Türkiye'nin Akdeniz'deki yeni Navtex ilanının anlamı ne? Türkiye'nin yeni hamlesi bölge için ne ifade ediyor?

Türkiye, Doğu Akdeniz'deki egemenlik haklarından vazgeçmiyor. Bugün flaş bir adım atan Türkiye, Akdeniz'de Oruç Reis gemisi için 23 Ağustos'a kadar Navtex ilan etti. Navtex ilanının ardından Oruç Reis Sismik Araştırma Gemisi görev yapacağı bölgeye gitti. Türkiye'nin bu hamlesi Yunanistan'ı panikletirken; A Haber canlı yayınına katılan Terör ve Güvenlik Uzmanı Gürsel Tokmakoğlu gelişmeleri değerlendirdi.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :10 Ağustos 2020 , 12:09 Güncelleme Tarihi :10 Ağustos 2020 , 12:38
Türkiye’nin Akdeniz’deki yeni Navtex ilanının anlamı ne? Türkiye’nin yeni hamlesi bölge için ne ifade ediyor?

Türkiye, Akdeniz'de Oruç Reis gemisi için 23 Ağustos'a kadar Navtex ilan etti. Navtex ilan edilmesinin ardından Oruç Reis Sismik Araştırma Gemisi görev yapacağı bölgeye ulaştı. Türkiye'nin Akdeniz'deki yeni anlaşmasının ardından Yunanistan, Savunma Bakanlığı donanmasını alarma geçirdi. Peki Türkiye'nin yeni Navtex ilanı ne anlama geliyor? Türkiye'nin yeni hamlesi ile hangi mesajlar verildi? Terör ve Güvenlik Uzmanı Gürsel Tokmakoğlu, A Haber ekranlarında değerlendirdi. İşte son dakika haberin detayları...

Terör ve Güvenlik Uzmanı Gürsel Tokmakoğlu, Türkiye'nin yeni Navtex ilanına ilişkin yaptığı açıklamaları şu şekilde;

AVRUPA BİRLİĞİ İLE TÜRKİYE KARŞI KARŞIYA...
"Öncelikle şunu söyleyelim bir önceki Navtex ilanında Oruç Reis'in denize açılmaması ile ilgili eleştiriler oldu. Bazı çevreler bunu bir geri adımmış gibi söyledi. Buna ben katılmıyorum.Çünkü Avrupa Birliği ile Türkiye karşı karşıya. Avrupa Birliği'nin başat ülkesi Almanya ve onun dönem başkanlığında olan bir süre içerisinde diplomatik olarak Diplomatik olarak Türkiye haklı bir adım etti ve kazanım elde etti. Neye karşı?

HAKLILIK BARİYERİ KONUŞMUŞ OLDU!
Avrupa Birliği'nden Yunanistan'a karşı bizim yapacağımız her ne ise bundan sonra buna bir haklılık bariyeri konulmuş oldu. Dolayısıyla eleştiriler asılsızdır. İç siyasetten geldi bu eleştirilerde bunları bir tarafa koyalım ama Yunanistan zaten hazırlıklıydı Mısır'la bir anlaşmaya gitmeye. Türkiye, bundan sonra eğer Mısır'la Yunanistan arasında bir anlaşma yapılırsa ne yapılacağına dair ajandasında bir planı vardı.

AJANDAMIZDAKİ KONULAR...
Ajandamızda olan konular bir defa güç göstermek ve Akdeniz'de Türkiye'nin olmadığı bir denklem içerinde çözümün mümkün olmayacağını taraflara bir kez daha taraflara aktarmak.

İKİ MİHRAK VAR
Ajandamızda olan konular bir defa güç göstermek ve Akdeniz'de Türkiye'nin olmadığı bir denklem içerinde çözümün mümkün olmayacağını taraflara bir kez daha taraflara aktarmak. Bu açıdan söylüyorum ki iki mihrak var birisi Avrupa Birliği mihrakı ki onu diplomatik olarak gündeme getirmiş olduk. Diğeri ise, İsrail, Mısır, Yunanistan ve Rum Kesimi'nin bir araya getirdiği kesim.

TÜRKİYESİZ BİR DENKLEMİN KARŞILIĞI OLMAYACAK!
Şimdi o tarafa doğru olarak da Türkiye şunu söylüyor, Türkiyesiz bir denklemin burada bir karşılığı olamayacaktır. Bunu güç göstergesi olarak işaret edebiliriz. Ama bunun dışında zaten planlı olan faaliyetler Enerji Bakanlığı'nın yapmış olduğu bütün konular bir şey de geç kalmadı yani bu 3 gün önce de olurdu 5 gün sonra da. Bu hava şartlarından da gecikebilirdi. Ve dolayısıyla sismik araştırmalar gerekirse sondaj faaliyetleri yapılacaktır.

BARIŞIN VE İSTİKRARIN YOLU...
Türkiye aslına bakılırsa gerçek durumla karşı karşıya kaldı. Gerçek durum, Yunanistan ile meselelerini çözmek zorunda. Ve iki ülke masaya bütün sorunları ele alarak masaya oturmak zorunda. Barışın ve İstikrarın yolu Türkiye ve Yunanistan karşı karşıya gelecek ve meselelerini kendi aralarında konuşacak.Çünkü biz komşuyuz ve ortak payda da bir çok husus var. Ayrıca KKTC'nin haklarını biz korumak durumundayız. Garantör ülkeyiz. Kıbrıs Türklerinin hak vemenfaatleri küçük bir deniz parçasında değil tüm Kıbrıs'ın etrafındadır. Bu bakımdan aynı şekilde Rumların hem Kıbrıs sorununu çözmek konusunda anlayış içinde yaklaşması gerekiyor. Hem de ona bu konuda şımartıcı şekilde yaklaşan diğer ülkelerin konuyu mütalaa etmesini gerekiyor.

Türkiye Akdeniz'in barış denizi olmasını istiyor ve çözülmemiş meseleleri karşısındaki gerçek muhatapları ile çözmek istiyor."