Sabah Gazetesi yazarı Engin Ardıç'ın "İbadet sayılır" başlıklı o yazısı
Bunlar ne manyak herifler, hem "öyle birkaç günlük sokağa çıkma yasağı yetmez, daha uzun süreli yapılsın" diye kıyameti koparıyorlar, hem de "hafta sonu yasağını uzattı, iktidar 19 Mayıs'ı gargaraya getirmek istiyor" diye dırlanıyorlar...
Amaç, alavere dalavere hükümete giydirmece.
Neyse, içleri rahat olsun. Partileri CHP, 16-19 Mayıs tarihleri arasında bir "sanal yolculuk" düzenlemiş.
Bandırma vapuru İstanbul'dan kalkıp Kastamonu, Cide ve Sinop'ta mola vererek Samsun'a gidecekmiş.
Programda İnebolu yok.
Kastamonu'yu da deniz kenarında sanıyorlar.
Herhalde vapur Cide'den "içeri" sapacak, Karadeniz'in azgın dalgalarıyla değilse bile dağdan düşebilecek taş ya da önüne çıkabilecek ayılarla boğuşa boğuşa oradan belki Taşköprü belki Tosya üzerinden Sinop'a...
Cide'den İnebolu'ya uğrayıp bir soluklansaydı daha iyi ederdi.
Herhalde üç gün boyunca da CHP'li vatandaşlarımız vapuru bilgisayar başında heyecanla izleyecekler: Cide'yi tutabildi mi, Sinop'a varabildi mi, Samsun'a ulaşabildi mi?
Demek ki Samsun'a ulaşamama tehlikesi de mevcut! Ya gemi batarsa?
Ay çok sürükleyici...
Bandırma vapurunu 16 Mayıs günü saat 12'de ilgili Internet sitesinde yapacağı "sanal konuşmayla" Ekrem İmamoğlu uğurlayacakmış.
Hemen arkasından bir Amasra, Abana ya da Kefken, Kerpe, Akçakoca falan tatili attırsaydı iyi ederdi. Hem ona yakışırdı, hem de büyük önderin yolunu izlemiş sayılırdı. Kankası Zülküf de öyle yapmıyor mu? Örneğin Atatürk'ün ünlü Connecticut gezisini anmak üzere kalkıyor taa oralara gidiyor.
***
Lakin CHP yetkilileri, büyük önderin vapura binmeden önce İstanbul içinde izlediği yolu es geçmişler.
Acaba Şişli'deki evden Dolmabahçe'ye Osmanbey-Nişantaşı- Maçka üzerinden mi gitmiştir, yoksa Osmanbey-Harbiye-Taksim üzerinden mi gitmiştir? Ya Şişli- Mecidiyeköy-Zincirlikuyu- Beşiktaş güzergahına ne buyurulur?
Tarihçiler tarafından henüz aydınlatılamamış bir konudur.
Eskiden ne güzel tarihi bir araba buluyorlardı (1965 model Chevrolet Impala), arka koltuğa da Atatürk büstünü oturtuyorlardı...
"Sanalda" bu atraksiyon yapılamıyor olmalı.
Oysa şu yerli yersiz ortalıkta dolaşan ve CHP'li belediyelerden "program başına" beş bin lira kesen "Atatürk benzeri adam" onlara bu konuda çok yardımcı olabilirdi.
***
Programı üç gün boyunca bilgisayar başında izlemekten yorulmayacak ergenlere bizim Yılmaz'ın kitabı da ödül olarak dağıtılabilirdi.
Kıymalısı ya da peynirlisi demedik canım, sadesi...
Bence Yılmaz radikal bir adım daha atmalı ve kaçak villası yıkılırsa bunun da kapı tokmaklarını, pencere kollarını, memişhane musluklarını falan bir tür "emanet-i mukaddese" olarak satışa sunmalıdır. 1881 lira gibi bir fiyat düşünülebilir, 1938 adet alana indirim de yapılabilir, 9 lira 05 kuruş.
Atatürk'ten değilse bile Kemalist esnaftan yadigar...
***
Günün fıkrası
"CHP koronavirüsün etkilerini araştıracak."
Gazetelerden...
ENGİN ARDIÇ'IN DİĞER YAZILARINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN