Miraç Kandili bugün İslam alemi tarafından idrak ediliyor. Sabah saatleriyle birlikte vatandaşlar Miraç Kandili ile ilgili detaylı bilgileri öğrenmek üzere araştırma yapıyor. İslam alemi önemli bu günü ibadet, namaz ve dualarla geçirecek. Peki, Miraç Kandili'nde ne oldu? Miraç Kandili gecesinin anlamı, önemi ve faziletleri nelerdir? İşte detaylar...
MİRAÇ GECESİ NE OLDU?
İslam inancına göre efendiler efendisi Hazreti Muhammed s.a.v, Miraç gecesinde Allah-u Teâla'nın yüce daveti üzerine Cebrail Aleyhisselam rehberliğinde, Mescid-i Haram'dan Mescid'i Aksa'ya, oradan da ilahi huzura "Burak" adlı binek ile yükseldi ve;
1. kat semada: Hz. Adem'le,
2. kat'ta Hz. İsa ve Hz. Yahya,
3. kat'ta Hz. Yusuf,
4. kat'ta Hz. İdris,
5. kat'ta Hz. Harun,
6. kat'ta Hz. Musa
7. kat'ta Hz. İbrahim ile görüştü.
Bu gecede; Süleyman Çelebinin "Şeş cihetten ol münezzeh zül-celâl, Bîkemukeyf âna gösterdi cemâl" şeklindeki ifadesiyle "mahiyetini, nasıllık ve niceliğini bilemediğimiz bir şekilde yüce Allah ile görüşen" sevgili Peygamberimiz; şirk koşmayanların affedilebileceği müjdesi, Bakara Sûresi'nin son iki ayeti ve beş vakit namaz hediyesiyle yüce âlemlerden dünyaya döndü.
Hz. Peygamber'in mi'racda Allah'ı görüp görmediği meselesi, onun sidretü'l-müntehâda "iki yay ucu aralığı kadar" (kābe kavseyn) Allah'a yaklaştığını ve O'nu gördüğünü bildiren âyetlere dayanır (en-Necm 53/7-14). Bu âyetlerde söz konusu edilen yaklaşmanın kimlerin arasında meydana geldiği ve Resûl-i Ekrem'in kimi gördüğü hususu iki şekilde anlaşılmaktadır. Sahâbeden Hz. Âişe, Abdullah b. Mes'ûd, Ebû Zer el-Gıfârî, Ebû Hüreyre; tâbiînden Mücâhid b. Cebr, Hasan-ı Basrî, Katâde b. Diâme, Rebî' b. Enes ve müfessirlerin çoğu yaklaşma hadisesinin Hz. Peygamber ile Cebrâil arasında gerçekleştiğini kabul eder (Taberî, XXVII, 44-45; İbnü'l-Cevzî, VIII, 66).
Diğer görüş ise yaklaşmanın doğrudan Allah'la Resûl-i Ekrem arasında meydana geldiği şeklindedir. Enes b. Mâlik'ten Şerîk b. Abdullah yoluyla gelen mi'rac rivayeti buna delil teşkil etmektedir (Buhârî, "Tevḥîd", 37). Ancak hâfızası zayıf olduğu bilinen Şerîk'in nakledilen metni tam koruyamadığı bilinmektedir (İbn Hacer, XII, 492). Rivayetlerde sidretü'l-müntehâya sadece peygamber ve meleklerin ulaşabildiği ve orayı geçmenin yalnız Resûlullah'a mahsus olduğu kaydedilir (Süyûtî, s. 76). Ancak İslâm âlimleri, Allah ile Resulü arasında böyle bir yakınlaşmanın açıkça tecessüme delâlet ettiğini ve ilgili metinlerin zaptı doğru olsa bile zâhirî mânalarıyla kabul edilemeyeceğini belirtmişlerdir.
MİRAÇ KANDİLİ'NİN ANLAMI VE ÖNEMİ NEDİR?
Recep ayının 27. gecesine Miraç gecesi denir. Miraç kelime anlamıyla itibariyle göğe çıkma, yükselme anlamlarına gelir. İsra ve Miraç hadisesi, Peygamber Efendimizin (s.a.v) hicretinden 18 ay evvel vukü bulmuştur. Miraç olayı, Peygamber Efendimizin (s.a.v) Mescid-i Haram'dan Mescid-i Aksa'ya oradan da Allah'ın huzuruna yükseldiğini hadiseye denir.
MİRAÇ KANDİLİ'NİN FAZİLETİ
Miraç: varoluş gaye ve hikmeti anlayarak, kendisi çevresi ve Rabbiyle barışık, huzur ve güven içinde bir hayatın; kan, gözyaşı, işgal yoksulluk ve sefaletin olmadığı bir dünyanın inşası için çalışmaktır.
Hadislere göre Hz Muhammed bu yükselmede gök katlarını Cebrail ile birlikte aşarken sırayla Âdem, Yusuf, Yahya ve İsa, İdris, Harun, Musa ve İbrahim peygamberleri görmüş, yedinci kat gökten sonra Sidret'ül münteha'ya çıkmıştır. Cebrail'in Sidretü'l-Münteha'dan ileriye geçememesi üzerine yolculuğunu tek olarak sürdürmüş, zaman, mekân ve cihetin olmadığı ifade edilen katta Allah ile aracısız görüşmüştür.