FETÖ parmağı Muhsin Yazıcıoğlu suikastinde de görüldü! BBP Genel Başkanı Mustafa Destici canlı yayında anlattı

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, A Haber ekranlarında yayınlanan Canan Barlas ile Gündem programına konuk oldu. Destici, 2009 yılında 'helikopter kazası' sonrası vefat eden Muhsin Yazıcıoğlu'nun devam eden dava dosyasıyla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Destici suikastte FETÖ parmağı olduğuna işaret etti.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :23 Kasım 2020 , 01:08 Güncelleme Tarihi :23 Kasım 2020 , 01:19
FETÖ parmağı Muhsin Yazıcıoğlu suikastinde de görüldü! BBP Genel Başkanı Mustafa Destici canlı yayında anlattı

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, A Haber ekranlarında yayınlanan Canan Barlas ile Gündem programına konuk oldu. Destici, 2009 yılında 'helikopter kazası' sonrası vefat eden Muhsin Yazıcıoğlu'nun devam eden dava dosyasıyla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Destici suikastte FETÖ parmağı olduğuna işaret etti.

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici'nin açıklamaları şu şekilde:

29 Mart 2009'dan beri avukatlarımızla birlikte bu süreci takip ediyoruz. 2009'dan 2010'a kadar Kahramanmaraş'ta bir soruşturma yürütüldü, daha sonra Malatya Özel Yetkili Cumhuriyet Savcıları bu soruşturmaya baktı. Daha sonra 2013 ortalarında Kahramanmaraş'a geldi ve 2014 yılında bir takipsizlik kararı verildi. Biz bu takipsizlik kararına camia olarak itiraz ettik ve takipsizlik kararı kaldırıldı.

15 TEMMUZ'DAN 1 AY ÖNCE DAVAYA TAKİPSİZLİK VERİLDİ!
Hain 15 Temmuz darbe girişiminin birkaç ay öncesinde, 2016 Mayıs'ında tekrar bir takipsizlik kararı verildi. Biz darbeden sadece birkaç gün önce, bu takipsizlik kararına da itiraz ettik ve bu takipsizlik kararına itirazımız görüşülürken, 15 Temmuz hain FETÖ darbesi gerçekleştirildi.

BAŞKAN ERDOĞAN'I ÖLDÜRMEYE GİDEN DARBECİLERİN YAZICIOĞLU'NUN ÖLÜMÜNDE DAHLİ VAR
Darbenin ertesi günü bizi İzmir'den bir emniyet mensubu arkadaşımız aradı. Marmaris'e sayın Cumhurbaşkanımızı öldürmeye ya da almaya giden ekibe karşı mücadele eden emniyet teşkilatımızdaki kahramanlardan bir tanesi. Bize dedi ki: 'Bizim yakaladığımız darbeciler arasında Davut Uçum'la, Aydın Özsıcak da var.' Yani helikopterin üzerindeki parçaları söken askerler bunlar.

ADALET BAKANLIĞI DEVREYE GİRDİ!
Bunun üzerine biz, Pazartesi günü (18 Temmuz 2016) hadisenin bu yönüyle de araştırılması için yeni bir dilekçe verdik ve o tarihten itibaren hadise daha geniş bir boyutta araştırılmaya, soruşturulmaya başlandı ve ikinci takipsizlik kararına yapmış olduğumuz itiraz da bu şekilde kabul edilmiş oldu. Bu arada Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nda da yüksek dereceli memurlarla ilgili süren bir soruşturma vardı ona da takipsizlik kararı verilmişti, biz ona da itiraz ettik ve sağ olsunlar Adalet Bakanlığımızın sadece tek bir şansı, yolu vardı; Adalet Bakanlığı, kanun yararına bozma talep ederse ancak o şekilde yeniden Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nda görüşülüyordu. Sağ olsun Adalet Bakanlığımızın, bakanlık yetkililerimizin bunu kabul etmesiyle birlikte konu Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nda görüşüldü ve oradaki takipsizlik kararı da kaldırıldı ve 5. Dairede yargılamalar başladı.

UÇUŞ BİLGİLERİNİ ALMIŞLAR!
Dönemin Kahramanmaraş Emniyet İstihbarat Şube Müdür Yardımcısı şu anda FETÖ'den tutuklu, bir şahısla ilgili dava sürüyor. Göksun'da helikopterin üzerindeki cihazları söken askerlerle ilgili (bir kısmı FETÖ'den tutuklu, bir kısmı değil) lakin burada bir ayrıntı var, kamuoyunun dikkatine sunmak istiyorum; helikopter düştükten sonra oraya giden ilk ekip değil bunlar. Aslında önce Ulaştırma Bakanlığı'na bağlı Sivil Havacılık Kurumu'nun ekibi gidiyor. Bunlar incelemelerini yapıp bitirdikten sonra oraya bir askeri helikopter daha yollandı. Bu helikopterdekiler incelemeye geldiklerinde rahmetli Genel Başkanın içinde bulunduğu düşen helikopteri incelemeye başlıyorlar ve oradaki uçuş bilgilerini veren cihazları o dönemde oradan alıyorlar. Yani Ulaştırma Bakanlığı'nın Kaza Tırım Ekibi eğer yaptığı incelemede o aletleri oradan almış olsalardı, dolayısıyla geriden gelenlere bir şey kalmayacaktı. Bunun da sorgulanması lazım, bunlar bilerek mi bırakıldı, yoksa bu kişiler uzman olmadıkları için mi bıraktılar? Bunun ortaya çıkarılması lazım.

Kaza Tırım Ekibi 9 kişi olması gerekirken 3 kişiydi. Bizim taleplerimizden bir tanesi de yeniden en az 9 uzmandan oluşan yeni bir heyetin oluşturulması ve bu heyetin başından itibaren olayı yeniden araştırarak, bilirkişileri de devreye sokarak süreci ortaya çıkarması.

FETÖ'YÜ GÖSTEREN EMARELER!

Arama kurtarma hadiseleri, radar kayıtlarının olmaması, bildirilen yerin aranmaması, karbonmonoksit meselesi ki önemli bir mesele, bir patlama sesi duyulması ve bir de rahmetli Genel Başkanımızla ilgili 'kurtuldu geliyor' tevatürünün yayılması. Bütün bunlar ayrı bir soruşturma konusu, olayın öncesi ayrı bir soruşturma konusu. Bizim esas buradaki meselemiz olayın öncesiyle ilgili.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN