Bu çerçevede Cumhurbaşkanımız "Ümmetin birliğine ve dirliğine" vurgu yaparak, mezhepçilik ve ırkçılık belasına karşı sürekli uyarıda bulunmaktadır.
Sayın Cumhurbaşkanımızın İslam Ümmeti'nin sorunlarının çözümü için yaptığı vurguları, bazı siyasetçiler ve yorumcular tarafından temsil edilen dar bir zihniyet öteden beri "bunlar ümmetçilik yapıyor" diye yargılamaya çalışıyorlar.
En son bir TV programında bir yorumcu aynı köhne yaklaşımla Cumhurbaşkanımızın kullandığı ifadeleri güya yargılamaya çalıştı.
Devletimiz ve milletimiz pek çok boyuta sahiptir. Cumhurbaşkanımız Türk Milleti'nin varoluşuna, hak ve menfaatlerine dayanan siyasete liderlik ediyor. Aynı zamanda da Ümmet'in sorunlarının çözümü, Türk dünyasının dirliği ve medeniyetler arası işbirliği için de çalışmaktadır.
Cumhurbaşkanımız yakın coğrafyamızdaki Türkmen, Kürt, Arap, Sünni, Şii, Hristiyan, Yahudi, Ezidi ve diğer tüm toplulukların barışı için mücadele etmektedir.
Bu çerçevede Cumhurbaşkanımız "Ümmetin birliğine ve dirliğine" vurgu yaparak, mezhepçilik ve ırkçılık belasına karşı sürekli uyarıda bulunmaktadır.
Türkiye Cumhurbaşkanı'nın "Ümmet" demesini, Cumhuriyet değerlerine, toplum ve millet kavramlarına aykırı görmek köhnemiş bir zihniyettir.
Cumhuriyetimizin şan ve şerefini koruyan Türkiye ve millet odaklı siyasetin lideri Cumhurbaşkanımız, Ümmetin birliğini, Türk dünyasının güçlenmesini, komşu halkların barış içinde yaşamasını da gözetmektedir.
Kültür ve inanç coğrafyamızın değerleri ile Cumhuriyet değerlerimizi çatıştıran anlayış ilkel bir yaklaşımdır.
Bu zihniyet, vatandaşlarımızın aidiyet bilincini yaralayan ve devlet-millet birlikteliğine mâni olan bir çizgiyi temsil etmektedir. Ayrıca devletimizin be milletimizin dünya ile ilişkisini tek boyuta indirgemektedir.
Medeniyet ve siyaset değerlerimizi çatıştıran bu dar anlayış Cumhuriyet değerlerine yaslandığı iddiasını öne sürse de aslında Cumhuriyetimizin tarihsel derinliğini ve Türkiye'nin etki coğrafyasını idrakten uzaktır.
Cumhurbaşkanımızın çok boyutlu bir kültürel yaklaşıma ve siyasete yaslanan vurgularını hadsiz şekilde yargılamaya çalışanlar, öncelikle bu kavramları alfabe düzeyinde öğrenmelidir.
Cumhurbaşkanımızın, milletimizin ve Cumhuriyetimizin tarihten bugüne taşıdığı değerlerin güçlenmesi için nasıl çalıştığına herkes şahittir.
Türk dünyası, Cumhurbaşkanımızın Türk dünyası için ne büyük mücadele verdiğini en son Karabağ savaşında görmüştür. Ve Ümmet, Cumhurbaşkanımızın Mescidi Aksa ve Kudüs için öteden beri verdiği mücadeleyi bugünlerde yine görmektedir.
Türkiye "örgütlü cehalet"in millet, cumhuriyet, demokrasi, ümmet, toplum, Türk dünyası, Avrupa vizyonu kavramlarını birbiriyle çatıştıran ilkelliğini geride bırakmıştır.
Cumhurbaşkanımız liderliğindeki siyaset ülkemizin tarihsel derinliğini ve stratejik tüm boyutlarını kapsamaktadır.
Atatürk'ün "Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır" sözü Cumhuriyetimizi yaşatmak ve güçlendirmek için ilkemizdir. Cumhuriyetimizi sonsuza kadar yaşatmaya azimliyiz.
Cumhurbaşkanımızın bugün vurgu yaptığı gibi ülkemizi yeni hedeflere ulaştırmak için çalışmaya devam edeceğiz. Ve Kudüs'ün ve Mescidi Aksa'nın izzetini korumaya da var gücümüzle çalışacağız.