Bahar Kalkanı Harekatı'nı eleştiren sözde ulusalcılara sert tepki: Yırtınsınlar

Sabah Gazetesi yazarı Melih Altınok, bugün köşesinde kaleme aldığı yazıda Türkiye tarafından İdlib'e başlatılan Bahar Kalkanı Harekatını yazdı. Altınok yazısında operasyonu eleştiren kesimlere sert şekilde tepki gösterirken, "Savaşan değil siyaset yapan askere alışmışlar" dedi.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :02 Mart 2020 , 11:06 Güncelleme Tarihi :02 Mart 2020 , 11:10
Bahar Kalkanı Harekatı’nı eleştiren sözde ulusalcılara sert tepki: Yırtınsınlar

Türkiye İdlib'de Mehmetçiğe yapılan kalleş saldırı sonrası bölgeye "Bahar Kalkanı Harekatı"nı başlattı. Sabah Gazetesi yazarlarından Melih Altınok, bugün yazdığı yazıda Türkiye'nin İdlib'de verdiği bu mücadele sırasında bazı çevrelerin çeşitli gerekçelerle operasyonu eleştirmesini kaleme aldı. Altınok ulusalcı görünümde takılan bu çevrelerin işini yapmak yerine namlusunu halka çeviren eski generallere alıştığını söyleyerek, "Savaşan değil siyaset yapan askere alışmışlar" dedi.

İşte Melih Altınok'un "Savaşan değil siyaset yapan askere alışmışlar" başlıklı o yazısı
İdlib'de 34 askerimizin şehit olduğu saldırı, Türkiye'nin Şam rejimine bölgedeki faaliyetlerine son vermesi için tanıdığı süre dolmadan hemen önce gerçekleşmişti.
Türk Silahlı Kuvvetleri de dün "Bahar Kalkanı Harekâtı"nı başlattı. Milli Savunma Bakanlığı, rejim güçlerine şimdiden ağır zayiat verdirildiği açıkladı.
Bu kaçınılmaz olandı.
Zira Türkiye'nin İdlib'de geri adım atması, Kuzey Suriye'nin diğer noktalardaki varlığını da tehlikeye atardı.
Sanırım kimse, İdlib'den geri çekilmemiz halinde El Bab'da ya da Münbiç'de kalabileceğimizi söyleyemez.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan cumartesi günü yaptığı konuşmada bu tehlikeyi bir adım daha ileri götürerek şöyle tarif ediyordu:
"Bugün Kamışlı'da Tel Abyad'da Cerablus'da Münbiç'de El Bab'da İdlib'de vermediğimiz savaşı Allah göstermesin yarın Şırnak'ta Hatay'da Gaziantep'te Şanlıurfa'da vermek zorunda kalırız. Karşımızdaki senaryonun asıl hedefi Suriye değil, Türkiye'dir.
Suriye'de istediklerini alanlar namlularını yarın Türkiye'ye çevireceklerdir."

***

Türkiye'nin egemen bir devlet olarak, kendisine yapılan saldırılara karşı ordusunu etkili şekilde kullanabildiğini göstermesi hayati bir mesele.
Bu ülkenin, ilk hamlede parça parça edilen, vatandaşlarının yarısı mülteci konumu düşürülen Suriye ya da Irak gibi kolay lokma olmadığı muhataplarımızın kafasına kazılmalı.
Çünkü sahada yoksanız diplomasi masasında da olamazsınız. En fazla Esad gibi kıyıda köşede dolaşırsınız.
Ankara bu mesajı ABD'nin ültimatomuna rağmen Fırat'ın doğusuna girerek daha önce Trump'a verdi. ABD Başkanı'nın Ekim 2019'da söyledikleri bunun en net kanıtı olsa gerek:
"Türkler öğle yemeğine çıkar gibi savaşa çıkıyor!" TSK'nın dünkü misillerinin ardından, 5 Mart'ta Moskova'da Erdoğan'la görüşecek Putin'in de Türkiye'nin kararlığını bir kez daha anladığından şüphe yok.

***

Türkiye dışarıda bu mücadeleyi verirken içeride yıllardır "ulusalcı" takılan bazı çevreler de diken üstünde.
İnternetteki köşelerini gazetecilerden çok emekli generallere ayıran karanlık odalara bir göz atın... Eski asker dediysek, Türkçe'yi aksanlı konuşan NATO subayları işte.

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN