"17-25 Aralık ve 15 Temmuz'da beceremediklerini anladıkları anda uluslararası operasyona başladılar. Bu, Dubai merkezli uluslararası bir operasyon. Ama okyanus ötesini de unutmayın. Amerika'da bu olayın önemli bir yerinde bulunuyor. Özellikle bu kişinin, Türkiye'den gittikten sonra, Karadağ ve Makedonya'ya geçişi özellikle oradan Fas'a geçti. Fas'ta herhangi bir operasyon olmaksızın 3 gün sonra Birleşik Arap Emirlikleri'ne geçti. Bu hattı izlerken, kim ya da kimler yardım etti? Fas'ta kim ona ne teklif etti ki birden BAE'ye geçmeye karar verdi. BAE'ye geçmeye karar verdikten sonra bu kasetler piyasaya sürülmeye başlandı. Dolayısıyla bu zincirin halkalarına baktığınızda, bu kişinin uluslararası bir operasyonun aparatı haline geldiğini anlayabiliriz. Tamamen kahvehane dedikodusu yapıyor, elinde herhangi bir bilgi ve belge yok. Dedikodu üzerinden alıcı buluyor. Öyle ki; Erdoğan ağzıyla kuş tutsa yaranamayacağı bir kesim var. O kesimde çok hile, hurda ve problemli, hastalıklı bir duruş başladı.
"ELİNDE HİÇBİR BİLGİ VE BELGE YOK"
Bu kişinin dediklerini ve Dubai merkezli uluslararası operasyon olan, 17-25 Aralık, 15 Temmuz gibi daha hibrit ve farklı bir tona bürünmüş bu operasyonu ve burada söylenenleri doğru kabul edip üzerine abanıyorlar. Bunun üzerinden hesap soruyorlar. Buraya yakın medyaya baktığımızda, tuhaf başlıklarla ortaya çıkıyorlar. Dubai merkezli, ABD aklı, aparat organize suç örgütü lideri. Ama elinde hiçbir bilgi ve belge yok.
"AK PARTİ SÜREKLİ BU TARZ OPERASYONLARLA KARŞI KARŞIYA KALDI"
Medya ve siyaset içindeki aktörlere de bunları papağan gibi tekrarlatıp algı üzerinden bir mühendislik başlıyor. 2002'de AK Parti iktidara geldiği günden bu yana, sürekli şekil değiştiren bu operasyonlarla karşı karşıya kaldı."