BAYRAM DUASI
اعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
رَبِِّ الْعَالَم۪ينَ ﴿﴾ وَالْعَاقِبَةُ لِلْمُتَّق۪ينَ ﴿﴾ وَلََ عُدْوَانَ إِلََّ عَلَي الظَّالِم۪ينَ ﴿﴾
هَّ ألَْحَمْدُ لِِلَ وَالصَّه لٰة وَالسَّ ه لٰمُ هُمَّ رَبَّنَا يَا رَبَّنَا
هَّ عَهلى رَسُولِنَا مُحَمَّدٍ وَ ه ألِه۪ وَصَحْبِه۪۪ٓ أجَْمَع۪ينَ ﴿﴾ ألَل
تَقَبَّلْ مِنَّا إِنَّكَ أنَْتَ السَّم۪يعُ الْعَل۪يمُ ﴿﴾
Ey rahmeti ile bütün varlığı, bütün kâinatı kuşatan Rahman ve Rahim olan Allah'ım
Şu mübarek Bayram sabahında huzuruna geldik. Lâyıkı veçhile kul olamayışımızın mahcubiyeti içinde divanına durduk. Şükrümüzü hakkıyla eda edemeyişimizin bilinci içindeyiz. Bizi huzuruna kabul buyur, dua ve niyazlarımızı kabul eyle Allah'ım!
Ya Rabbi!
Kıldığımız namazları, "Kurban Bayramı günlerinde senin katında en sevimli amelimiz olan kurbanlarımızı", okuduğumuz Kur'anları, indirdiğimiz hatm-i şerifleri, yaptığımız zikirleri, tesbihatı, dua ve niyazları, va'z-u nasihatleri, hasılı bütün ibadet ve taatlerimizi, hayır ve hasenatımızı, şu Bayram günü hürmetine en güzel şekliyle kabul eyle Allah'ım!
Bu mübarek bayram sabahında, yürekten itiraflarımız ve samimi tövbelerimizle sonsuz rahmet ve mağfiretine iltica ediyoruz. Bizi gönüllere şifa, dertlere deva, huzur ve barış kaynağı olan Kur'an'la buluştur Allah'ım!
Bize bahşeylediğin en büyük sermaye olan ömrümüzü rızana uygun geçirmeyi nasip eyle Allah'ım! Bizleri Sana layık bir kul, Habibine layık bir ümmet eyle.
Onları cennetinle ve cemalinle müşerref eyle! Ailelerine sabır ve metanet ihsan eyle! Dinimizin, devletimizin, milletimizin bekasını sarsacak her türlü dâhili ve harici belalardan, sıkıntılardan, musibetlerden, kederlerden ve terörden bizleri muhafaza eyle!
KURBAN KESERKEN OKUNACAK DUALAR
Kurban kesileceği yere eziyet verilmeden götürülür. Hayvanın yüzü ve ayakları kıbleye gelecek şekilde sol tarafı üzerine yatırılır. Sağ arka ayağı serbest bırakılarak, diğer üçü bağlanır ve kıbleye karşı durulur ve üç defa "Bismillahi Allahü ekber" denildikten sonra şu âyetler kurban sahibi veya vekili tarafından okunur:
"De ki: Şüphesiz benim namazım, ibadetim/kurbanım, hayatım ve ölümüm hepsi âlemlerin Rabbi Allah içindir. O'nun ortağı yoktur. Bana sadece bu emredildi ve ben müslümanların ilkiyim." (En'âm, 6/162-163)
"Ben, hakka yönelen birisi olarak yüzümü, gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Ben, Allah'a ortak koşanlardan değilim." (En'âm, 6/79)
Bu ayetlerden sonra,
"Allahü ekber Allahü ekber. Lâ ilâhe İllâllahü vallahü ekber. Allahü ekber ve lillâhil hamd şeklinde tekbir getirillir ve Bismillahi Allahü Ekber" denilerek hazırlanan keskin bıçak hayvanın boynuna çalınır. Damar ve borular tamamen kesilerek kan iyice akıtılır.
Hayvan böylece kesildikten sonra tamamen canı çıkıncaya kadar beklenir. Sonra kafası tamamen kesilir. Ve usûlüne uygun olarak hayvanın derisi yüzülür. Karnı açılır, iç organlar çıkarılır ve gövde ve etler parçalanır.
Hayvan tamamen ölmeden kafa ve ayaklarını koparmak, derisini yüzmeğe kalkmak, kıbleden çevirmek veya hayvana azab vermek mekruhtur. Kurbanın, sahibi tarafından kesilmesi menduptur. Başkasına da kestirilebilir.
KURBAN BAYRAMI NEDİR?
Kurban gerek fert gerekse toplum açısından çeşitli yararlar taşıyan malî bir ibadettir. Kişi kurban kesmekle Allah'ın emrine boyun eğmiş ve kulluk bilincini koruduğunu canlı bir biçimde ortaya koymuş olur. Müminler her kurban kesiminde Hz. İbrâhim ile oğlu İsmâil'in Cenâb-ı Hakk'ın buyruğuna mutlak itaat konusunda verdikleri başarılı sınavın hâtırasını tazelemiş ve kendilerinin de benzeri bir itaate hazır olduğunu simgesel davranışla göstermiş olmaktadır.
Kurban toplumda kardeşlik, yardımlaşma ve dayanışma ruhunu canlı tutar, sosyal adaletin gerçekleşmesine katkıda bulunur. Özellikle et satın alma imkânı hiç bulunmayan veya çok sınırlı olan yoksulların bulunduğu ortamlarda onun bu rolünü daha belirgin biçimde görmek mümkündür. Zengine malını Allah'ın rızâsı, yardımlaşma ve başkalarıyla paylaşma yolunda harcama zevk ve alışkanlığını verir, onu cimrilik hastalığından, dünya malına tutkunluktan kurtarır. Fakirin de varlıklı kullar aracılığıyla Allah'a şükretmesine, dünya nimetinin yeryüzündeki dağılımı konusunda karamsarlık ve düşmanlıktan kendini kurtarmasına ve kendini toplumunun bir üyesi olarak hissetmesine vesile olur.