İşte Salih Tuna'nın konuyla ilgili o yazısı:
"Mevzubahis olan vatanın bekasıdır ve hepimiz aynı gemideyiz" denildiğinde neden huysuzlaşıp kıyametleri koparttıkları tastamam ortaya çıktı.
Meğer çoktan başkalarının gemisine binmişler de haberimiz yokmuş!
ABD'nin müstakbel başkanı Biden'ın gündeme düşen skandal konuşması sonuç itibariyle bunu faş etmiştir.
Sömürge aydınlarının arzı endam ettiği (ABD'nin fonladığı) besleme medyanın neye koşulduğu da artık tartışılmaz şekilde ortaya çıkmıştır.
Bu arada...
Beka sorunundan bahsedildiğinde, "Belediyenin bekayla ne alakası var?" diye dalga geçenler de ziyadesiyle mahcup olmuşlardır.
Cibilliyetleri müsaitse tabii...
Biden mahut konuşmasında, Türkiye'nin "uydu değil lider ülke" olma hedefinden vazgeçmesi için, Akdeniz'e adımını dahi atmaması için, etnisite üzerinden parçalanması için Erdoğan'ın düşürülmesinin şart olduğunu dile getirmekle kalmadı, bu uğurda bir başarı hikayesi olarak da İBB'yi Ekrem İmamoğlu'nun kazanmasını gösterdi.
Dahası...
15 Temmuz'da darbeyle elde edemediklerini bu sefer seçimle elde etmeleri gerektiğini belirtirken umut vermek adına (kendi ifadesiyle) "Erdoğan'ın ve partisinin İstanbul'dan dışarı atıldığını" dile getirdi.
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ!