Richard Levitan, Bellevue Hastanesi'nde geçirdiği günlerde acil servis hastalarının neredeyse tamamının Covid-19 zatürresi olan hastalar olduğunu anlattı ve göreve başladıktan sonraki ilk saatinde iki hastaya solunum cihazı bağlaması gerektiğini ifade etti.
"Solunum şikayeti olmayan hastaların bile Covid zatürresi vardı. Omzundan bıçaklanan bir hastanın akciğer çökmesinden kuşkulanıp röntgenini çektiğimizde Covid zatürresi olduğunu gördük.
"Düşüp kendini yaralayan bazı hastaların tomografisini aldığımızda Covid zatürresi bulduk. Belirsiz bir sebepten ölen yaşlılarda, birçok şeker hastasında Covid zatürresi bulduk."
Richard Levitan, doktarları şaşırtan durumu ise şöyle özetledi: "Röntgenleri zatürre göstermesine ve oksijen seviyeleri düşük çıkmasına rağmen bu hastaların solunumla ilgili hiç bir şikayeti olmamıştı. Bu nasıl olabiliyordu?
"Covid zatürresinin, başlangıç aşamasında "sessiz hipoksi" diye adlandırdığımız bir tür oksijen yetmezliğine sebep olduğunu anlamaya başladık. Sessiz dememizin nedeni, farkedilmesinin çok güç olması, sinsi karakteriydi."
NORMAL ZATÜRREDEN ÇOK FARKLI
Richard Levitan, normal zatürre ile Coviz zatürresinin farklarını şöyle anlatıyor: "Zatürre insanın akciğerlerindeki hava keseciklerini sıvı ve iltihapla dolduran bir enfeksiyondur.
"Normal olarak bu hastalığa yakalanan bir hasta göğsünde rahatsızlık, ağrı, nefes alma ve solunum güçlükleri yaşar. Fakat Covid zatürresi başladığında hastalar oksijen düzeyleri düşse de nefessiz kalmıyorlar.
"Sonra nefes almakta zorlanmaya başladıklarında ise oksijen düzeyleri aşırı düşmüş oluyor ve röntgenlerinden zatürre orta ve ağır düzeye kadar ilerlemiş olduğu anlaşılıyor.
"Normal bir insanın deniz seviyesinde oksijen düzeyi genellikle yüzde 94 ile yüzde 100 arasında olur. Covid zatürre hastalarında bunun yüzde 50'ye kadar düştüğünü gördüm.
"Çoğu hasta bir hafta gibi bir süredir ateş, öksürük, mide bulantısı ve yorgunluk hissettiğini ama nefes darlığının hastaneye geldikleri gün başladığını söylüyor, bu beni çok şaşırtıyordu. Zatürrelerinin günler önce başladığı belliydi ama farketmiyorlardı. Sıkıntı hissedip hastaneye koştukları gün ise kritik aşamaya gelmiş oluyorlardı.
"Acil servislerde kritik durumdaki hastaları birkaç sebeple solunum cihazına bağlarsınız. Ama benim 30 yıllık tecrübeme göre solunum cihazına bağlanması gereken hastaların çoğu ağır oksijen yetmezliği ile şoktadır, şuur yitimi yaramaktadır ya da nefes almak için çok büyük çaba harcamakta ve acı çekmektedirler."
NEDEN FARK EDİLMİYOR?
"Covid-19 zatürresi vakalarındayken bu çok farklı oluyor. Gördüğüm koronavirüs zatürresi hastalarının çok büyük bir kısmında oksijen düzeyi öyle düşüktü ki normalde hayatta olmamaları gerekse de cep telefonuyla konuşabiliyorlardı.
"Nefes alıp vermeleri hızlanmasına karşın oksijen düzeylerinin düşüklüğü ve akciğer röntgenleri göz önüne alındığında sıkıntıları, yaşamaları gerekenden çok daha azdı. Bunun neden böyle olduğunu yeni yeni anlamaya başlıyoruz. Koronavirüs akciğerlerde sürfaktan dediğimiz yüzey maddesini üreten hücrelere saldırıyor."
Bu maddenin hücrelerin nefesten nefese açılıp kapanmasını sağlayan hayati bir işleve sahip olduğunu söyleyen Richard Levitan, Covid zatürresi başladığında bu saldırının hava keseciklerinin çökmesine ve oksijen düzeylerinin düşmesine yol açtığını anlattı.
Levitan sözlerini şöyle sürdürdü: "Ama akciğer sıvı dolumuyla tıkanmıyor ve işlevini sürdürüyor görünüyor. Bu da hastanın hala karbondioksit verebilmesini ve karbondioksit birikmediği için nefes darlığı hissetmemesini sağlıyor. Hastalar kanlarındaki oksijen yetersizliğini daha derin ve hızlı nefes alarak telafi ediyor ve bunun farkına varmıyor.