Türk Kızılay Genel Başkanı Kınık'tan "immün plazma" bağışı çağrısı

Türk Kızılay Genel Başkanı Kınık, "immün plazma" tedavisi için günde 750 bağışçıdan plazma alabilecek kapasitede olduklarını bildirdi. Kınık, "Koronavirüsü yendikten sonra 14 gün geçen bütün kahramanlarımızı, cephede savaşan diğer hastalarımızın da kahramanı olmaya davet ediyoruz." ifadelerini kullandı.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :07 Nisan 2020 , 15:04 Güncelleme Tarihi :07 Nisan 2020 , 17:35
Türk Kızılay Genel Başkanı Kınık’tan immün plazma bağışı çağrısı

TÜRK Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık, "Şuan ki kapasitemiz Kızılay olarak günde 750 bağışçımızdan immün plazma alabilecek durumda. Ülke genelindeki eğitim ve araştırma hastaneleri ve üniversite hastanelerimizle beraber baktığımızda Türkiye'de yeteri kadar plazma alabilme kapasitesi var. Bu kapasiteyi biz istediğimiz anda artırabiliriz" dedi.

Koronavirüsü yenen ve gönüllü bağışçı olan Dr. Kürşat Demir, Türk Kızılay Orta Anadolu Bölge Kan Merkezi'nde immün plazma bağışı yaptı. Türk Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık, ümmün plazma işlemi sırasında açıklamada bulundu. Kınık, kan verebilecek özelliklerdeki sağlıklı bağışçıların kanlarını alacaklarını bildirerek "İyileştikten sonra üzerinden 14 gün geçmiş olması gerekiyor. Bir de özellikle gebe kalmış kadınlarda bebekle anne arasında kan uyuşmazlığı olabileceğinden ve hastalarda bu olumsuz etki oluşturabileceğinden onlar dışında bütün iyileşmiş ve şifa bulmuş kahramanlarımızı bekliyoruz" dedi.



'GÜNDE 750 BAĞIŞÇIDAN İMMÜN PLAZMA ALABİLECEK DURUMDAYIZ'
Kınık, İstanbul, Gaziantep, Trabzon, İzmir, Ankara, Adana, Samsun, Bursa, Antalya ve Denizli olmak üzere 10 il ve 13 noktada bu işlemleri başlattıklarını ifade ederek, "Buralar en çok vakaların görüldüğü ve bu anlamda iyileşme oranlarının da en fazla görüldüğü illerimiz. Bu illerimizde 4 tane mobil TIR'ımız, hastalarımızın ayağına gidecekler. Şuan iyileşmiş hasta sayımız az. Ama önümüzdeki haftadan itibaren bu geometrik olarak artacak. Dolayısıyla uyguladığımız testin miktarı arttıkça semptom göstermeden iyileşmiş vakaların da tespiti yapılabilmiş olacak. Dolasıyla hem hastaneden tedavi görüp çıkmış hem farkına varmadan iyileşmiş olan hastalarımızla ilgili büyük bir havuzumuz önümüzdeki haftalarda elimize ulaşacak. Şuanki kapasitemiz Kızılay olarak günde 750 bağışçımızdan immün plazma alabilecek durumda. Ülke genelindeki eğitim ve araştırma hastaneleri ve üniversite hastanelerimizle beraber baktığımızda Türkiye'de yeteri kadar plazma alabilme kapasitesi var. Bu kapasiteyi biz istediğimiz anda artırabiliriz. Dolayısıyla kan vermek isteyen bağışçımız bizimle temasa geçtikten sonra şartlara uygunsa verebilir. 1 hasta 6 insana şifa olacak, 6 insanı ölümün kıyısından hayat tarafına çekebilecek" diye konuştu.

'ELİMİZDEKİ BÜTÜN SİLAHLARI CEPHEYE SÜRMEK DURUMUNDAYIZ'
İmmün plazma tedavisinin tamamlayıcı bir tedavi olduğunu belirten Kınık, "Bu yöntem 1890 yıllarından beri antibiyotik çağı öncesinde tıpçıların uyguladığı, bu virüsten önce de Sarsda, H1N1'de, Ebolada kullanılmış olan bir metot. Fakat bugün Covid-19'un resmen kürünü sağlayabilecek bir ilaç ve aşı bulunmadığı için elimizdeki bütün silahları cepheye sürmek durumundayız. Bu plazma tedavisi özellikle ağır vakaların iyileşmesini hızlandırıyor, bu bilimsel olarak kanıtlı. Hastalık ve ölümle ilgili riskleri düşürüyor, bu da kanıtlı. Ve tamamlayıcı bir tedavi olarak veriliyor. Özellikle yoğun bakımlarda hastanın solunum cihazına kalış süresini azalttığı da kanıtlı. Bu bize birçok fayda sağlayacak. Yoğun bakımlarda kalış süresi azalınca kapasitemiz artmış olacak ve daha fazla yoğun bakım ve cihaz kullanacak hastaya erişmiş olacağız" dedi.

'BUNU BİR VATANDAŞLIK GÖREVİ OLARAK GÖRÜYORUM'
Covid-19 hastalığını yenen Operatör Dr. Kürşat Reşat Demir ise 3 hafta önce ilk semptomların başladığını ifade ederek, "Bir grip gibi kırgınlık, halsizlik, üşüme tarzında şikayetlerim oldu. Bir sonraki gün ateşim başladı. Onun devamında çok hızlı bir şekilde ateş yükseldi ve bir sonraki gün de öksürük eklendi. Her şey hızlı gelişti. Bundan ötürü bir örnek vermem gerektiğini düşündüm ve bunun üzerine bir akciğer tomografisi çekildi. Orada koronavirüsle uyumlu bulgular vardı. Öyle olunca örnek alındı ve geçici bir karantina odasına alındım. Bir hekim olarak o sürede vaka sayısını biliyordum. Henüz Türkiye'de 200 vaka varken başıma gelmiş olması bir tedirginlik oluşturdu. Sonuç olarak kan örneği verdim ve pozitif geldi. Gençlerde yaşlılara oranla bir miktar daha rahat atlatıldığını bildiğim için biraz daha rahattım fakat tedirginlik yoktu diyemem. Süreci direkt yaşadım ve bu insanlardaki tedirginliği direkt anlamamı sağladı. Sahada çalışmanın yanı sıra bir de bu şekilde tedaviye vesile olmak gerçekten de farklı bir duygu. Bunu da ayrıca bir vatandaşlık görevi olarak görüyorum" ifadelerini kullandı..