ÜNİVERSİTELER NASIL AÇILIR?
Üniversiteleri açılması için gerekli olan en önemli şeyin vaka artış hızı olduğuna değinen Bilim Kurulu Üyesi Kayıpmaz, "Şu anda ilkokullar açıldı. Önümüzdeki haftadan sonra hazırlık ve 1'inci sınıflara 2, 3, 4 ve 8 ile 12'nci sınıflar da ilave olacak. Bu okulların açılmasının vaka sayılarında ne denli etkili olacağını önümüzdeki haftalar gösterecek bize. Tabi ki olması gereken ya da hedefimiz, yüz yüze eğitimin eskiden olduğu gibi sürdürülmesidir. Bunun yeri ve önemi tartışılmazdır. Ama vaka sayılarında bir artış olması durumu da bunun önüne geçebilecek önlemlerden biri olarak düşünülebilir. Burada üniversiteler açılsa bile öncelik yine uygulamalı bölümlerin öncelikli olması gibi düşünülebilir. Sonrasında üniversiteye yeni başlayan öğrenciler düşünülebilir. Çünkü üniversiteyi yeni kazanan gençlerimizin üniversitesi, hocaları, kampüsü ve yeni bir şehre taşınıyorsa yaşayacakları şehirle tanışması için bu önemli bir süreç. Ama yine de tedbirlere mutlaka uyulması gerekiyor. Burada da seyreltilmiş ve kademeli bir açılış üniversitelerin kendi alacakları karar doğrultusunda olabilir diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
"SAYISI MİLYONLARA VARAN ÖĞRENCİLERİMİZ VAR VE HERKES KENDİ YAŞADIĞI ŞEHİRDE OKUMUYOR"
Türkiye'de oldukça fazla üniversite öğrencisi olduğunu, bu durumun sevindirici olmasının yanı sıra her öğrenci, kendi şehrinde okumadığı için salgın konusunda da risk oluşturabileceğini belirten Kayıpmaz, üniversitelerin açılmasının beraberinde bazı riskleri de getirebileceğine değindi. Kayıpmaz, "Bu risklere baktığımızda birincisi şehirler arası hareketliliğin artacağı kesin. Çünkü sayısı milyonlara varan öğrencilerimiz var ve herkes kendi yaşadığı şehirde okumuyor. Mecburen de yaşadığı şehirden başka bir şehre eğitim için gitmesi gerekebiliyor öğrencilerin. Bundan dolayı da şehirler arası bir hareketliliğin olacağı kesin. İkincisi şehir içi ulaşımda da öğrencilerin barındıkları evlerden, yurtlardan, pansiyonlardan kampüslere gidişlerde şehir içi ulaşımda da bir artış olacağı kesin. Bunun yanı sıra üniversite öğrencilerinin hepsinin bireysel konaklayacağı evleri yok. Dolayısıyla ev arkadaşları ile kalıyorlar, yurtlarda konaklıyorlar, doğal olarak da bu barınma ortamlarında öğrencilerin fiziki mesafeye dikkat edip etmeme durumunu risk olarak düşünebiliriz. Bunun yanında ortak yemek yenen yemekhane gibi yerler eğer dikkat edilmezse risk içerebilir" açıklamasını yaptı.
"İL BAZLI KARAR ALINABİLİR"
Öte yandan, vakaların çoğunluğunun 15 ile 64 yaş aralığında olduğunu hatırlatan Kayıpmaz, gençlerde hastalığın öldürücü etkisi düşük olmasına karşın bazı gençlerde de ağır seyrettiğini ve risk grubunda yer alan kişilere de bulaş riskinin artabileceğini belirtti. Ayrıca üniversitelerin yer aldığı şehirdeki sağlık alt yapısının da bu konuda önemli olduğunu belirten Kayıpmaz, bu durumda da İl Hıfzıssıhha Kurulunun da alacağı kararların ön planda olabileceğini söyledi.
YÖK'TEN ÜNİVERSİTE AÇIKLAMASI
YÖK'ten üniversitelerin açılmasıyla ilgili geçtiğimiz haftalarda açıklama yapılmıştı. Yapılan yazılı açıklamada şu ifadeler kullanıldı;
Yapılan yazılı açıklamada şu ifadeler kullanmıştı;
*Sosyal medyada; 'Yüksek Ögretim Kurulu Başkanı Yekta Saraç açıkladı: Covid-19 tedbirleri kapsamında üniversitelerimizin açılmasına karar verilmiştir. Üniversitelerimiz 1 Ekim sonrası için akademik takvimlerini yüz yüze olacak şekilde hazırlayabilirler.' şeklinde paylaşımlar yer almaktadır ve bazı gazeteci arkadaşlarımız bu açıklamanın doğruluğunu teyit etmek istemişlerdir. Başkan beyin bu türden bir açıklaması bulunmamaktadır.
*Sağlık bakanlığının tavsiye kararının üniversitelere bildirilmesinden sonra bu konu tekrar gündeme gelmemiştir.
Yükseköğretim Kurulu (YÖK), üniversitelerin eğitim öğretim takvimlerini 1 Ekim 2020 tarihi sonrasında başlayacak şekilde planlamalarını istedi ancak Sağlık Bakanlığı'nın önerisi sonrasında yurt genelinde hemen hemen bütün üniversitelerde eğitim online ve uzaktan olarka olarak devam ediyor.