Suriye'deki operasyonlarını ve gündemdeki diğer konuları konuştu. İşte Soylu'nun sorulara verdiği yanıtlardan çarpıcı alıntılar:




(FETÖ'NÜN SİYASİ AYAĞI TARTIŞMALARINA DAİR) Milletimiz bu tartışmaları çok iyi okuyor aslında. 15 Temmuz'u maalesef siyasal olarak da, hukuki olarak da karar vericiler arasında unutanlar var. Oysa devletlerin var olmasının temel nedenlerinden biri de kendilerine yönelik olan tehditleri unutmamalarıdır. Siyasete dışarıdan aşı yapmak kolay bir iş değildir. Yani içeride birtakım sufi ilişkiler olabilir, birtakım rant planları yapılabilir. Ama bunlar çok çabuk yüz üstüne çıkar, siyaset bunlara çok kendini alet etmez. Burada bir örgüt yapısının, siyaseti ele geçirmeye çalıştığını gördüğün andan itibaren bu pahalıdır FETÖ için. Çünkü bedelini ağır öder. Rahmetli Aydın Menderes derdi ki bu tip yapılarla tokalaşılır ama kol kaptırılmaz. Ne zaman ki bunların bir terör örgütü yani kendilerini tanımadıkları alanın dışına çıktıklarını görürsen, burada siyaset topyekün bir mücadele verir. AK Parti'yi sevmeyebilirsin, tarihi bir mücadele içerisinde de bulunabilirsin ama karşında bir terör örgütü var ise; bunu sırf AK Parti mücadele ediyor diye mağdurlar sınıfına koyamazsın. 'Düşmanımın düşmanı dostumdur' diye bir mantık içerisine bürünemezsin.



(KILIÇDAROĞLU'NUN SİYASİ AYAK SUÇLAMALARINA DAİR) İsterseniz dosya açalım. Açılmasını istiyorsa açarız. Bir soru daha sorayım. 17/25 Aralık 2013'ten çok kısa bir süre önce yani hükümetin bunlarla mücadeleye tam anlamıyla başladığı, kılıçların çekildiği bir dönemde acaba Kılıçdaroğlu bunlarla ne konuştu? Bunların bir takım tekliflerine ne dedi? Ne yaptı? Yurtta Sulh Konseyi tanımlaması acaba nereden çıktı? Yani benim bildiklerim var. Şunu ifade edeyim siyaset namuslu bir iştir. CHP'nin bir bölümünün FETÖ ile hiçbir irtibatı söz konusu değildir, hiçbir zaman da olmamıştır. Ama baştakileri bu hevese sokan nedir? Niçin böyle birşey istedin? Ben söyleyeceğim sözleri açık açık söyledim. Meclis'te sadece FETÖ ile ilgili değil DHKP-C ile ilgili de CHP'yi uyardım. Orada CHP'nin sağduyu içerisinde olan üyelerini uyardım. Aynısını FETÖ için de söylüyorum.

YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYIN