Hürriyet'in haberinde Enver Altaylı'nın geçmişi şu şekilde anlatılıyor; Emekli Albay Talat Aydemir ikinci kez darbeye teşebbüs ettiğinde karargâhı yine Kara Harp Okulu'ydu. Öğrencileri kararlıydı. Hükümeti bu kez devireceklerdi. 19 yaşındaki gözü kara teğmen adayı da kendinden emindi. Okula yönelik bir baskın girişimi olursa hep birlikte yaylım ateşi açacaklar, okula kimseyi sokmayacaklardı. O karayağız Teğmen adayı Enver Altaylı idi. Darbe girişimi bastırılınca ordudan ihraç edilen 1459 Harp Okulu öğrencisinden biri oldu. Ondan sonraki hayatı da çok hareketli geçecekti. Neredeyse her netameli işin altından onun ismi çıkacak, yıllar sonra kanlı bir darbe girişimini yapan örgütle bağlantılı olarak tutuklanacaktı.
Özbek Türkü 'Şakir Han', Sovyet rejiminden kaçarak Türkiye'ye sığınmış, Adana'ya yerleşmişti. Sonradan 'Altaylı' soyadını aldı. Aynı dönemde Türkistan'dan kaçan ve Adana'ya yerleşen Abdurrahman (Kavuncu) Hoca'nın kızıyla evlendi. Enver Altaylı, 1944 yılında bu evlilikten doğdu. Rivayete göre baba Şakir Altaylı, Türkistan'da Enver Paşa'nın emrinde çalışmıştı. Oğluna da onun ismini vermişti. Diğer oğullarına ise o İttihat Terakki'nin diğer güçlü liderleri Cemal ve Talat'ın isimlerini verecekti.
RUZİ İLE TANIŞTI, KARİYERİ DEĞİŞTİ
Altaylı 1958 yılında askeri liseye başladı. Harp Okulu'na geçtiği dönemde dikkat çeken bir karakterdi. Ailesinin etkisiyle sıkı bir antikomünist idi. Albay Talat Aydemir'in darbe girişiminde Harp Okulu'ndaki tesirli öğrencilerdendi. Bu yüzden sıkıyönetim mahkemelerinde yargılandı. Harp Okulu'ndan atıldı. Hukuk Fakültesi'ne başladı. Bu süreçte Hergün gazetesine gidip geliyordu. Kendi anlatımına göre CIA'nın Türkiye yöneticisi Ruzi Nazar ile de orada tanıştı. Nazar 'Özbek asıllı olduğunu söyleyince' hemen kaynaşmışlardı. Altaylı'nın bundan sonraki kariyeri Ruzi Nazar'ın dokunuşuyla ilerleyecekti. Bir dernekte çalışırken Nazar onu MİT Müsteşarı Fuat Doğu'ya tavsiye etmiş, Doğu da Altaylı'yı MİT'e almıştı. Altaylı 'Sovyetolog' olarak eğitilmişti.
"CIA'NIN TÜRK CASUSU"
Altaylı yaklaşık 5 yıl görev yaptığı MİT'ten 1973'te ayrıldı. Önce Almanya'da sonra Orta Asya'da 'sivil toplum' alanında faaliyet gösterdi. Siyasetçilere de yakındı. Türkeş'e, Özal'a ve Demirel'e danışmanlık yaptı. Ama ismi hep karışık ve karmaşık olaylarla birlikte anıldı. 2013'te 'CIA'nın Türk Casusu: Ruzi Nazar' adlı bir kitap yazdı. Nazar'ı merkeze alarak soğuk savaş dönemini anlattı. Kitap yayınlandığında Ruzi Nazar 96 yaşındaydı ve Antalya'da Altaylı'nın komşusuydu. FETÖ'nün darbe girişiminden sonra Altaylı'nın ismi bir kez daha gündeme geldi. Zaten 90 yıllardan itibaren Gülen okullarının Orta Asya'daki okullarıyla yakından ilgilenmişti. İfadesine göre bunu kendisinden dönemin Başbakanı Turgut Özal istemişti.
FETÖ'NÜN "İKİNCİ ADAMI" KIZINI İSTEDİ
Bugün FETÖ'nün 'ikinci adamı' olarak bilinen Mustafa Özcan ile de o dönemlerde tanıştığını söylüyor. Özcan ile o dönem başlayan tanışıklığı hep devam etmiş. Öyle ki aynı davada yargılandığı damadı Metin Can Yılmaz için kızını istemeye gelenler arasında Özcan da vardı… Özcan FETÖ bağlantısı ve yardım iddiasını hep reddetti. Zaman'a verdiği bir röportajında ise Gülen'e 'stratejik' bir değer yükleyerek ondan "Orta Asya'da Türk jeopolitiğinin içini dolduracak insan" diye bahsediyordu.