15 Temmuz darbe girişiminin sorumlusu FETÖ'nün, özellikle yurt dışı kamuoyunu Türkiye aleyhine etkilemek amacıyla, 1915 olaylarıyla ilgili de kara propaganda yaptığı belirlendi. Güvenlik kaynaklarından aldığı bilgilere göre, terör örgütü haber ve internet siteleri ile sosyal medya hesaplarından 1915 olaylarını "barbarlık", "utanç verici dip nokta", "katliam" ve "soykırım" gibi ifadelerle adlandırarak, Türkiye'nin sözde gerçekle yüzleşmesi gerektiği mesajları verdi.
ABD Başkanı Donald Trump'ın 1915 olaylarının yıldönümünde yayınladığı yazılı açıklamada "Meds Yeghern" yani "Büyük felaket" ifadesini kullanması tepkilere neden oldu. Ancak FETÖ'nün bu yıl, Ermeni diasporası gibi faaliyet yürüttüğü ortaya çıkarıldı. Terör örgütü sosyal medya hesapları, internet ve haber sitelerinde 1915 olaylarıyla ilgili Türkiye aleyhine kara propaganda yaptığı belirlendi.
TERÖR ÖRGÜTÜNÜN YURTDIŞI YAPILANMASINDAN YALAN BOMBARDIMAN
Güvenlik kaynakları terör örgütünün 1915 olayları ile ilgili kara propagandanın örgütün yurtdışına kaçan üyeleri ve oradaki yapılanması tarafından yürütüldüğünü tespit etti. Tespit edilen bazı FETÖ üyeleri şöyle belirtildi: "Emrullah Uslu, FETÖ Letonya yapılanması ve Riga İnternational School (RIMS) sorumlularından Abdullah Sinan Çiftler, Finlandiya'da faaliyet gösteren FETÖ kontrolündeki Espoo/Fin Kutup Kültür Merkezi Derneği bünyesindeki Togethar isimli mülteci platformunun Başkanı Mustafa Güler, Finlandiya'ya iltica eden eski emniyetçi Üsame Gökçe."
Yine örgütün haber ve internet siteleriyle de Türkiye aleyhine izlenim oluşturma çabasına girdiği bildirildi. Örgütün kara propaganda yaparken özellikle "barbarlık", "utanç verici dip nokta", "katliam" ve "soykırım" gibi ifadeler kullandığı belirlendi.
ÇARPIK VE YANILTICI HABERLERLE TARİHİ KARARTMA
Örgütün haber sitelerinde işte şu çarpık ve yanıltıcı ifadelere yer verildi:
* "Ermenilerin İttihat ve Terakki'nin gerçek yapısını 1914'e kadar okuyamadığı, dolayısıyla katliama ve de soykırıma karşı direnişi örgütlemek için bir hazırlıkları bulunmadığı…"
* "Kürtlerin çok önceden soykırımdaki rolleriyle yüzleştiği, Diyarbakır'da Van'da Erzurum'da sadece aşiret liderlerinin değil, bir kısım Kürt entelektüellerinin de soykırıma doğrudan katıldığı…"
* "Biz kimseyi öldürmedik, sadece sürgüne yolladık savunmasının ikna edici olmadığı, zira insanları yüzyıllardır yaşadıkları topraklardan sürgüne göndermenin ölüme yollamak anlamı taşıdığı…"