Zehra Deniz Gökçen, Alman Ursula Anna Noftiz adıyla 1932'de Almanya'da dünyaya geldi. 2. Dünya Savaşı yıllarında ailesiyle birlikte çok yer değiştirmek zorunda kaldı.
Zehra Deniz Gökçen, Alman Ursula Anna Noftiz adıyla 1932'de Almanya'da dünyaya geldi. 2. Dünya Savaşı yıllarında ailesiyle birlikte çok yer değiştirmek zorunda kaldı.
Diş hekimi ve tıp doktoru Ruth Scwendemann Noffz ve Karl Heinrich Noffz çiftinin biricik kızıydı.
Üniversite döneminde Bursa'nın en köklü ailelerinden olan Gökçen Ailesinin oğlu Memduh Gökçen, mühendislik eğitimi almak için Almanya'ya gitti.
67 YIL TEK YASTIKTA
Üniversitede Ursula Anna Noftiz ile karşılaştı. Ve aralarında yıldırım aşkı yaşandı.
Alman Ursula ve Türk genci Mehduh Bey birbirlerine sırılsıklam aşık oldu. Kısa bir süre sonra iki genç, ailelerinin iznini alarak aşklarını evlilikle taçlandırdı.
Evlendikten sonra Ursula Anna Noftiz, kendi arzusuyla Zehra Deniz adını aldı. Türk vatandaşı ve Müslüman oldu. Deniz Gökçen aşkını, "Evet ilk görüşte aşk var. Ben bunu bizzat yaşadım. Bir an gördüm ve aşık oldum. Hâlâ bu aşkı yaşarım, yaşatırım" diye anlatmıştı.
Zaman içerisinde Umre vazifesini de yerine getiren Deniz Gökçen, hayatının 67 yılını Bursa'da geçirdi.
Şükufe , Celal ve Aylin adını verdikleri 3 çocukları dünyaya geldi. Kayınvalidesini kendine örnek alarak, Türk adet ve gelenekleriyle uyum içerisinde yaşadı. Bursa Soroptimist Kulübü üyesi olan Deniz Gökçen, gurbette olsa da o buna 'vatanım' dediği Türkiye'de acı, tatlı, zor, hüzünlü ve neşeli tüm günlerini eşinin ailesiyle birlikte sevgi dolu geçirdi.
Zehra Deniz Gökçen'in ölümü herkesi yasa boğdu. Biricik eşi Memduh Gökçen gazeteye verdiği ilanda, "Sevgili hayat arkadaşım, 67 sene bir yastıkta kocadığım eşim, 20 Mart 2021'de oğlunun yanında uyurken Cenabı Hakk'ın takdiri ilahisi ile Rahmeti Rahman'a kavuştu" diye duyurdu.
Deniz Gökçen, dün Bursa'da Ulu Camisi'nde kılınan cenaze namazının ardından son yolculuğuna uğurlandı.
MANOLYA AĞACININ KÖKLERİNDE 67 YIL
İşte yabancı gelinin, ailesinin sahip olduğu Line TV'de verdiği röportajdan film gibi hikayesinden geride kalanlar:
Manolya Ağacı'nın köklerine (Gökçen ailesinin özgeçmiş kitabı) ben de dâhil oldum. Hayatım bir filme konu olabilir. Çünkü oldukça renkli ve farklı. Bu hayatı yaşarken Memduh'u sevmekten hiç vazgeçmedim.
Gökçen Ailesi bambaşka insanlardı. Bilhassa kayınvalidem adeta bir melek gibiydi. Dindar bir kadındı, geleneklerine düşkündü.
Evlendiğimde gördüm ilk Bursa'yı. Vapurla İstanbul'a geldim. Memduh, vapur yaklaşırken dedi ki, "Bak burası İstanbul, bunlar da akrabalarımız..."
Kalbimle Müslümanlığı seçtim. Kayınvalidemin her şeyini örnek aldığım gibi bunu da aldım. Önce kendim için sonra da iyi evlatlar yetiştirmek için Müslüman oldum, Umre'ye gittim.