Bakanlar Soylu ve Kurum, Marmara Depremi'nin 21. yılında Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından düzenlenen "17 Ağustos Anma Etkinlikleri İstanbul Programı"a katıldı.
Program kapsamında açılışı yapılan İstanbul AFAD Eğitim Binası'nı gezen Soylu ve Kurum, deprem simülatörünü de deneyimledi.
Daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Kurum, şunları kaydetti:
"60 saniye sürdü, 7.2 Düzce depreminin bir benzerini arkadaşlar simüle ettiler. Simülasyonda bile o sarsıntıyı 60 saniyeye yakın hissetmek hakikaten ürkütücü. Belki yaşadığınız tüm anlar bir şerit gibi gözünüzün önünden geçiyor. Böyle bir depremde eğer sağlam bir binadaysanız çıkıp bundan sonraki süreçte herhalde yakınlarınızı ararsınız. Çok zor, çok sıkıntılı. Nüfusumuzun yüzde 66'sı, topraklarımızın yüzde 70'e yakını deprem bölgesinde yer alan bir ülkeyiz.
Son bir asırda 80 bin canımızı depremlerde yitirdik. Depremle yaşamayı öğrenmek zorundayız. Depremle mücadeleyi öğrenmek zorundayız. Bu anlamda bu eğitim merkezimiz hem deprem öncesi hem de sonrasında arama kurtarma faaliyetleri yapacak. Arkadaşlarımızın eğitimi, çocuklarımızın bilinçlendirilmesi adına çok önemli. Türkiye'miz, tüm milletimiz bir ve beraber olmak suretiyle depremle mücadele etmeyi öğrenecek. Hem şehirlerimizi hem altyapılarımızı depreme hazırlıklı hale getirecek adımları da Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde atacağız. Biz de bakanlıklar olarak üzerimize düşen tüm vazifeleri gerçekleştireceğiz. Tekrar 17 Ağustos depreminde yaşamını yitiren tüm vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum."
"DEPREM ÖYLE BİR ŞEYDİR Kİ HİÇBİR SANİYESİ BİLİNÇLİ OLMAMAYI AFFETMİYOR"
Bakan Soylu da bir gazetecinin "Depremi bilmek ayrı, yaşamak ayrı. Simülasyonda biraz deneyimlediniz bunu, neler hissettiniz o an?" sorusuna, şu yanıtı verdi:
"Bütün deprem fotoğrafları, depremde gördüklerimizin hepsi gözümün önünden geçti. Bir tek şey hissettim; belki de çocukluğumuzdan itibaren almamız gereken en önemli eğitimlerden bir tanesi deprem anında ne yapmamız lazım geldiği. Çöküp kapanmamız ve sağlam bir yere tutunmamız konusundaki o ilk tavsiyelerin gerçekleştiği an aklıma geldi. Hiç tereddütsüz bunu yapmalıyız. Bize trafikte hep şöyle öğretirlerdi; karşıdan karşıya geçerken önce sola, sonra sağa, sonra tekrar sola bakın. Bu bizim aklımızda kaldı. Çünkü ilkokuldan itibaren bize hep bu söylendi. Depremde veya diğer sel ve afetlerde de kafamıza bunun çakılması lazım, bütün çocuklarımızın bunu bilmesi lazım. Bunun defalarca tekrar edilmesi gerekir. Çünkü orada yapılabilecek bir doğru hareket, doğru adım belki de bir yangını engelleyecek, bir doğalgaz sızmasını engelleyecek. Kapattığınız bir şalter belki de bütün apartmanın yanmasını engelleyecek. Bunların her biri önemli çünkü depremin sadece oluş anı yok."