Sokağa çıkma yasağını delmek isteyen uyanık vatandaşlar randevu alıp hastaneye gitmiyor

Türkiye'deki koronavirüs vakalarının artmasının ardından hafta sonları uygulanan sokağa çıkma yasağını delmek isteyen bazı vatandaşlar, ilginç bir yönteme başvuruyor. Kendilerini uyanık sanan vatandaşlar, hafta sonu için doktor muayenesi veya kan bağışı randevusu alıp dışarıya çıkıyor. Prof. Dr. Halil Özgüç ise bu durum için "Enteresan ve uyanık bir halkımız var. Kendimizi kullanılmış hissediyoruz" ifadelerini kullandı.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :14 Aralık 2020 , 08:52 Güncelleme Tarihi :14 Aralık 2020 , 09:00
Sokağa çıkma yasağını delmek isteyen uyanık vatandaşlar randevu alıp hastaneye gitmiyor

İçişleri Bakanlığı yayınladığı genelgeyle, cuma günü saat 21.00'de başlayan pazartesi saat 05.00'te sona eren 56 saatlik sokağa çıkma kısıtlaması ilan etti.

Marketler ve bakkallar ile yiyecek satan işyerleri ise açık kaldı.

Yurdun büyük çoğunluğunda kısıtlamaya uyulurken, bazı uyanıkların pes dedirten yöntemlerle kısıtlamayı deldiği ortaya çıktı.

Özel hastaneden ya da kan merkezlerinden randevu alanlar, telefonlarına gelen mesajı göstererek kontrol noktalarından kolayca geçebiliyordu.

ARAYINCA YANIT: UNUTTUK
Bursa'daki bir özel hastanede görev yapan cerrah Prof. Dr. Halil Özgüç her hafta aynı sorunu yaşadıklarını belirterek Hürriyet'e şu açıklamayı yaptı: "Kamu hastanelerinde hafta sonu normal randevu verilemiyor.

Ama özel hastaneler ve muayenehaneler hasta kabul edebiliyor. Özel hastanelerin birçoğunda internet üzerinden randevu alınabiliyor.

Daha sonra vatandaşa bir SMS gönderiliyor. Bununla kişi dışarı çıktığında ve kontrol olduğunda 'ben hastaneye gidiyorum' diyor.

Geçen sokağa çıkma yasağında da yaşadık, cumartesi günü hastaneye gidiyorum, hastaların önemli bir bölümü gelmiyor. Arıyoruz, 'unuttum, gelmeyeceğim' gibi bahaneler sunuluyor.

Bu kötü bir suistimal. Hem bir doktor olarak hafta içi çalışıp yoruluyoruz, bir de hafta sonu hastalarımız için hastaneye geliyoruz ama bu kötü bir psikoloji oluyor. Kendimizi kullanılmış hissediyoruz."