Uzman isimlerden flaş yorum: Azerbaycan Dağlık Karabağ'ı Ermenistan'dan geri alır

Ermenistan’ın alçak saldırısının ardından misliyle karşılık veren Azerbaycan işgal altındaki bölgeleri almaya devam ediyor. Yaşanan gerilim hakkında önemli açıklamalarda bulunan SETA Güvenlik Araştırmaları Direktörü Doç. Dr. Murat Yeşiltaş, Ermenistan ile Azerbaycan arasında başlayan sıcak çatışmanın sınırlı veya uzun süreli bir savaşa dönüşebileceğini belirterek, uluslararası ve bölgesel konjonktürün buna çok müsait olduğunu, olası bir savaşta Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ bölgesini yeniden kendi kontrolüne alabileceğini söyledi.

Giriş Tarihi :28 Eylül 2020 , 11:20 Güncelleme Tarihi :28 Eylül 2020 , 11:30
Uzman isimlerden flaş yorum: Azerbaycan Dağlık Karabağ’ı Ermenistan’dan geri alır

İÇİNDEKİLER

Dün sabah saatlerinde Ermenistan-Azerbaycan cephe hattında, Ermeni güçlerin Azerbaycan sivil yerleşim birimlerine ateş açması üzerine çatışmalar başlamıştı. Azerbaycan ordusu, karşı saldırı başlatmış ve bazı köyleri Ermenistan işgalinden kurtarmıştı.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı Müşaviri Hikmet Hacıyev, dün akşam yaptığı açıklamada, 28 Eylül itibarıyla ülkede "savaş hali" ilan edildiğini duyurmuştu. Hacıyev, "savaş hali"nin başkent Bakü dahil 19 il ve ilçede uygulanacağını bildirmişti.

Ermenistan'ın Azerbaycan'a yönelik saldırılarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Doç. Dr. Yeşiltaş, Dağlık Karabağ sorununun Ermenistan'ın diplomasiden uzak ve saldırgan davranışları nedeniyle çözülemediğini söyledi.

Azerbaycan'da Dağlık Karabağ sorununun diplomasiyle değil silahlı bir çatışma ile çözülebileceği yönünde eğilimin uzun zamandır devam ettiğine dikkati çeken Doç. Dr. Yeşiltaş, "Azerbaycan halkı ve devleti, Dağlık Karabağ'ın diplomasi yoluyla geri alınmayacağını, tek yolun askeri çözüm olduğunu net bir şekilde görmeye başladı. Ermenistan'ın sürekli kışkırtan, tahrik eden saldırıları da bu görüşün pekişmesine vesile oldu. Geçtiğimiz aylarda Ermeni silahlı unsurlarının Tovuz bölgesine gerçekleştirdiği saldırılarda da Azerbaycan bunu net bir şekilde gördü." diye konuştu.

Doç. Dr. Yeşiltaş, Azerbaycan'ın son yıllarda Ermenistan'ın kışkırtıcı saldırılarına anlık müdahalelerde bulunmak suretiyle meşru müdafaa hakkını kullandığını aktararak, şunları söyledi:

"Teknolojik olarak kendini yenileyen, donatan Azerbaycan'ın Ermenistan saldırılarına karşılık vermesi değişti artık. Şimdi çok daha güçlü bir inanç ve irade var bu konuda. Azerbaycan'ın yeniden tahrik edilmesi Dağlık Karabağ'ın geri alınması sürecini başlatabilir. Azerbaycan çok hazırlıklıydı ve ilk defa çok ciddi bir karşılık verdiğini gördük."

Saldırının Türkiye'nin dikkatini dağıtmaya yönelik de olabileceğine vurgu yapan Doç. Dr. Yeşiltaş, şöyle konuştu:

"Ermenistan'ın Azerbaycan'a yönelik saldırgan tutumunun birçok nedeni var ama en önemlisi Türkiye'nin yoğunlaştığı alanlarda dikkatini dağıtmak şeklinde okumak mümkün. Fransa'nın Doğu Akdeniz'de, Rusya'nın ise Libya'da, Suriye'de Türkiye ile derdi var. Doğu Akdeniz'de diplomasiye tam kapı aralanmışken yeniden Türkiye'nin dikkatini Azerbaycan-Ermenistan çatışmasına çektiler. Türkiye'nin diplomasideki elini zayıflatmak veya mesaj da vermek istiyor olabilirler."

"AZERBAYCAN DAĞLIK KARABAĞ'I KONTROLÜNE ALABİLİR"
Sahip olduğu doğal kaynakların Azerbaycan'a sağladığı katkıyı, gelişmeyi Ermenistan'ın çok net şekilde görmeye başladığını anlatan Doç. Dr. Yeşiltaş, Ermenistan'ın her fırsatta farklı noktalardan saldırılar düzenleyerek bunu zedelemeye çalıştığının altını çizdi.

Doç. Dr. Yeşiltaş, Ermenistan'ın iç kamuoyunu yeniden konsolide etmeye ve Ermeni diasporasını da Azerbaycan'a karşı kullanarak bir hareketlilik oluşturmaya çalıştığını aktardı.

Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki gerilimin kısa vadede devletler arası bir çatışmaya evrilebileceğini belirten Doç Dr. Yeşiltaş, şu değerlendirmelerde bulundu:

"İki ülke arasındaki sıcak çatışma sınırlı bir savaş veya uzun süreli bir savaşa dönüşebilir. Uluslararası ve bölgesel konjonktür buna çok müsait. Tabii Türkiye, Rusya, Fransa ve ABD gibi büyük aktörlerin tavrına da bakmak lazım. Onların savaşı önleyici diplomasiyi devreye sokmama gibi bir tavır sergilemeleri ciddi bir savaşı beraberinde getirebilir hatta Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ bölgesini yeniden kendi kontrolüne alması gibi bir sonucu doğurabilir. Nitekim dün sabahki saldırılardan sonra Azerbaycan'ın bazı köyleri geri aldığını gördük. Bu son derece önemli."

Azerbaycan ile Ermenistan arasında olası bir çatışmanın Güney Kafkasya bölgesini önemli ölçüde istikrarsızlaştıracağını dile getiren Doç. Dr. Yeşiltaş, uluslararası aktörlerin bu riski göze alamayacağını vurguladı.

DAĞLIK KARABAĞ NEREDE?
Dağlık Karabağ, Güney Kafkasya'da hukuken Azerbaycan'a bağlı ancak de facto olarak hiçbir ülke tarafından tanınmayan Dağlık Karabağ Cumhuriyeti'nin egemenliği altında bulunan tarihi bölge.

DAĞLIK KARABAĞ SORUNU NEDİR?
Dağlık Karabağ sorunu, Sovyetler Birliği'nin dağılma sürecinde Ermenilerin bu bölgelerde hak iddia etmesiyle başladı.

Ermeniler, 1991'de Hankendi'yi, 1992'de Hocalı ve Şuşa'yı işgal etti. Daha sonra Laçın, Hocavend, Kelbecer ve Ağdere'yi de ele geçiren Ermeniler, 1993'te Ağdam'a girdi. Ağdam'ı, Cebrayıl, Fuzuli, Gubadlı ve Zengilan illerinin işgali izledi

Azerbaycan topraklarının yüzde 20'si işgal edildi, 1 milyona yakın kişi de yaşadıkları bölgeleri terk etmek zorunda kaldı.

Azerbaycan ve Ermenistan, 4-5 Mayıs 1994'te Bişkek'te Bağımsız Devletler Topluluğu Parlamentolararası Meclisi, Kırgızistan Parlamentosu, Rusya Federal Meclisi ve Dışişleri Bakanlığının inisiyatifiyle "Bişkek Protokolü" olarak bilinen ateşkes anlaşmasını imzaladı. Ancak ateşkes, kağıt üzerinde kaldı ve çatışmalarda binlerce asker öldü.

Minsk Grubu, Ermenistan-Azerbaycan anlaşmazlığı ve Dağlık Karabağ sorununun barışçıl yollarla çözülmesini teşvik ve taraflar arasında aracılık etmek amacıyla 1992'de kuruldu.

Eş başkanlığını Rusya, Fransa ve ABD'nin yürüttüğü AGİT Minsk Grubu, aradan geçen 28 yılda birçok girişimde bulunmasına rağmen Dağlık Karabağ sorununun çözümüne yönelik somut neticeler elde edemedi.