Hrant Dink davasının sanığı Şeref Ateş hakkında flaş detay! FETÖ’cüler “abi��� diye hitap ediyordu!

Agos gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine yönelik açılan davada sanık olan emekli jandarma istihbaratçı astsubay Şeref Ateş, Düzce’de otomobilinde uğradığı silahlı saldırıda yaşamını yitirdi. Şeref Ateş, Hrant Dink suikasti gerçekleştiği dönemde İstanbul Jandarma İstihbarat Şube Müdürlüğü ASAF biriminde görevli astsubay olarak görev yapıyordu. Şeref Ateş’in, cinayetten 5 ay 15 gün önce Hrant Dink’in konutu ve sahibi olduğu yayınevinde keşif faaliyetinde, cinayetten 3 saat önce de yayınevinin önünde bulunduğu tespit edilmişti. Düzce’de öldürülen Hrant Dink davasının sanığı Şeref Ateş’e, FETÖ’cüler “abi” diye hitap ediyordu.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :13 Mart 2020 , 12:20 Güncelleme Tarihi :13 Mart 2020 , 12:28
Hrant Dink davasının sanığı Şeref Ateş hakkında flaş detay! FETÖ’cüler abi diye hitap ediyordu!

Hrant Dink cinayeti soruşturması kapsamında, aralarında FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, eski savcı Zekeriya Öz, gazeteciler ve jandarma görevlileri hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, yaşanan tüm olayların FETÖ'nün kontrolünde gerçekleştiğine dair tespitlere yer verilmiş, iddianamede sanık olan Şeref Ateş'in cinayetteki durumu işlenmişti.

İddianamede, İstanbul Jandarma İstihbarat Şube Müdürlüğü ASAF biriminde görevli şüpheliler Şeref Ateş, Mustafa Küçük, Miktad Özbek ve Musa Yıldırım'ın cep telefonlarının 19 Ocak 2007 günü saat 14.00'den itibaren Dink'in ikameti ve sahibi olduğu Beyaz Adam Yayınevi çevresinde sinyal bilgisi verdiği belirtildi.

ŞEREF ATEŞ, HRANT DİNK'İN KONUTU VE YAYINEVİNİN ÖNÜNDE KEŞİF ÇALIŞMASINDA BULUNDU
İddianamede; Hrant Dink cinayetinin planlanması ve icrası noktasında müşterek hareket eden Trabzon Jandarma İstihbarat Şube Müdürlüğü görevlileri olan Okan Şimşek, Ergün Yılmaz ve Gazi Günay'ın bu amaçla beraberlerinde bir kısım haber elemanlarıyla birlikte 7 Ağustos 2006 tarihinde Trabzon ilinden İstanbul iline hareket ettiklerine dikkat çekiliyor.

İddianamede; söz konusu kişilerin 9 Ağustos 2006 tarihinden itibaren Hrant Dink'in Bakırköy ilçesinde bulunan konutu ve sahibi olduğu Beyaz Adam Yayıncılık ünvanlı işyerinin çevresinde keşif faaliyetinde bulunduklarının tespit edildiği ifade ediliyor.

İddianamede; Trabzon'dan gelen Okan Şimşek, Ergün Yılmaz ve Gazi Günay'ın keşif faaliyeti sırasında İstanbul Jandarma İstihbarat Şube Müdürlüğü'nde görevli Şeref Ateş, TİM Komutanı Muharrem Demirkale, Yavuz Karakaya ve TİM Komutanlarının bağlı bulunduğu kısım amiri Yüzbaşı Ali Barış Sevindik ile irtibatlı olarak hareket ettikleri, söz konusu durumun baz bilgileri ve HTS kayıtlarıyla da tespit edildiğine dikkat çekiliyor.

BİNA GÖREVLİSİ MİTHAT ALKAN: HRANT DİNK'İN NEREDE OLDUĞUNA İLİŞKİN SORGULANDIM
İddianamede; Hrant Dink in konutunun bulunduğu binanın görevlisi tanık Mithat Alkan'ın, konutunda maskeli ve silahlı şahıslarca, Hrant Dink'in nerede olduğu konusunda sorgulanıp, tehdit edildiğine dair ifadesi ile tespit edilen baz bilgileri ve HTS irtibatları örtüştüğü ifade ediliyor.

ŞEREF ATEŞ; CİNAYETTEN ÜÇ SAAT ÖNCE AGOS GAZETESİ ÖNÜNDE
İddianamede; Hrant Dink cinayetinin işlendiği 19 Ocak 2007 tarihinde Trabzon Jandarma İstihbarat Şube Müdürlüğü görevlisi Okan Şimşek, Şeref Ateş ile saat:11.49'da cinayetten yaklaşık 3 saat kadar önce Hrant Dink'i öldüren Ogün Samast'ın Agos gazetesinin çevresinde bu amaçla bulunduğu ve beklediği sırada 10 dakika 28 saniye süren bir görüşme gerçekleştirdiğine dikkat çekiliyor.

HTS KAYITLARI VE SİNYAL BİLGİLERİNDEN TESPİT EDİLDİ
İddianamede; söz konusu görüşmeden sonra İstanbul Jandarma İstihbarat Şube Müdürlüğü görevlileri Muharrem Demirkale, Şeref Ateş, Mustafa Küçük, Miktad Özbek ve Rahmi Özer'in, Hrant Dink'in Bakırköy ilçesinde bulunan konutunun yakınlarına gittikleri, HTS kayıtları ve sinyal bilgilerinden tespit edildiği ifade ediliyor.

ŞEREF ATEŞ, CİNAYETTEN SONRA OKAN ŞİMŞEK'LE GÖRÜŞTÜ
İddianamede; Hrant Dink cinayetinin gerçekleşmesinden sonra saat:16.00'da Trabzon Jandarma İstihbarat görevlisi Okan Şimşek ile İstanbul Jandarma İstihbarat görevlisi Şeref Ateş'in bir kez daha telefon görüşmesi yaptıkları tespit edildiğine dikkat çekiliyor.

RAHMİ ÖZER'LE 6, MİKTAD ÖZBEK VE SERKAN ÖZER'LE BİRER DEFA TELEFON GÖRÜŞMESİ GERÇEKLEŞTİRDİ
İddianamede; İstanbul Jandarma İstihbarat Şube Müdürlüğü görevlisi Şeref Ateş'in; Trabzon Jandarma İstihbarat Şube Müdürlüğü görevlisi Okan Şimşek ile 19 Ocak 2007 tarihinde saat: 15.01 sıralarında işlenen Hrant Dink cinayetinden önce saat:11.49'da gerçekleştirdiği 10 dakika 28 saniye süren telefon görüşmesinden sonra yaptığı telefon görüşmelerine de yer veriliyor.

İddianamede; Şeref Ateş'in, Okan Şimşek'le görüşmesinden sonra 19 Ocak 2007 tarihinde saat:12.23- 05.58 saatleri arasında İstanbul Jandarma İstihbarat Şube Müdürlüğü görevlisi Rahmi Özer ile 6 kez, Miktat Özbek ve Serkan Özer ile birer kez telefon görüşmesi yaptığı ifade ediliyor.

MUHARREM DEMİRKALE, ŞEREF ATEŞ'E 'ABİ' DİYE HİTAP EDİYORDU
Soruşturma kapsamında ifadesi alınan İstanbul Jandarma İstihbarat Şube Müdürlüğü görevlisi Uzman Çavuş Yusuf Bozca'nın ''Şüpheli Muharrem Demirkale'nin, askeri hiyerarşik yapıda alt rütbede görev yapan astsubaylar Şeref Ateş ve Yavuz Karakaya'ya 'abi' diyerek hitap ettiğini beyan etmişti.

FETÖ'NÜN "ALTIN" ÇOCUĞU
Jandarma Genel Komutanlığı Karargahında darbeyi yöneten ve Şeref Ateş'e "abi" diye hitap eden Muharrem Demirkale, Hrant Dink cinayetinin en önemli isimlerinden. Dink suikastı döneminde İstanbul Jandarma İstihbarat Bölücü Faaliyetler İstihbarat Tim Komutanı olarak görev yapıyordu.

Demirkale'nin Hrant Dink cinayetinde rol alan jandarmaları koordine ettiği tespit edildi.

Hrant Dink cinayeti soruşturmasına bakan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Gökalp Kökçü, Muharrem Demirkale'yi "FETÖ'nün altın çocuğu" olarak tanımlıyor. Hrant Dink cinayetine ilişkin hazırlanan üçüncü iddianamede de Muharrem Demirkale'nin "cinayet mahallinde tetikçi Ogün Samast'ı takip eden jandarma istihbarat görevlilerinin komutanı olduğu" ifade ediliyor.

Muharrem Demirkale'nin emri altındaki askerler Yavuz Karakaya, Bekir Yokuş, Emre Cingöz, Ecevit Emir, Hacı Şefik Şimşek ve Eyüp Temel'in Hrant Dink cinayetinin mahalli ve çevresinde bulundukları cep telefonu sinyal baz bilgileri ve güvenlik kamerası görüntülerinden tespit edildi.

İstanbul Jandarma İstihbarat Şube Müdürlüğü ASAF biriminde görevli Şeref Ateş, Mustafa Küçük, Miktad Özbek ve Musa Yıldırım'ın cep telefonlarının Hrant Dink cinayetinin işlendiği 19 Ocak 2007 tarihinde saat 14.00'dan itibaren Dink'in ikamet ettiği ve sahibi olduğu Beyaz Adam Yayınevi çevresinde sinyal bilgisi verdiği saptandı.

Muharrem Demirkale'nin FETÖ'nün kara kutusu olan savcı Zekeriya Öz ile cinayetten bir gün önce ve bir gün sonra toplam yedi kez telefonda görüştüğü belirlendi. Demirkale ifadesinde, "Zekeriya Öz ile Mutki'de tanıştık. Ailece görüşüyorduk. Tayinim çıkınca irtibatımı kestim. İstanbul'da görüşmek istedi, görüştük. Savcılarla görev gereği görüşürüz" iddiasında bulundu.

ŞEREF ATEŞ, DÜZCE'DE UĞRADIĞI SİLAHLI SALDIRIDA YAŞAMINI YİTİRDİ
Agos Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesiyle ilgili davada sanık olan emekli jandarma istihbaratçı astsubay Şeref Ateş, Düzce'de uğradığı silahlı saldırıda yaşamını yitirdi

Olay, Kuzey Çevre Yolu Çavuşlar Mahallesi mevkisinde meydana geldi. Şeref Ateş, yönetimindeki 81 DE 868 plakalı otomobille ilerlerken yanına yaklaşan beyaz bir otomobilden ateş açıldı. Saldırganlar hızla olay yerinden uzaklaşırken, yoldan geçen sürücüler, polis ve sağlık ekiplerine haber verdi. İhbar üzerine olay yerine sevk edilen sağlık ekibi, aracında kanlar içinde, hareketsiz bulunan Şeref Ateş'in hayatını kaybettiğini belirledi.

Düzce Emniyet Müdürlüğü ekipleri, Şeref Ateş'in öldürülmesi olayının ardından başlattığı araştırmada, saldırganların kaçtığı otomobilin plakasını tespit etti. Takibe alınarak Akçakoca yolu üzerinde durdurulan otomobildeki 3 kişi gözaltına alınarak emniyete götürüldü.

KENAN KIRAN / SABAH