Dışişleri eski bakanlarından Yorgo Katrugalos ise AB Zirvesi sonuçlarını şöyle değerlendirdi: "Başbakan Kiriakos Miçotakis'in "ileriye doğru bir adım daha attı" dediği AB, gerçekte geriye doğru pek çok adım attı. Miçotakis zirveden yenik çıktı."
YUNAN BASININDA ÜÇ SENARYO
Atina'da gelecek mart ayında yapılacak bir sonraki AB Zirvesi'ne kadar Türkiye ile ilişkilerde neler yaşanabileceği konusunda çeşitli senaryolar tartışılıyor. Yunan medyasında yer alan ve "diplomasiden krize" uzanan seçenekler şöyle:
Diplomasi senaryosu: Türkiye herhangi bir araştırma ya da sondaj gemisini en azından bir süre için Doğu Akdeniz'e göndermez. Bu durumda gelecek şubat başlarında iki ülke dışişleri heyetleri arasında istikşafi görüşmeler, dört yıl aradan sonra tekrar başlayabilir.
Gerilim senaryosu: Türkiye, Oruç Reis sismik araştırma gemisini tekrar Doğu Akdeniz'e gönderir. Bu durumda gerginlik devam eder.
Kriz senaryosu: Türkiye bölgeye sondaj gemisi gönderir. Uluslararası hukukta arama (su üzerinde) ve sondaj (deniz dibinin delinmesi) çalışmaları birbirinden farklı. Sondaj halinde Yunanistan "egemenlik haklarının ihlal edildiği" iddiasıyla tepki gösterir ve ciddi kriz yaşanabilir.
ABD'DEN MEDET UMUYORLAR
Zirvede yaptırım kararlaştırılması halinde çıkabilecek muhtemel bir Türkiye-AB krizinden yararlanarak, Ankara ile diyalog masasına oturmaktan kaçınabileceği yönündeki hesapları altüst olan Atina yönetimi, şimdi de muhtemel bir Washington-Ankara krizinden medet umuyor.
Yunan medyasına göre ABD'nin, Türkiye'ye Rusya'dan aldığı S-400 hava savunma sistemleri için yaptırım uygulaması ve Joe Biden'in başkanlık görevini üstlendikten sonra Türkiye'ye karşı daha sert bir politika izlemesi halinde, AB'nin de tavrını sertleştirmesi mümkün.