15 Temmuz'un özel harekatçı şehidinin eşinden önemli sözler: Benimle konuştuktan 3 dakika sonra bomba atılıyor

Ankara'da, 15 Temmuz 2016'daki FETÖ'cü darbe girişimi sırasında bombalanan Gölbaşı Özel Harekat Daire Başkanlığı'nda şehit olan polis memuru Mustafa Serin'in (46) Samsunlu eşi Zeynep Serin (46), "Eşim, o gece bana hiçbir şey söylemeden vedalaşır gibi sarıldı ve evden çıktı. 3 gün sonra şehit olduğunu öğrendim. Eşim her zaman şehit olmak isterdi" ifadelerini kullandı.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :11 Temmuz 2020 , 10:32 Güncelleme Tarihi :11 Temmuz 2020 , 10:43
15 Temmuz’un özel harekatçı şehidinin eşinden önemli sözler: Benimle konuştuktan 3 dakika sonra bomba atılıyor

İÇİNDEKİLER

Ankara'da, FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminde bombalanan Gölbaşı Özel Harekat Daire Başkanlığı'nda şehit olan polis memuru Mustafa Serin'in eşi Zeynep Serin, o gece yaşadıklarını anlattı. 15 Temmuz gecesi eşinin memleketi olan Balıkesir Burhaniye'ye tatile gideceklerini ve bunun için bavul hazırladığını anlatan Serin, saat 22.30 sıralarında gelen bir telefonla eşinin hazırlanmaya başladığını belirtti. Vedalaşır gibi eşinin kendisine sarıldığını ve hiç konuşmadan evden ayrıldığını ifade eden Serin, 15 Temmuz gecesinden 3 gün sonra şehit haberini aldığını anlattı. Eşinin şehit olmasından sonra Samsun'daki ailesinin yanına gelen Serin, aradan 4 yıl geçmesine rağmen acısının halen çok taze olduğunu ve eşi için güçlü olmaya çalıştığını belirtti.

"TELEFONLA GÖRÜŞTÜKTEN 3 DAKİKA SONRA ŞEHİT OLMUŞ"

O geceyi ve o anları unutamadığını ifade eden Serin, şunları söyledi:

"Eşim, Gölbaşı Özel Harekat Daire Başkanlığı'nda keskin nişancı olarak görevliydi, aynı zamanda eğitmendi. 15 Temmuz gecesi evdeydim, eşim de görevden gelmişti ve izne ayrılmıştı. Memlekete gidecektik, onun için bavul hazırlıyordum. Saat 22.30 gibi bir telefon geldi ve bütün güvenlik güçleri göreve çağrıldı. Eşim hemen ayaklandı, ancak bana bir şey söylemedi. Televizyondaki haberleri gördük. Eşim 2 dakika içinde hazırlandı ve bana hiçbir şey söylemedi. Evden çıkarken sadece bana uzun süre sarıldı. Normalde eşim göreve giderken güler yüzle evden çıkardı, arabaya binene kadar bana el sallardı. Ancak o gün bana hiçbir şey söylemedi, vedalaşır gibi sarıldı ve gitti. Hatta anlam veremedim. Daha sonra Gölbaşı'na gitti. Oraya gittiğinde ilk bomba atılmıştı. Eşim, ben merak etmeyeyim diye nizamiyenin arka tarafına geçmiş ve beni aramış. 'Beni merak etme, ben iyiyim. Arayanlar oluyor, cevap veremiyorum. Herkese iyi olduğumu söyle' dedi. Arkadaşlarının söylediğine göre nizamiyeden ön tarafa doğru yürürken, yani benimle konuştuktan 3 dakika sonra bomba atılıyor ve eşim orada şehit oluyor."

"HER ZAMAN ONUN VARLIĞINI HİSSEDİYORUM"

3 gün sonra eşinin şehit olduğunu öğrendiğini anlatan Serin, "Bu süre boyunca bir ümitle bekledim ve arayanlara 'Mustafa'ya bir şey olmadı, telefonunu kapatmak zorunda kalmıştır, görevdedir' diyordum. 3 gün sonra eşimin şehit olduğunu öğrendim. Aslında o güne kadar evdeki herkes eşimin şehit olduğunu biliyormuş, ancak bana söylememişler. Daha sonra cenazeyle birlikte Burhaniye'ye gittik. Eşim her zaman şehit olmak isterdi. 'Bütün arkadaşlarım şehit oldu, bir ben kaldım, bana nasip olmuyor, keşke bana da nasip olsa' derdi. Eşim, benim güçlü olmamı isterdi, ağlayarak hainleri sevindirmemi istemezdi. O nedenle güçlü olmaya çalışıyorum. Benim eşim ölmedi, her zaman yanımda hissediyorum. Ne zaman başım sıkışsa onun varlığını hissediyorum" diye konuştu.