"Vatandaşlar kendi dezenfektanlarını kendileri yapabilir. Eczaneden 96 derece saf etil alkol alıp bir kabın içine döküp üzerine saf su ekleyin. Ortalama yüzde 80 civarında bir konsantrasyona erişirsiniz. 40 derecelik konsantrasyonlar işe yaramaz. 40 derecelik bir konsantrasyonu ölçü kabında 100'e kadar doldurup alkolmetreyi batırdığımızda alkol göstergesinin 80'lerde olması gerekirken 40'larda kaldığını görürüz. Eczanelerin de bunun gibi denetimsiz bazı markalar konusunda dikkatli olması gerekir. Bunun dışında alkol bazlı olmayan bazı dezenfektanlar da var. Onların cilt uyumluluğu düşüktür. Başka kimyasallarla hazırlanır. Yüzey temizliğinde kullanılan ürünler katılarak elde edilir. Günümüzde alkolün litresi 20 lira civarındadır. Bu nedenle sağlıklı bir dezenfektanın en az 30- 40- 50 lira aralığında olması gerekir. Daha ucuz olan bir üründen vatandaşlar şüphe etmeli. Laboratuvarda yakarak yapılan testlerde ise bir dezenfektan çakmağı yaktığınızda yanıyorsa doğru şekilde üretilmiş demektir."
'ELİMİZE SIKIYORUZ AMA NE SIKTIĞIMIZI BİLMİYORUZ'
Dışarıda kullanılan dezenfektanlara karşı güven sorunu yaşadıklarını söyleyen vatandaşlardan Erhan Yılmaz, "Dışarı çıkmamaya çalışıyoruz ama ister istemez çıkıyoruz. Restoranlar, kafelerde gördüğümüz yerlerde elimize dezenfektan diye sıkıyoruz ama ne sıktığımızı bilmiyoruz. Bunlar denetlenirse biz de tercihimizi ona göre yaparız" dedi. Cemal Korkmaz ise, "Güvenilir olup olmadığını biz de bilmiyoruz. Ama bazı yerlerde kullandığımız dezenfektanlar ellerimize yapış yapış bir his veriyor. Kafamızda soru işaretleri var. Bunun denetlenmesi gerekiyor. 14 kuralı uygulamaya çalışıyorum. Günlük hayatımda da düzenli şekilde dezenfektan kullanmaya çalışıyorum" diye konuştu.
Dışarıdaki dezenfektanlara güvenmediğini belirten Tamer Korkmaz da, "Nereden temin edildiğini ve nasıl alındığını bilmiyoruz. Bazıları su gibi oluyor bazıları ise sabunlu su gibi oluyor, güvenemiyoruz. Eczaneden mi alındı merdiven altında mı üretildi bilmiyoruz" dedi.