28 Şubat postmodern darbenin üzerinden 24 yıl geçti. Mütedeyyin insanlara yönelik baskılar unutulmayacak izler bıraktı. İkna odalarında başörtülü kadınlara 'ya başını aç, ya istifa et' baskıları uygulandı.
Tarihe kara leke olarak geçen o yılların tanıkları yaşadığı süreci zulmü A Haber'e anlattı.
HİÇBİR FETÖ'CÜYE DOKUNULMADI
Demokrasi tank paletlerinin altında ezildi. Milli irade yok sayıldı. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi'nde 28 Şubat döneminde bir akademisyendi Bünyamin Nami Tonka...
Hep haklıdan yanaydı, bilimin peşinden koşuyordu. Onun için görüşler, siyasi seçimler, önemsizdi. Çünkü o bir bilim adamıydı.
Üniversitede görevli Bünyamin Nami Tonka, adaletin rafa kaldırıldığı dönemde soruşturmalar çemberine girdi.
Kovuldu! Tonka, 28 Şubat sürecinde üniversitede görevli hiçbir FETÖ'cüye dokunulmadığını söyledi.
İKNA ODALARINDA İSTİFAYA ZORLANDI
Kayserili ebe Mahiye Geçeli, 28 Şubat sürecinde Kahramanmaraş'ta görev yapıyordu. Başörtülü olduğu için baskı ve zulme maruz kaldı.
Memleketi Kayseri'ye tayinini aldırdıktan sonra zor günler peşini yine bırakmadı. İkna odalarında istifa etmeye mecbur kaldı.
Mahiye Geçeli, şimdi üniversite hayalini gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyor.
EĞİTİM HAKKI ELİNDEN ALINDI
Konyalı 42 yaşındaki iki çocuk annesi Emine İlyas, başörtüsü nedeniyle haksızlığa uğrayan öğrencilerden biriydi.
Başı kapalı olduğu için eğitim hakkı elinden alındı.
Fatih Yılmaz o dönemde imam hatip öğrencisiydi. 28 Şubat sürecinde imam hatip okullarının da önü kesildi. O ve akranlarının hayali hüsrana dönüştü.
Başörtüsü nedeniyle üniversite yıllarında baskı ve zulüm görenlerden biri de Zeynep Gündüz'dü.
BASKILAR HUKUKU BİLE GÖLGEDE BIRAKTI
Eşi ve kendisi avukat olan Reşat Yazak da 28 Şubat sürecinde görevini yapamadı. Baskılar, hukuku bile gölgede bırakmıştı.