Koronavirüs salgını dünyayı kasıp kavuruyor. Türkiye'de de pandeminin başından beri sahada olan ve tehlikenin tam ortasında çalışan filyasyon ekipleri, Anneler Günü'nde de görevlerini sürdürdü.
Koronavirüs salgını dünyayı kasıp kavuruyor. Türkiye'de de pandeminin başından beri sahada olan ve tehlikenin tam ortasında çalışan filyasyon ekipleri, Anneler Günü'nde de görevlerini sürdürdü.
ÇOCUĞUM MASKESİZ YAŞAMI BİLMİYOR
Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Anneler Günü'nü ailelerinden uzakta geçiren Kadıköy İlçe Sağlık Müdürlüğü filyasyon ekipleri SABAH'a konuştu:
3 yaşındaki kızının bu sürecin içinde pandemi çocuğu olduğunu söyleyen Dr. Hüma Baycan Sevgi: Yaşı çok küçük ama el dezenfektanını biliyor, maske takıyor ve sürekli "Maskem nerede?" diye soruyor. Ellerini burnuna götürmemesi gerektiğini öğrendi.
Eve girdiğinde dezenfektan arıyor, hemen ellerini dezenfekte ediyor. Alıştı duruma, maskesiz bir yaşamı bilmiyor. Kızım 'Anne artık sen benimle hiç oynamıyorsun, eve geliyorsun hemen yemek pişiriyorsun' diyor. Ailelerimize çok fazla vakit ayıramıyoruz.
Riskin tam göbeğinde çalıştığımız için hastalığı sevdiklerimize taşımaktan çok korkuyoruz. Artık herkes önlemlerden ve kısıtlamalardan bıktı biliyoruz. Hem sahadaki sağlık çalışanları hem de evdeki anne babalar için zor bir süreç. Herkes kendi savaşını veriyor. Ama bunun tek kurtuluşu korunma ve aşılama.
"BENİM ANNEM HEMŞİRE"
Hemşire Meltem Öndağ: Bu süreçte çocuklar da eve kapandıkları için anne babalarına daha çok ihtiyaç duymaya başladılar. Bende de çocuklarıma yetememe hissi oluşmaya başladı. Filyasyon ekibindeyim ve çalışmalarımız son hız devam ediyor. Çok fazla yorulduğum zaman çocuklarıma vakit ayıramıyorum çünkü kendi yorgunluğum daha ağır basıyor.
Uzaktan eğitim sürecindeler ve maalesef eğitimleriyle de fazla ilgilenemiyorum. Çocuklarıma sarılamamak, duygusal anlamda onlarla bir yakınlık kuramamak ve onlardan uzak durmak çok zor. İki tane oğlum var biri 10 biri 14 yaşında onları bırakacak yerim yok ve evde tek başlarına kalıyorlar. Ama anneleriyle gurur duyduklarını hissediyorum. Çünkü bu sürecin başında sağlık çalışanları alkışlanırken balkona çıkıp 'Benim annem hemşire' diye bağırarak alkışlıyorlardı.
"ÇOCUKLARIMIZDAN AYRI GEÇİRDİĞİMİZ SON ANNELER GÜNÜ OLSUN"
Her zaman annelerine destek oluyorlar ama her çocuk gibi anne istiyorlar. Her zaman içimde ya onlara bir şey olursa ya benim yüzümden bir zarar görürlerse korkusu var. İnşallah bu annelerimizden, sevdiklerimizden ayrı geçirdiğimiz, sarılamadığımız son Anneler Günümüz olsun. Ben hiçbir tedirginlik hissetmeden anneme ve çocuklarıma sarılmayı çok özledim. İnşallah bundan sonra içimizde hiç şüphe olmadan sarılacağımız günler gelsin. Bu süreçte çocuklarımızın bize ihtiyacı var ama şu an ülkenin de bize ihtiyacı var. Nerede ihtiyaç varsa yetebildiğimiz kadar oradayız. Ben hep diyorum ki demek ki burada bana ihtiyaç vardı ve Allah beni bu yüzden buraya gönderdi.