Son dakika: Başkan Erdoğan'dan kritik kabine toplantısı sonrası önemli açıklamalar

Son dakika haberi... Başkan Recep Tayyip Erdoğan kabine toplantısının ardından önemli açıklamalarda bulundu. İl bazında 65 yaş üstü vatandaşların ulaşım saatlerinde sınırlama yapılabileceğini bildiren Başkan Erdoğan, koronavirüs aşısı için tarih verdi. BM'nin salgın sürecinde sınıfta kaldığını ifade eden Erdoğan, "Doğu Akdeniz'de Türkiye'yi yok sayanlar diplomasi masasına yaklaşmaya başladı." ifadelerini kullandı.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :21 Eylül 2020 , 19:06 Güncelleme Tarihi :22 Eylül 2020 , 00:32
Son dakika: Başkan Erdoğan’dan kritik kabine toplantısı sonrası önemli açıklamalar

Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, Başkan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı. Kritik toplantının ardından Başkan Erdoğan önemli açıklamalarda bulundu.

Başkan Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları:

Aziz milletim, değerli basın mensupları sizlere en kalbi duygularımla, hasretle, muhabbetle selamlıyorum. Koronavirüs salgını tüm dünyada tesirini arttırarak hissettiriyor. Ülkemizin de içinde bulunduğu Avrupa bölgesinde salgın maalesef yeniden tırmanışa geçmiştir.

Türkiye salgınla mücadelesini kararlılıkla ve elindeki imkanlarla sürdürüyor. Vaka sayılarındaki artış hiç şüphesiz hepimizi üzüyor. Bu virüsün henüz tedavisi bulanamadığı için elimizdeki en etkili tedbir tamam diye ifade ettiğimiz temizlik, maske ve mesafedir.

Salgına maruz kalan vatandaşlarımızın, sağlık görevlilerimizin kendilerine tarif ettiği şekilde davranmaları hayati öneme sahiptir. Virüs taşıdığını bildiği halde evinde izole kalmak yerine işine giden, sokağa çıkan herkes hem yasal olarak suç işlemekte hem de büyük vebal altına girmektedir. Bu tedbirleri vatandaşımızın günlük hayatını zora sokmak için alıyor değiliz. Tüm insanlarımızın sağlığını korumaktır.

Virüsün bilinen veya bilinmeyen kronik rahatsızlığı bilinen yakınına veya herhangi birine bulaştırıp ölümüne sebep olacak birinin vicdan yükünü düşünemiyorum.

Bizim inancımızda tedbirsiz tevekkül olmaz. Elbette bu salgın ilanihaye devam edecek değildir. Tarihteki büyük salgınların ortalama 2 yıl sürdüğünü biliyoruz. 1 yılda Asya'dan Amerika, Afrika, Avrupa'ya dünyanın tamamını etkisi altına almıştır. Türkiye hem tedbirler hem hastalara verilen hizmetler bakımından küresel çapta örnek gösterilen ülkeler arasında yer almıştır.

AŞI ÇALIŞMALARI
Bunun gerisinde geçtiğimiz 18 yılda hastane binasından, yatak sayısına, teşhis ve tedavi cihazlarından insan gücüne kadar sağlık sisteminde gerçekleştirdiğimiz büyük değişim vardır. Yatırımlarımızın önemine salgın döneminde çok daha iyi anlıyoruz. Ülkemize kazandırdığımız yüksek kapasiteli sağlık kurumları sayesinde krizi rahatlıkla yönettik. Aşı çalışmalarında dünyadaki gelişmelerini yakından takip ediyor, kendi aşı çalışmalarımızda hızla ilerliyoruz. Halen ikisinde hayvan deneyleri başarıyla tamamlandı. İnşallah önümüzdeki yılın ilk aylarında bu aşıyı milletimizin hizmetine sunmayı planlıyoruz.

Unutulmamalıdır ki krizin üstesinden ancak hem devletin hem vatandaşın üzerine düşmesi yapması halinde gelebiliriz. Hamdolsun devletimiz her bakımdan güçlüdür. Vatandaşlarımız bireysel sorumluluklarını yerine getirdiği müddetçe Allah'ın izniyle bu işin üstesinden rahatlıkla kalkarız. Fedakarca görev yapan insanlarımızın hakkını ancak sorumlu davranarak ödeyebiliriz.

65 YAŞ ÜSTÜ İÇİN YENİ GELİŞME
Milletimizin inşallah bu sağlık krizini de yeneceğine tüm kalbimle inanıyorum. Maske ve mekân denetimlerinde uygulanan cezaların bazı kamu kurumlarında yapacak işlemler öncesi ödenmiş olması mecburi hale getirilecektir. İl hıfzıssıha kurulları gerektiğinde özel tedbirler alıp uygulayabilecektir. Kafe ve rastoranların denetimleri sıklaştırılacaktır. İzolasyonda olan kişilerin kurallara uyup uymadıkları daha yakından takip edilecektir. Son aşamaya gelen aşıların Türkiye'deki çalışmaları yakından takip edilmektedir. İl bazında 65 yaş üstündeki vatandaşlarımızın ulaşım saatinde sınırlama yapılabilecektir.

ELAZIĞ VE MALATYA DEPREMİ SONRASI KONUT ÇALIŞMALARI
Yerli aşıda insan üzerindeki denemeler önümüzdeki ay başlanacaktır. Elazığ ve Malatya depremlerinin ardından başlanan konut inşaatları son aşamasına gelmiştir.

Bütün bu konutlar kısa bir zaman sonra bizzat benim de katılacağım törenlerle sahiplerine teslim edilecektir. Vatandaşlarımızın bu konutlar için ödeyeceği bedelleri tespit ettik. Her iki ilde de 2+1 konutlar şerefiye bedellerinhe göre 510 ile 725 lira arasında aylık ödeme ile vatandaşlarımıza teslim edilecektir. 3+1 konut için 730 ile 935 lira arasında bir bedel belirlenmiştir. Köy evlerinde ahırsız olanlarda 790 lira ahırlı olanlarda 905 lira aylık ödemeler yapılacaktır. Ödemeler 20 yıl vade ve faizsiz olarak gerçekleştirilecektir.

Altyapı hizmetleri bedelsiz olarak yapılmıştır. Maliyetlerden yüzde 40 düzeyinde indirime gidilmiştir. Elazığ ve Malatya'daki vatandaşlarımıza konutların hayırlı olmasını diliyorum.

Kovid-19 hastalığı ile mücadelede yeni bir safhaya geçtik. Tecrübeleri ve kat edilen mesafeye göre bu konuda yeni stratejiler geliştiriyoruz. İnşallah ülkemizi bu süreçten en az hasarla ve sonrasında en büyük kazanımları elde edecek şekilde çıkartacağız, bundan hiç endişem yok. Karşımızdaki sorunun sağlık krizi olmanın yanısıra küresel ekonomik, sosyal boyutlara yol açabileceğini görüyoruz.

Milletimizin hem sağlığını korumayı hem geleceğini inşa etmeyi temin edecek anlayışla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ülkemizi 2023 hedeflerimizin kılavuzluğunda bölgesel ve küresel güç haline dönüştürme gayretlerimizden asla taviz vermiyoruz. Yeni şehir hastaneleri, acil durum hastaneleri açarken Akdeniz ve Karadeniz'deki sondaj faaliyetlerimizi kesintisiz devam ettiriyoruz.

Askeri ve siyasi tüm haklarımızı korumak için Doğu Karadeniz'de mücadele veriyoruz. Bir yandan salgın tedbirlerinden olumsuz etkilenen her kesime destek verirken diğer yandan büyük yatırımları hizmete sunmayı sürdürüyoruz. Bu gayretlerimizden somut neticeler de alıyoruz. Karadeniz'de keşfettiğimiz doğalgaz rezervi milletimize umut vermiştir. İnşallah keşfedeceğimiz yeni rezervlerle milletimizin sevincini daha da arttıracağız.

EKONOMİMİZ ÜÇÜNCÜ ÇEYREK İÇİN ÇOK CİDDİ YÜKSELİŞ MESAJLARI VERİYOR
Doğu Akdeniz'de Türkiye'yi yok sayanlar diplomasi masasına yaklaşmaya başladı. Güney sınırlarımızı güvenli hale getirmek için yaptığımız harekatları kararlılıkla sürdürüyoruz. Ekonomimiz üçüncü çeyrek için çok ciddi yükseliş mesajları veriyor. Sanayi üretiminde artış yüzde 4,4'ü buldu.

Açtığımız otoyol projeleri ülkemizin insan ve yük taşımacılığı kapasitesini yükselterek 83 milyon vatandaşımızın tamamının refahına artış sağlıyor. Su medeniyettir, yol medeniyettir. Yolu olmayan medenilikten bahsetmesin. Hizmete sunduğumuz her baraj sulama ve enerji altyapımızı bir adım daha öteye taşıyor. İhracatçılarımız her zamanki gibi destan yazmayı sürdürüyor. Tarımda oldukça bereketli sezonu geride bırakıyoruz. Turizm ve ticarette kayıplarımızdan bir bölümünü telafi ettik.

Türkiye'nin büyümesinin, gelişmesinin, kalkınmasının, güçlenmesinin önündeki tüm engelleri birer birer kaldırarak, ülkemizi 2023 hedeflerine ulaştırmakta kararlıyız. Hiç kimsenin salgının ardından siyasi ve ekonomik olarak yeniden şekillenecek olan dünyada Türkiye'nin yerini almasını engellemesine izin vermeyeceğiz.

Bu tezgahın işlemesi için terör örgütlerinden, siyasi ve sosyal tetikçilere kadar hiçbir kuklaya aradığı fırsatı sunmayacağız. Darbe ve vesayet eliyle milletimizin değerlerinin çiğnenmesine, zenginliklerinin yağmalanmasına canımız pahasına da olsa rıza göstermeyeceğiz. Bunlar da artık eski halin muhal olduğunu eninde sonunda anlayacaklar. Büyük ve güçlü Türkiye'nin ayak sesleri daha yüksek tonda duyulmaya başlayınca ülkemize yıllarca müstemleke gözüyle bakanların telaşları da artıyor. Unutmayın korkunun ecele faydası yoktur.

Bu millet kükremiş bir sel gibi zincirlerini kırmış, önüne çekilen setleri çiğnemiş, dağları aşmış, enginleri kucaklamış bir şekilde hedeflerine doğru yürümektedir. Her kim bu yürüyüşte yanımızda olursa yol arkadaşlığımızı yaparsa gerektiğinde ekmeğimizi bölüşeceğiz, gerektiğinde canımızı ortaya koyacağımız dostumuzdur.

BİZE PUSU KURAN KİMSEYİ UNUTMAYIZ
Bize pusu kuran, husumet besleyen hele hele saldıran hiç kimseyi unutmayacağımızı belirtmek isterim. BM tarihinde ilk defa ülkemizden bir isim, eski bakanlarımızdan, uzun yıllar Meclis'te milletvekilimiz olarak yer alan Volkan Bozkır genel kurul başkanı olarak görev yapacak. Sayın Bozkır'a 1 yıl boyunca yürüteceği BM Genel Kurul Başkanlığı görevinde başarılar diliyorum. Salgın sıkıntısı olmasaydı biz de yarın genel kurulda ülkemizi temsil edecek heyetimizin başında olacaktır. Salgın sebebiyle mesajımızı görüntülü olarak Türkiye saati ile 16.00'da inşallah yayına gireceğiz, mesajımızı tüm dünyaya ileteceğiz.

Bölgesel ve küresel meselelerde dünyanın en geniş tabanlı bu platformda salgın konuşulacak, tartışılacaktır. Türkiye olarak BM Güvenlik Konseyi başta olmak üzere uluslararası platformlardaki haksız, adaletsiz, çarpık yapıyı 'dünya beşten büyüktür' diyerek eleştiriyoruz.

BM SALGIN SÜRECİNDE BİR KEZ DAHA SINIFTA KALDI
Mevcut yapının artık sürdürülemez olduğu gerçeği yaşanan hadiselerle kendini gösteriyoruz. Bu tespite mesafeli duranlar geldiğimiz noktada haklılığımızı tespit etmiştir. BM salgın sürecinde bir kez daha sınıfta kaldı. Salgının varlığını dahi ancak haftalar sonra kabul eden BM, gereken tedbirlerin alınması, ihtiyaçların karşılanması konusunda hiçbir varlık ortaya koyamadı. Türkiye 146 ülkeye tıbbi malzeme desteği verirken el uzatırken BM'nin böylesine çaresiz kalması tespitimizin doğruluğunu teyid etti. Medeniyetimizin mazluma ve mağdura yardıma tavsiyesi doğrultusunda bu faaliyetleri her alanda yürüten bir ülkeyiz. Türkiye böyle bir ülke. Sömürgeci ve soykırımcı geçmişe sahip olan batı kaşıkla verip kepçe ile alması hasebiyle Türkiye'nin bu hasbi anlayışını anlamakta zorlanıyor.

Tıpkı terörle mücadelede olduğu gibi bu dayanışmada da dünya örnek olmaktan memnuniyet duyuyoruz. Ermenistan'ın Azerbaycan topraklarına saldırıyı önlemek için kaydadeğer adım atılmıyor olması bunun örneğidir. Salgın karşısındaki çaresizlikleri gelişmiş ülkelerin hazırlıksız yakalandıkları bir krizde kendilerine bile hayırlarının olmayacağını göstermiştir. Kıbrıs ve Doğu Akdeniz'de birkaç ülkenin çıkarını korumak uğruna tarihi gerçeklere, uluslararası anlaşmaları sırtlarını dönenlerin dünyaya söyleyecekleri sözü kalmaz.

Artık hükmü kalmamış, fiiliyatta geçerliliği olmayan kendi siyasi ve toplumsal gerçekliğine de aykırı nara atanların yaptıkları mezarlık yanından geçerken ıslık çalanların psikolojisiyle aynıdır. Milletimiz bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da gireceği mücadelelerde ortaya çıkacak sonuçları bilmekte ve direncini ona göre düzenlemektedir.

Karşımızda diklenenler tıpkı içten çürüyen ağaçlar gibidir. Çıkacak ilk fırtınada yıkılma tehlikesi ile karşı karşıya olan kabuktan ibaret birer kütük gibidir. Kıbrıs'ta, Akdeniz'de, Ege'de ve ihtilafa konu hiçbir yerde biz kimsenin hakkına, hukukuna, onuruna el uzatmıyoruz. Sadece ve sadece kendi hakkımıza, hukukumuza, kazanımlarımıza saygı gösterilmesin istiyoruz. Bu ülkenin halklarının gerçekleri öğrenmeye davet ediyoruz. Gerilimde beslenen bir avuç muhterisin siyasi kazanç için ülkelerini felakete sürüklemelerini biz de istemeyiz.

Ataların pilavdan dönenin kaşığı kırılsın dediği gibi biz de hiçbir mücadeleden kaçınmayız. Bu söylediklerimizin kuru bir retorik olmadığını ispata sadece son dönemdeki mücadelelerimiz dahi yeterlidir. Türkiye demokrasisi ve ekonomisiyle tarihi dönüm noktasını başarıyla tamamlamasının son raddesine gelmiştir.

Toplumu ince fay hatlarına derinleştirerek kimi yerlerde yapıldığı gibi çatışmaya vardıracak şekilde bölme çabaları akamete uğramıştır. Terör örgütleriyle yapılan saldırılar canımızı yakmıştır, kan dökmüştür ama başaramamıştır. Ekonomimizi yıkmak için oynanan sinsi oyunları tespit ettikçe gerekli tedbirleri süratle aldık.

Güney sınırlarımıza dayanan terör örgütlerini kullanarak ülkemizi, milletimizi bölmeye çalışan oyunlara cevabımızı bir adım öne giderek verdik. Bizi sahillerimize hapsetmeye, doğal zenginliklerden uzak tutmaya yönelik girişimlere benzer şekilde mukabelede bulunduk.

Son olarak salgında ülkemizin hizmet altyapısının kendisi ve dostları için ne derece önemli olduğunu gösterdik. Artık hiç kimse 2053-2071 vizyonu dediğimizde bunu müstehzi bir şekilde geçiştirmiyor. Biz ülkemizi ve milletimizi yakın zamandaki hedeflerine ulaştıracağımıza tüm kalbimizle inanıyoruz. İnşallah evlatlarımızın da vizyonlarını hayata geçirdiklerinde edecekleri duaların ecrine nail olacağız. Bu duygularla bir kez daha sizleri sevgiyle, saygıyla selamlıyorum, kalın sağlıcakla, hayırlı akşamlar.

BAŞKAN ERDOĞAN SOSYAL MEDYADAN PAYLAŞTI
Başkan Erdoğan sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı konuşmaya ilişkin paylaşımda bulundu. Erdoğan paylaşımında, "Biz, hakkaniyete ve hakikatlere uygun tekliflerle karşımıza gelindiği müddetçe; diyalogla, müzakereyle, anlaşmayla çözülemeyecek hiçbir mesele olmadığına inanıyoruz. Aksi takdirde hiçbir mücadeleden kaçmayız." ifadelerine yer verdi.