Başkan Erdoğan'dan Suriye'de ne işimiz var diyenlere yanıt

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin İstanbul milletvekilleriyle Dolmabahçe Ofisi'nde buluşmasında konuştu. Erdoğan, "Türkiye'nin Suriye'de ne işi var?' sorusu, aslında 'Türkiye terör örgütlerine ve kendine düşman bir rejime teslim olmalı.' önerisini bize tavsiye ediyorlar. Bunların yaptığı budur." dedi. CHP lideri Kılıçdaroğlu'na da tepki gösteren Erdoğan, "dün gün boyu sürekli liderlerle görüşmelerimiz oldu; ana muhalefetin başı hariç. O arama lütfunda bulunmadı, neymiş ben onu arayacakmışım. Ben seni niye arayayım ya? Dünya bizi arıyor, sen de bizi arayacaksın, biz de sana her şeyi veririz." ifadelerini kullandı. Erdoğan ayrıca Avrupa ülkelerine de mülteci restini çekti.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :29 Şubat 2020 , 12:44 Güncelleme Tarihi :29 Şubat 2020 , 13:18
Başkan Erdoğan’dan Suriye’de ne işimiz var diyenlere yanıt

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin İstanbul milletvekilleriyle Dolmabahçe Ofisi'nde buluşmasında önemli açıklamalarda bulundu.


İşte Erdoğan'ın o açıklamaları:

'BİZ ORAYA ESED'İN DAVETLİSİ OLARAK GİTMEDİK…'
Üç beş yaşındaki yavruların ne halde olduğunu izlemiyor musunuz dedim. E izliyorum. E o zaman bunu bir an önce göndermeniz lazım. Yani güvenmek mümkün değil. Hep söylüyorum ya biz kendi göbeğimizi kendimiz kesmeye mahkumuz. Sadece 3,7 milyon Suriyeliyi biz ülkemizde barındırıyoruz. Tabi yeni bir göç dalgasını kaldıracak durumda değiliz. Ayrıca İdlib'deki, onca insanı rejimin insafına terk etmek de bizim ne tarihimize ne inancımıza sığar. Bize diyorlar ki "Sizin orada ne işiniz var" Şu anda Suriye tabi ki diyorlar, işgal altındaki topraklarını korumak durumundadır. Bunu da çok açık net söyleyenlere söyledim. Dedim ki, kusura bakmayın; biz oraya Esed'in davetlisi olarak gitmedik. Biz oraya Suriye halkının davetlisi olarak gittik.

KILIÇDAROĞLU'NA TEPKİ: O ARAMA LÜTFUNDA BULUNMADI'
Bir an için empati yapalım. Ve Suriye'de ne işimiz var diyenlere hak verip hemen bugün son askerimize kadar oradan çıktığımızı düşünelim. Türkiye olarak yarın sabaha daha güvenli, huzurlu, güçlü bir şekilde mi uyanacağız? Rusya'sından Amerika'sına rejiminden terör örgütlerine kadar mücadele ettiğimiz herkes tüm projelerinden vazgeçip bizi mi alkışlayacak?

Milyonlarca Suriyeli güle oynaya evlerine dönüp kendilerine yeni bir gelecek mi acaba kuracaklar? Türkiye'nin etrafındaki kuşatma kalkacak herkes bize destek vermek için seferber mi olacak? Yoksa Suriye içinde tuttuğumuz sorunların peşimizden sınırlara dayandığını mı göreceğiz? Cesaretlenen terör örgütleri, rejim yeniden şehitlerimizi bombalamaya işgale mi yeltenecek? İnanın bütün bunlar olurken tabi dün gün boyu sürekli liderlerle görüşmelerimiz oldu; ana muhalefetin başı hariç. O arama lütfunda bulunmadı, neymiş ben onu arayacakmışım. Ben seni niye arayayım ya? Dünya bizi arıyor, sen de bizi arayacaksın, biz de sana her şeyi veririz. Milletimiz kendi zihninde bu meseleyi çözdüğü için mücadeleye kayıtsız şartsız destek veriyoruz. Kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz.

AVRUPA'YA REST: KAPILARI KAPATMAYACAĞIZ'
Ne dedik aylar önce "Böyle giderse kapıları açmak zorunda kalacağız" İnanmadılar. Biz dün ne yaptık? Kapıları açtık, bu sabah itibariyle 18 bin oldu. Bugün herhalde 25 bin 30 bini bulabilir. Biz bu kapıları bundan sonraki süreçte de kapatmayacağız ve bu devam edecek. Neden? AB sözünde durması lazım. Sözünü tutması lazım. Biz bu kadar mülteciyi bakmak, onları beslemek durumunda değiliz. Eğer dürüstseniz, samimiyseniz o zaman siz de buradan bir paylaşımda bulunacaksınız. Bulunmadığınız takdirde biz bu kapıları açarız.