Son dakika: Başkan Erdoğan'dan Yeni Deniz Sistemleri Teslim Töreninde önemli açıklamalar

Son dakika haberine göre Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Tuzla'daki Desan Tersanesi'nde düzenlenen Yeni Deniz Sistemleri Teslim Tören'nde önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye'nin savunma sanayinde son yıllarda yaptığı başarılı hamlelere dikkat çeken Erdoğan, "Türkiye, kendi savaş gemisini tasarlayıp üretebilen 10 ülkeden birisidir." dedi. Giresun'daki sel felaketine de değinen Erdoğan, "Yaraların sarılması için ne gerekiyorsa yapacağız" dedi.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :23 Ağustos 2020 , 15:08 Güncelleme Tarihi :23 Ağustos 2020 , 17:11
Son dakika: Başkan Erdoğan’dan Yeni Deniz Sistemleri Teslim Töreninde önemli açıklamalar

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, "Hedefimiz kritik hiçbir alanda dışarıdan alıma ihtiyaç duymayacak bir savunma sanayi geliştirme ve üretim altyapısı inşa etmektir. Bu aynı zamanda, ülkemizin dünyanın en önde gelen savunma sanayi ihracatçılarından biri haline dönüşmesi demektir." dedi.

Başkan Erdoğan, Tuzla'daki "Yeni Deniz Sistemleri Teslim Töreni"nde yaptığı konuşmada, girdikleri her mücadelenin yeni bir İstiklal harbi olduğu gerçeğini asla unutmadan, bin yıldır bu toprakları kanlarıyla sulayan ecdada layık olabilmek için sürekli daha çok çalışacaklarını şöyledi.

"Türkiye'nin tek amacı var; kendisinin ve dostlarının meşru haklarını korumaktır. Yürüttüğümüz mücadelede en büyük güven kaynağımız, Türk Silahlı Kuvvetlerinin üstün teçhizat ve sistemlerle donatılmış olarak sahada yerini almasıdır." diyen Erdoğan, savunma sanayisini dışa bağımlılıktan kurtarmak için verilen emeklerin karşılığını tıpkı bugün olduğu gibi birer birer almaktan memnuniyet duyduklarını kaydetti.

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ülkemizin savunma sanayi proje stokunu 62'den 700'ün, proje bütçesini 5,5 milyar dolardan 60 milyar doların üzerine çıkartmamızın gerisinde kendimize olan güvenimiz yatıyor. Yüzde 70'leri aşan yerlilik ve millilik oranı önemli olmakla birlikte maruz kaldığımız açık ve gizli ambargoları düşündüğümüzde henüz yetersiz durumdayız. Hedefimiz kritik hiçbir alanda dışarıdan alıma ihtiyaç duymayacak bir savunma sanayi geliştirme ve üretim altyapısı inşa etmektir. Bu aynı zamanda ülkemizin dünyanın en önde gelen savunma sanayi ihracatçılarından biri haline dönüşmesi demektir."

Cirosu 1 milyar dolardan 11 milyar dolar sınırına dayanan, ihracatı 248 milyon dolardan 3 milyar doların üzerine çıkan Ar-Ge harcamasının 1,5 milyar doları geçen bir sektör büyüklüğüne ulaştığını belirten Erdoğan, sektördeki firma sayısının 56'dan 1500'e çıkmasının bu alandaki dinamizmin en somut ifadesi olduğunu vurguladı.

"GELİŞMELERİ YÖNLENDİREN BİR ÜLKE HALİNE ULAŞMAMIZ HENÜZ BİR BAŞLANGIÇTIR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin, dünyanın ilk 100 savunma sanayi şirketi listesinde artık 7 firma ile temsil edilmesinin, gelecek açısından ümit verdiğini kaydeden Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Şu ana kadar gerçekleştirdiğimiz atılımlar sayesinde bölgesinde oyun kuran, oyun bozan, gelişmeleri yönlendiren bir ülke haline ulaşmamız henüz bir başlangıçtır. Denizcilik, savunma sanayinde en çok projeye sahip olduğumuz ve mesafe katettiğimiz alanlardan biridir. Gemi inşaat sektörümüz, 3 kıtada, 9 ülkeye 130 adet deniz platformunun ihracatını gerçekleştirerek 3 milyar dolarlık ihracata imza attı. İlk milli savaş gemisi projemiz olan MİLGEM kapsamında yüzde yüz yerli tasarım olarak geliştirilip üretilen Heybeliada, Büyükada, Burgazada ve Kınalıada korvetlerimiz denizlerde şanlı bayrağımızı dalgalandırıyor."

Erdoğan, amfibi harekat, araç ve personel nakli, ateş desteği ve doğal afetlerde yardım ile acil destek hizmetleri sağlayan Bayraktar ve Sancaktar gemilerinin geniş bir alanda hizmet verdiğini hatırlatarak, yeni tip denizaltı projesinin ilk denizaltısı Pirireis'i havuza çekerken, 5. denizaltı olan Seydialireis'in kaynak faaliyetlerini de başlattıklarının bilgisini verdi.

"TÜRKİYE, DÜNYADA KENDİ SAVAŞ GEMİSİNİ TASARLAYIP ÜRETEBİLEN 10 ÜLKEDEN BİRİDİR"
Denizaltı kurtarma gemisinin kendi alanında önemli bir proje olduğuna değinen Erdoğan, şunları kaydetti:

"Türkiye, dünyada kendi savaş gemisini tasarlayıp üretebilen 10 ülkeden biridir. Ayrıca envanterde bulunan birçok deniz aracımız günün şartlarına uygun olarak son teknolojiler eklenerek modernize edildi. İnşa edilen ve modernize edilen deniz araçlarımızın silah, radar, muhabere ve elektronik sistemleri yerli ve milli ürünlerle donatıldı. Milli füzemiz Atmaca'yı da gemilerimize entegre ederek, platform üretimi yanında kritik silah ve sensörlerin yerlileştirilmesinde de önemli aşama kaydettik. Tüm bu aşamaların tamamlanmasıyla donanmamız dosta güven ve düşmana korku salan duruşunu daha da güçlendirmiştir."

Erdoğan, bu yıl ise Anadolu'nun ardından envantere girecek en büyük ikinci gemi olan denizde ikmal muharebe destek gemisi projesine hız verildiğini sözlerine ekledi.

"BU YIL SONUNDA TEST VE EĞİTİM GEMİMİZ UFUK'U HİZMETE ALACAĞIZ"
Bugün de 2 acil müdahale ve dalış eğitim botunu ve 2 yeni SAT botu ile 8 süratli devriye botunu Deniz Kuvvetlerine kazandırdıklarını belirten Erdoğan, şunları söyledi:

"Botlarımızın çoğunu inşası ve donanımı biter bitmez hemen sahaya gönderdik. Gerçekten tasarımlarıyla ve tüm denizdeki kabiliyetleriyle bizim iftihar vesilesi olacak olan bu ürünlerimiz bundan sonrası için sadece ülkemizde değil, yurt dışından da ciddi talepleri alacaktır. Şu anda bazıları Gölcük'te, bazıları Ege ve Akdeniz'de görev halindeler. Görüldüğü gibi kaybedecek tek bir anımızın olmadığı bilinciyle çalışıyor, üretiyor, mücadele ediyoruz. Şimdi çok daha büyük projeler üzerinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Donanmamıza ilk defa katılacak 5 büyük projeyi 5 yıl içerisinde hayata geçirmeyi hedefliyoruz. Bu yıl sonunda test ve eğitim gemimiz Ufuk'u hizmete alacağız. Önümüzdeki yıl çok maksatlı amfibi hücum gemimiz Anadolu denizlerimizde göreve çıkacak. Gemi inşaat sektörü burada. Buradan sesleniyorum, diyorum ki, Anadolu'yu inşa ettik, gelin bir de artık şöyle bir, iki veya daha fazla uçak gemisi de inşa edelim. Herhalde yaparız değil mi? Çünkü denizlerde bu caydırıcılığa ihtiyacımız var. Sadece Anadolu yetmez, bu adımı da atmamız lazım.

2022'de yeni tip denizaltılarımızın ilki olan Pirireis filomuza katılacak. 2023'te il sınıfı fırkateynlerinin ilki olan MİLGEM projesinin 5. gemisini denizlerimize yolcu edeceğiz. 2024'te denizde ikmal ve muharebe destek gemisi DİMDEG'i inşallah Deniz Kuvvetlerimize kazandıracağız. Denizaltı teknolojisinde edindiğimiz kabiliyetler ışığında, 2022 yılından sonra her yıl bir tane olmak üzere toplam 6 denizaltımızı devreye alacağız."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, hedeflerine ilişkin bilgi verirken de şunları söyledi:

"İHA, SİHA, TİHA yanında insansız ve otonom deniz araçlarının da dahil olduğu kara, hava ve deniz unsurlarımızın müşterek görev icra edeceği bir seviyeye ulaşmaktır. Bunun için denizaltıdan uçak gemilerine kadar tüm muharip deniz platformlarını ileri teknolojiye sahip yerli ve milli silah ve sensör sistemleriyle birlikte geliştiriyoruz. Savunma sanayinde takip eden değil takip edilen, tüketen değil üreten, yeniye öncülük eden bir üst aşamaya artık geçmemiz gerekiyor."

Savunma Sanayii Başkanlığında yürütülün tüm projelerde yer alan Deniz Kuvvetlerini, diğer kurumları, üniversiteleri, özel sektörleri, KOBİ'leri tebrik eden Erdoğan, "Önümüzdeki dönemlerde bu kurumlarımızdan beklentimiz yerli tasarım, inşa ve yerli katkı konusunda askeri gemi inşa sanayimizi çok daha ileriye taşıyacak bir strateji oluşturmalarıdır. Bugüne kadar pek çok başarılarına şahit olduğumuz kurumlarımızın ve özel sektörümüzün bunu da layıkıyla yerine getireceklerine inanıyorum." diye konuştu.

GİRESUN'DAKİ SEL FELAKETİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Giresun'daki sel felaketine ilişkin şunları söyledi:

"Maalesef bugün Giresun'umuzda, Dereli'de, Yağlıdere'de bütün bu bölgelerde şiddetli sel felaketi neticesinde, ilk aldığımız haberlerde 5 ölümüz vardı, yaralılarımızın sayısı 12 civarındaydı, aramalar devam ediyor. Kurtarılanlar 150'ye yakındı. Aynı şekilde Rize'de yine sel felaketi var. Benim ilçem de dahil olmak üzere, bu sel felaketinde maalesef orada da yaralılar var. Allah ölenlerimize rahmet eylesin, yaralılarımıza şifalar nasip etsin.

Devlet olarak buradaki bütün tahribatı, yıkımı, şunu, bunu vesaire Allah'ın izniyle süratle aşarız. Ben hemen İçişleri Bakanı'mı, Bekir Pakdemirli bakanımı, Murat Kurum bakanımı süratli şekilde üçünü de bölgeye gönderdik. Milletvekillerimiz de oradalar. Yerinde tespitleri yapmak suretiyle Kızılay, AFAD ve bütün kurumlarımız orada çalışmalarını sürdürüyorlar. DSİ aynı şekilde çalışmalarını orada sürdürüyor. Çünkü bir taraftan yıkılan köprüler var, yıkılması gerektiği için yıkılan köprüler var. Bu şekilde bir an önce inşallah buradaki bu felaketi hemen ortadan kaldırıp halkımızı yine o mutlu günlerine döndürelim. Ama bakanlarımızın bana söylediği 'Biz bunu yaşamadık.' diyorlar, o kadar ağır bir felaket. Bütün ailelere sabırlar diliyoruz, milletimizin başı sağolsun diyoruz."