HDP'nin, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykırı eylemlerin odağı haline geldiği belirtildiği iddianamede, HDP'nin temelli kapatılmasının hukuksal zorunluluk olduğu kaydedildi. İddianamede yer alan 20 ek klasörde, soruşturma ve kovuşturma bilgileri, İmralı Günlükleri kitabının çıktısı, HDP'nin Diyarbakır'da görev almış üyelerine ilişkin yargı organlarına intikal eden soruşturma-kovuşturma dosyaları ve partiyle ilgili basına yansıyan haberlere yer verildi.
HDP'li milletvekili Hüda Kaya ile milletvekilliği düşürülen Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun, Gara Operasyonu sonrası attıkları mesajlar ve milletvekili Dirayet Dilan Taşdemir'in Gara'da bulunduğuna dair beyanlar da iddianameye delil niteliğinde girdi.
PARTİ DEĞİL PKK KONGRESİ
HDP'nin daha önce kapatılan partiler gibi tamamen PKK'nın güdümünde ve örgütün legal görünümlü bir yan kuruluşu olduğu belirtilen iddianamede, partinin kongreleri ile tüm gösteri ve toplantılarının, yasalara göre kurulmuş bir siyasi parti kongreleri gibi değil, terör örgütünün propagandasının yapıldığı, ölen teröristlere saygı duruşlarında bulunulduğu ve adeta 'PKK kongreleri' şeklinde HDP kongresinin yapıldığı belirtildi. Bunun son örneğinin 23 Şubat'ta Ankara'da yapılan 4. Olağan Kongre'de yaşandığı vurgulandı.
"DEMİRTAŞ ÖCALAN'IN PROJESİ"
İddianameden başlıklar şöyle:
HDP, terör örgütü PKK'yı açıkça desteklemekten öteye geçip onun bir organı gibi faaliyette bulundu. HDP ile PKK arasında fark yok.
HDP, PKK'nın talimatları doğrultusunda faaliyet yürüten, halka değil terör örgütüne hesap veren, siyasi görünümlü bir uzantısı.
HDP, PKK'nın partisidir. Pervin Buldan ve Selahattin Demirtaş terör örgütü elebaşı Öcalan'ın projesidir.
HDP, hiçbir milli meselede Türkiye ve milletinin yanında yer almamıştır. Devletin ve milletin karşısında kim varsa onların safında yer aldı.
HDP, siyasi partiden çok, örgüt tarafından yönlendirilen bir oluşumdur.
PKK'ya 'terör örgütü', elemanlarına 'terörist' demedi. Etkisiz hale getirilen teröristlere 'şehit' dedi.
HDP bağımsız bir politika üretememiş, 'Kandil'in' ve 'İmralı'nın' dayattığı politikaları hayata geçirmeyigörev addetmiş ve PKK'nın gölgesi altında siyasi çıkar elde etmeye çalışmıştır.
HDP kendi deyimleri ile sırtlarını PKK'ya dayamış. PKK yöneticilerinden Cemil Bayık'ın 'PKK olmasa HDP yüzde 5 oy alamaz' sözü bunu doğrulamakta.