Çocuk tacizcisi Fatih Nurullah'ın Almanya'nın soylu aileleriyle ilişkisi ortaya çıktı!

12 yaşındaki çocuğu taciz ettiği için 40 yıla kadar hapisle yargılanan Fatih Eyüp Şağban’ın ilginç bağlantıları çıktı. Sık sık Almanya’ya giden Şağban, “dinler ve kültürler arası diyalog” toplantılarının organizatörü Prof. Rudolf Prinz Zur Lippe ile yakın ilişki içindeydi. Tacizci, 15 Temmuz’da da yanındakilere “sokağa çıkmayın” dedi.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :09 Eylül 2020 , 06:39 Güncelleme Tarihi :09 Eylül 2020 , 09:24
Çocuk tacizcisi Fatih Nurullah’ın Almanya’nın soylu aileleriyle ilişkisi ortaya çıktı!

12 yaşındaki kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu için 40 yıla kadar hapsi istenen sahte şeyh Fatih Eyüp Şağban hakkında yeni detaylar ortaya çıktı. Bir dönem yakınlarında olan ancak yanlışlarını görerek Şağban'la yollarını ayıran isimlerin iddiaları pes dedirtiyor.

ALMAN'LA YAKIN İLİŞKİ
O iddialardan biri, Şağban'ın Almanya bağlantıları. Sık sık Almanya'ya gidip gelen Şağban, Almanya'nın 'soylu ailelerinden' birisinin mensubu olan ve 'kont' denilen Prof. Dr. Rudolf Prinz Zur Lippe ile yakın ilişki içerisinde. 2019'da hayatını kaybeden Lippe, Almanya'daki 'dinler ve kültürler arası diyalog' toplantılarının organizatörü ve baş katılımcısıydı. Bu isim tarafından Berlin'de organize edilen toplantılara katılan Şağban, Lippe'ye yeşil sarığını hediye etti.



Fatih Eyüp Şağban ve Rudolf Prinz Zur Lippe


HALİFE YAPACAKLARMIŞ
Kont yurt dışı ziyaretlerinde Şağban'a büyük kolaylıklar sağladı. Şağban 'bu Almanla' yakın ilişkisini soranları 'Lippe Alman kraliyet ailesinden. Onları Müslüman yapacağız' gibi ifadelerle geçiştirdi. Ancak özel bir mecliste "Almanlar 'seni İslam dünyasının halifesi yapalım' dedi. Kabul etmedim" diyerek ağzındaki baklayı çıkardı. Bremen ve Ludwigshafen'da da dergah açan Şağban'ın başka derin bağlantıları olup almadığı merak konusu.

15 TEMMUZ TALİMATI
Israrla AK Parti ile ilişkilendirilmek istense de Şağban'ın FETÖ'nün 15 Temmuz kalkışmasındaki duruşu da tam bir soru işareti. Olayın şahitlerinin anlatımına göre darbe girişiminin başladığı saatlerde Çankırı'da bulunan Şağban, buradan Çorum'a gitti. Kendini 'Kırklar Sitesi'ndeki adresine kapatan Şağban, darbeye karşı sokağa çıkmak isteyen cemaat üyelerine 'bekleyin' dedi.

SORU SORANI GÖNDERDİ
Darbe girişimini evinde izleyen Şağban, tavrını değiştirmeyince cemaat üyeleri talimat beklemeden sokağa indi. Şağban cemaat üyelerine "Onlar bize sırtını döndü, biz de onlara sırtımızı döneceğiz" dedi. 15 Temmuz sonrasında 'Neden sokağa çıkmayın talimatı verdiniz' diye soranlar da cemaatten uzaklaştırıldı.

ODA TV'NİN HABERLERİNE ÇOK SEVİNİRDİ
Fatih Nurullah lakaplı Fatih Şağban'ın diğer merakının da definecilik olduğu ifade ediliyor. 'Parasız Mehdilik olmaz' diyen Şağban'ın, cemaat üyelerine define kazdırdığı belirtiliyor. Çakma Şeyh'in bir diğer hastalığı ise şöhret olma merakı. Cemaat üyeleri çakma şeyhin, Oda TV başta olmak bazı basın yayın organlarında çıkan haberlerden büyük memnuniyet duyduğunu ifade ediyor. Şağban bu memnuniyetini de "Reklamın iyisi kötüsü olmaz" diyerek dile getirdiği ifade ediliyor. Uşşaki Tarikatı'nın 'bizden değil' açıklamalarında rağmen Oda TV'nin haberlerinde Şağban için ısrarla 'tarikat lideri' olarak bahsedilmesi dikkat çekmişti.

FETÖ'CÜLERLE SARILACAKMIŞ!
Yeni Şafak'ın haberine göre, FETÖ darbesine karşı 'eylemsizlik' emreden Şağban'ın, teröristbaşı Fetullah Gülen'e olan muhabbeti de dikkat çekiyor. Şağban, daha birkaç ay öncesine kadar sohbetlerinde 'Fetullah Gülen Hocaefendi' diye bahsettiği terörist ve örgütü ile Türkiye'nin helalleşmesi gerektiğini iddia etti. Yeni Şafak'ın elde ettiği görüntülere göre Şağban 2 Nisan 2020'de Sakarya Kuzuluk'ta yandaşlarına verdiği sohbette özetle şu ifadeleri kullandı: "Ben ne kadar isterim Fetullah Hocaefendi'nin cemaati ve kendisi, ileri gelenleri, bu organizasyonun içine girenler, bu davaları bıraksınlar. 'Yarabbi biz ettik siz etmeyin' desinler. Biz de bu taraftan biz ettik siz etmeyin' diyelim. Bu davalardan dönelim. Sarılalım gülelim yani."

TERÖRİSTLERE HELALLİK İSTEDİ
"Ben o kadar isterim ki, binlerce kişi şimdi hapishanelerde. Onların aileleri sıkıntılarda. Bundan başka ne bekliyoruz ki. Ben Cumhurbaşkanımız'ın yerinde olsam bunun yollarını ararım, kimse şu an ileri gelenleri bunların arkadaşların, veyahut Risale-i Nur Cemaati'nin içinde böyle akil insanlar vardır. Bir konsensüs aransın. Bir şekilde bu olayları hepimizin üzerine umumi gelen bu belaların kalkması için önce hakların helalleşmemiz lazım."

HAPİSHANELER BOŞALSIN
"Ne var yani, buradan Fetullah Hoca'ya da duyuruyorlarsa duyursunlar kardeşim nedamet et, kardeşim ne var yani nedamet et, ümmeti ne görüyorsunuz. Daha ne olmasını bekliyorsunuz. Millet hapishanelerde, anne babalar dertte, ondan sonra herkes her yan böyle olur yani gererseniz. Nedir yani bırakın kardeşim. Gücün yetiyorsa, Tayyip Bey'e bir haber uçur, ben ettim sen etme. O da hocam sen tamam bu işi bitirelim, bırakın Yahudi'nin gavurun değirmenine su taşımayı. Bu millet yeniden ayağa kalksın, hapishaneler boşalsın herkes kucaklaşsın. Bundan daha güzel bir şey mi olur."




ÖLÜMLE TEHDİT ETTİ İDDİASI
Şağban'la ilgili iddialar bunlarla da sınırlı değil. Şağban'ın 'bana icazet verdi' dediği İbrahim İpek Hocaefendi'nin ailesi sahte şeyhi kesin bir dille yalanlıyor. Yeni Şafak'a konuşan İpek Hocaefendi'nin yakınları, Şağban'ın icazetinin sahte olduğunu belirtiyor. İddiaya göre Şağban'a ait Nurani TV'nin internet sitesinde yayınlanan Osmanlıca icazet 'Çankırılı Hüseyin Efendi' adında bir hoca başka bir kişi için tanzim edilmiş. Hüseyin Efendi 1993 yılında vefat edince Şağban bu icazeti bir şekilde eline geçirerek cemaat toplamaya başlamış. İpek'in yakınları İslamiyet dışı davranışları nedeniyle Şağban'la yollarının ayrıldığını ifade ediyor ve kendilerine ölüm tehdidi bile yöneltildiğini aktarıyor.