İBB Başkanı, CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu ve beraberindeki 100'den fazla isim hakkında "suç örgütü, irtikap, rüşvet, dolandırıcılık, ihaleye fesat karıştırma" gibi suçlardan gözaltı kararı verildi.
İmamoğlu ve basın danışmanı Murat Ongun (Takvim Foto Arşiv)
Ekrem İmamoğlu, Basın Danışmanı Murat Ongun, İmamoğlu'nun kasası ve para sayma görüntülerinin başrolündeki isim Fatih Keleş, İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü Tuncay Yılmaz, Kampanya Direktörü Necati Özkan gibi isimler gözaltına alındı.
SUÇ ÖRGÜTÜ LİDERİ İMAMOĞLU
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan yapılan açıklamada İmamoğlu hakkında "Suç örgütü lideri" ifadeleri kullanıldı.
Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan (Ekran görüntüsü)
Para sayma görüntüleri ve KCK, kent uzlaşısı şeklinde açılan 2 ayrı soruşturmada Cemil Bayık ve Mustafa Karasu'nun talimatlarını iletme detayı da yer aldı.
Hatta konuyla ilgili İmamoğlu- DEM- Kandil-Brüksel hattını yöneten Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan ve Mahir Polat da gözaltına alındı.
Para sayma görüntüleri (Takvim Foto Arşiv)
Para sayma görüntülerini ilk ortaya çıkaran isim eski CHP'li Erkan Çakır, takvim.com.tr'ye özel açıklamalarda bulundu.
MÜTEAHHİTLERE ZORLA KREŞ VE KENT LOKANTASI YAPTIRMA
"Biz o dönem, o videoyu yayınladığımız zaman Türkiye gerçekleri görsün dedik" ifadelerini kullanan Erkan Çakır, söz konusu para sayma görüntüleriyle kara para aklandığını söyledi.
Ekrem İmamoğlu ve para sayma görüntülerini ortaya çıkaran Erkan Çakır (Takvim Foto Arşiv)
Ekrem İmamoğlu'nun özellikle alacaklı müteahhitleri kreş ve kent lokantaları yapma konusunda zorladıklarını iddia eden Erkan Çakır sözlerine şöyle devam etti:
İlk önce para sayma görüntüleri, daha sonra medya şirketinde olanlar, ondan sonra kreş olayları var. Müteahhitlerden hani bir şekilde şimdi Ekrem İmamoğlu çıkıyor diyor ki işte biz buraya kreş açtık. Şuraya kent lokantası açtık. Bazı müteahhitlere de şunu yapıyorlar. İçeride alacağı olan müteahhide diyor ki git buraya kreş yap diyor. Sonra gel senin paranı vereyim. Yani bunu belediyenin bütçesinden yaptırmıyor. Müteahhitleri, insanları çaresiz bırakıp gidip bunu yaptırıyorlar. Yani bayağı bayağı bir, bayağı bir örgütsel bir işleyiş var aslında bu işin içinde.
İmamoğlu ve kasası Fatih Keleş (Takvim Foto Arşiv)
İMAMOĞLU PARALARI KİME EMANET ETTİ?
CHP yönetiminin "darbe" sözlerine de tepki gösteren Erkan Çakır, "Şimdi çıkıyorlar diyorlar ki darbe yapıyorsunuz. Cumhuriyet Halk Partisi'ne darbe yapıyorsunuz. Hiçbir tanesi de çıkıp demiyor ki ulan bizim belediye başkanımız yolsuzluk yapmış, hırsızlık yapmış. Yani insan biraz utanır aslında. Ama bunlar halen kalkmış yani devlete, millete suç atıyorlar. Ben şunu söylüyorum. Ekrem İmamoğlu diyor ya kendimi ben millete emanet ediyorum diye. Paraları kime emanet etmiş acaba? Onu da bir sormak lazım" dedi.
DHKP-C'YE SÖZLER ORTAYA ÇIKACAK
Öte yandan DHKP-C'ye İmamoğlu tarafından verilen birtakım sözlerin de bulunduğunu söyleyen Erkan Çakır, "Oraya hani ciddi bir para akışının olduğunu ve bazı sözler verildiğini o DHKPC'lilere, bazı sözler verildiğini ve o para akışının, bazı para akışlarının oraya gittiğini, bunun altında bunların da çıkacağını düşünüyorum" şeklinde konuştu.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (Takvim Foto Arşiv)
İBB'YE KAYYUM ATANIR MI?
Peki bundan sonra ne olacak? Süreç nasıl işleyecek? İBB'ye kayyum atanır mı?
Konuyla ilgili Hukukçu Zafer İşeri'nin de görüşlerini aldık.
İşeri gözaltıların ve ev aramalarının eş zamanlı yapılmasının nedeninin bir delil karartmanın önüne geçmek olduğunu ifade ederek bundan sonraki hukuki işleyişi şu sözlerle anlattı:
Şimdi hukuki perspektiften baktığımız zaman suç ihbarının alınmasıyla beraber Cumhuriyet Savcılığı bir soruşturma dosyası açıyor. İki ayrı soruşturma dosyası söz konusu. Bunlardan bir tanesi mali yönden suçlar işlemek üzere kurulmuş bir örgüt isnadı. Bu açıdan bakıldığında rüşvet, irtikap nitelikli dolandırıcılık gibi eylemlerin sistematik bir şekilde pek çok kez icrası için bir teşekkülün meydana getirildiği, hiyerarşik bir yapının kurulduğu, İmamoğlu'nun örgüt başkanlığı, örgüt liderliği altında gerek idari işlerinin gerek mali işlerinin başkaları tarafından yapıldığı ifade ediliyor ve gerek bu örgütü yönetmek ve gerekse örgütün gerçekleştirdiği rüşvet, irtikap, zimmet ve dolandırıcılık gibi suçlar, ihaleye fesat karıştırma gibi suçlardan ötürü de İmamoğlu hakkında ayrı ayrı cezalandırılması istemiyle bir soruşturma nihayete erdiriliyor.
Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alındığı an (Ekran görüntüsü)
YENİ DELİLLER Mİ VAR?
Diğer taraftan kent uzlaşısı olarak nitelendirilen ve terör örgütünün şehirlerdeki yapılanmasıyla ilgili destekleyici faaliyetlerini ifade eden bir ayrı soruşturma kapsamında da yine mevcut deliller ışığında şüpheli sıfatıyla yer alıyor İmamoğlu. Şimdi kendisinin siyasi kimliği, konumu göz ardı edilecek olursa elbette yargı kişilerin sıfatına bakmaksızın objektif biçimde süreci yürütmek, yönetmek durumunda ve aynı suç isnadıyla, aynı delillerle bir başkası için ne yapılacak ise İmamoğlu için de bu durum sergileniyor. Kendisi delilleri karartmasın, kaçmasın düşüncesiyle bu kadar nitelikli suçlardan ve ceza miktarı itibariyle yüksek suçlardan soruşturması yürütülen kişinin gözaltına alınması yasaya uygun bir şekilde gerçekleştiriliyor.
Gözaltıyla beraber daha önceden haberi olmasın diye yapılamamış olan ev araması da gerçekleştirilmiş pozisyonda. Ev araması hem İmamoğlu'nun konutunda gerçekleştirildi hem de diğer şüphelilerin ikametgahlarında gerçekleştirildi ki yeni deliller elde edebilmek maksadıyla. Ve bu noktadan sonra Cumhuriyet Savcılığı 4 güne kadar gözaltında tutabilecek İmamoğlu'nu ve diğer şüphelileri.
EKREM İMAMOĞLU TUTUKLANACAK MI?
Akabinde savcılık öncelikle polis marifetiyle ifadeleri aldırtabilecek. Savcılar bizzat ifadeleri alabilecek ve normal şartlar altında suçun vasfı ve mahiyeti değerlendirildiğinde bunun yanı sıra öngörülen cezaların alt ve üst sınırları değerlendirildiğinde bir başka vatandaş için nasıl ki bir adli kontrol tedbiri istenilecekse kuvvetle muhtemel İmamoğlu ve diğer şüpheliler hakkında da benzer bir tedbir isteminde bulunulacak. Hal böyle olunca, hal böyle olunca da sulh ceza hakimliğine sevk edilmeleri kuvvetle muhtemel görünüyor. Sulh Ceza Hakimliği'nde yapılacak değerlendirme neticesinde savcılığın tutuklama istemi kuvvetle muhtemel kabul edilebilir.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (Takvim Foto Arşiv)
İBB'YE KAYYUM ATANIR MI?
Zira kişinin örgüt suçundan yargılanıyor olması onun kaçabileceği, delilleri karartabileceği yönünde bir karine teşkil ediyor. Bu açıdan bakıldığında sadece örgüt suçundan soruşturmanın yürütülmesi dahi katalog suç şeklinde nitelendirdiğimiz üzere şüphelilerin tutuklanma talebinin makul görülebileceği izlenimini veriyor. Tabii bu şekilde bir tutuklama gerçekleşirse kamu hizmetlerinin aksaması, böyle büyük bir oluşumda, mega kentte herhangi bir yönetim zafiyetine düşürülmesi öngörülemez, mümkün değil. Dolayısıyla da bu açıdan mevzuat çerçevesinde yapılan düzenlemelerin hayata geçirilmesi lüzum edecektir.
Kayyum atanması da bu tedbirlerden bir tanesi. Bir şekilde görevinin başında bulunamayan idarecinin yerine geçici olarak bu görevleri ifa etmek üzere bir görevlendirme yapılması ve kayyum olarak nitelendirdiğimiz bu temsilcinin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğuna oturması da muhtemeldir. Eğer ki bir tutuklama kararı gündeme gelecekse de işlerin aksamaması adına zaruridir. Tabii bu durumda masumiyet karinesi yürürlükte olacak hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı verilmediği takdirde masum kabul edilecek olan şüphelilerin veya dava açılması durumunda sanıkların beraat kararıyla serbest kalması halinde tekrardan görevlerine geri dönmeleri söz konusu olabilecek ama aksi takdirde kamusal hizmetler kayyum eliyle yürütülmeye devam edecek.
