Tasarruf diyerek göreve gelen CHP'li İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu halkı böyle kazıklıyor! İBB'de dezenfektan vurgunu

Yerel seçimler öncesi sürekli olarak "tasarruf" ve "İBB'de israf var" edebiyatı yapan CHP'li İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, göreve geldiği günden bu yana yaptığı hamlelerle belediyeyi zarara uğratmaya devam ediyor. Önce Yenikapı'da şov yaparak dizdiği ve iade ettiği araçları 3 misli fiyata yeni ihaleyle geri alan İmamoğlu, şimdi de koronavirüs salgınını fırsat bilerek Ümraniye Belediyesi'nin litresini 14 liradan alabildiği dezenfektanları litresi 73 liradan ihale etti.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :06 Nisan 2020 , 08:53 Güncelleme Tarihi :06 Nisan 2020 , 08:53
Tasarruf diyerek göreve gelen CHP’li İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu halkı böyle kazıklıyor! İBB’de dezenfektan vurgunu

İstanbul'da koronavirüs tedbirleri kapsamında 19 Mart 2020'de dezenfektan alımı için ihale açan İBB 'doğal afet ve salgın hastalık' maddesini gerekçe gösterip satın almayı pazarlık usulü İzmir merkezli NHP İlaç Sanayi adlı firmadan gerçekleştirdi. Kayıtlara göre İBB, firmadan litresi 73 TL'den 1 milyon 110 bin TL'lik dezenfektan aldı. İhale kayıtlarının ortaya çıkması üzerine piyasada ortalama litresi 25-30 TL'den satıldığı söylenen dezenfektanın çok pahalıya alındığı yönünde sosyal medyadan tepkiler yükseldi.

Ümraniye Belediye Başkan Yardımcısı ve İBB AK Parti Meclis Üyesi Yavuz Selim Tuncer sosyal medya hesabından tepki gösterip "Biz Ümraniye Belediyesi olarak İstanbul Gürpınar İMKB Meslek Lisesi'nden litresi 15 TL'den 4000 litre alarak 60.000 ödüyoruz" mesajı paylaştı. İBB Sözcüsü Murat Ongun ise Tuncer'e sosyal medya hesabından "İBB'nin ürünü sizinkinden farklı olarak alkolsüzdür. Dünyada Kovid-19 dahil virüs ve bakteri bertarafında en etkili üründür. Araştırırsanız piyasa fiyatının yarısına aldığımızı da görürsünüz. Ümraniyemizi de bu etkili ürünle dezenfekte ediyoruz. İBB halkına kaliteli hizmet sunar" dedi.

FİYATI PİYASANIN ÇOK ÜZERİNDE
Metalürji Mühendisi Mustafa Göktepe ilgili kurumların onayını alan, uygun fiyatlı, içinde alkol barındıran ürünlerin virüslere karşı etkili olacağını belirterek şunları söyledi:

"Bir ürünün biyolojik olarak parçalanabilir ve bitkisel kökenli olması o ürünün çok etkin olduğu anlamına gelmez. Bileşenlerinin oranının yüzde olarak incelenmesi gerekir. Litresi 73 TL olan bitkisel kökenli bir ürünün fiyatının yüksek olduğunu söyleyebiliriz. Bunun yerine piyasa koşulları itibarıyla bitkisel olmayan ama etkin olan kaliteli ürünler de kullanılabilir. Bu ürünlerin ise litresi 6 ila 8 USD (40 ila 53 TL) arasında değişiyor."

Akşam Gazetesi yazarı Ahmet Kekeç de köşesinde İmamoğlu yönetiminin israflarını ve icraatlerini kaleme aldı. İşte Ahmet Kekeç'in "Tasarruf diyen zat halkı böyle kazıklıyor" başlıklı yazısı

Ekrem İmamoğlu'na sormuşlardı: "İstanbul'u nasıl yöneteceksin? Yeterli kaynak var mı?"

Nasıl mı yönetecekti?

Kolaydı...

Tasarrufla...

Çünkü belediyede öyle savurganlık varmış ki, bunu önlemek yeterliymiş... Yani "ek kaynak"a (hele İller Bankası'ndan gelecek ödeneğe) hiç ihtiyaç yokmuş.

O günlerde "tasarruf" edebiyatı yaparak epey kafa şişirdi. Bazı saf seçmenlerin buna (tasarrufun yeterli olduğuna) inanmalarını sağladı.

Söylediği her şey yalandı...

Utanmadı, işi bir de şova döktü.

Belediyede ne kadar hizmet aracı varsa (ambulans, cenaze nakil aracı, kamyonet) Yenikapı alanına yığarak, "İşte eski yönetimin kullandığı makam araçları" diyerek kendi kendini iptizale uğrattı.

Sonra mı ne yaptı?

Mevcut "hizmet araçları"nı "pahalı" olduğu gerekçesiyle geri yollayarak, üç misli fiyata yeni "hizmet araçları"nın ihalesini yaptı.

Ekrem İmamoğlu böyle bir adam işte...

Hayır, sözlerinde ve davranışlarında bir "tutarlılık" aramıyorum.

Mevcut "tutarsızlığını" ne kadar sürdürdüğünü, yani tutarsızlığının arkasında durup durmadığını merak ediyorum.

Durmuyor.

Hiçbir sözünün arkasında durmuyor.

Tutarsız görünmeyi de o kadar umursamıyor.

Nasılsa arkasında yaptığı her saçmalığı alkışlayan hazır bir kitle var...

Olabilir...

Biz yine de sorularımızı soracağız ve cevap arayacağız.

Birincisi, "dezenfektan" konusu...

İmamoğlu, İstanbul sokaklarını dezenfektanlarla yıkayıp paklayıp pırıl pırıl hale getirdiklerini söylüyor. Daha doğrusu bununla övünüyor.

İyi yapıyor da...

Daha göreve gelmeden "tasarruf" diye ortalığı yıkan Ekrem İmamoğlu, bu dezenfektanları kaç liraya mal ediyor?

Ben söyleyeyim:

Litresi 73 lira.

Sorum şu:

Ümraniye Belediyesi (onlar da Ümraniye sokaklarını dezenfektanlarla yıkayıp paklayıp pırıl pırıl hale getirdiler) aynı dezenfektanın litresine 14 TL ödüyor.

Bu nasıl oluyor?

Daha göreve gelmeden "tasarruf da tasarruf" diye inleyen Ekrem İmamoğlu bu farkı (59 liralık farkı) nasıl açıklıyor?

İkincisi...

İmamoğlu, halka satmak üzere 150 TL değerinde bir "yardım kolisi" hazırlatmıştı.

En pahalıcı markette bile 80-85 liraya dolan "yardım kolisi"nden (!) elde edilecek 70 TL'lik kâr hangi alanlarda kullanılacaktı?

Dahası, ayıp değil miydi?

Birçok valiliğin (hatta il ve ilçe belediyesinin) bedava dağıttığı erzağı 150 lira gibi fahiş bir fiyatla halka "kakalamak" ayıp değil miydi?

Hem "yardım kolisi" demek, hem de bunun üzerinde tüccar pazarlığı yapmak (efendim, bunlar "prototip" koli çalışmasıymış; yeni kolilere ekstradan makarna, şeker, yağ ilave edilmiş) ayıp değil miydi?

Üçüncü soruyu da, izninizle, İmamoğlu'nun "yancısı" ve "toparlayıcısı" olan Otobüs AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ongun'a sormak istiyorum. (Kendisi aynı zamanda üç yerden birden maaş alan en zengin gazetecilerimiz arasında yer almaktadır.)

Murat Efendi...

Buyurmuştun ki, AK Parti'liler İstanbul Belediyesi'ni zaaf içinde göstermek için bazı duraklarda otobüslere "kasten toplu biniş" gerçekleştiriyor.

Bir de durak ismi vermiştin: "Bu durakta tam 47 kişi kasten toplu biniş yaptı."

Senden görüntü istediler.

Sunamadın.

Daha doğrusu çamura yattın.

Senin "esirgediğin" görüntü dün çıktı ortaya... Söz konusu durakta 47 kişi değil, tam üç kişi otobüse binmiş.

Utanmadın mı?

Daha doğrusu sen ve "toparlayıcılığını" yaptığın zat utanmıyor musunuz halka yalan söylemeye?

Dahası, utanmıyor musunuz halkı kazıklamaya?