"GÜNEY MARMARA'DA RİSK BİRAZ DAHA FAZLA"
Doç. Dr. Mustafa Yücel, özellikle bazı kıyı bölgelerde karışımın daha yüksek olduğu belki lokalize yerlerde 40-50 metre bandında müsilajın çöktüğünü sedimanda bulabileceklerini dile getirerek, şunları anlattı:
"Benim kişisel olarak düşüncem ve endişem, geçen haftaki seferlerimizin bir sonucu özellikle güney Marmara'da riskin biraz daha fazla olduğu yönünde. Orada biraz daha fazla oksijen kaybı bulmaya başladık. Özellikle bugünkü örneklemelerimizi orada da tekrarlayınca daha net bir şey söylemek mümkün olacak. En azından Kuzey Marmara'da müsilajın henüz 30 metrenin altına inmediğini görüyoruz. Bu, nispeten iyi bir haber. Dibe geçmesi demek Marmara için şöyle kötü bir haber olurdu, bu ilelebet orada kalacaktı ve bir oksijen faturası çıkaracaktı sisteme. Zaten bir nebze oksijeni kalmış Marmara'nın derinlerine yine bir yük getirecekti. Şu an böyle olmadığını gördük. Bunun ilerleyen haftalarda ve aylarda böyle olmayacağı anlamına gelmiyor. Gözlemlere devam edeceğiz."
"MÜSİLAJ OKSİJENİ 2,5-3 SAATTE TÜKETTİ"
ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü'nde araştırmacı olarak görev yapan Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Mantıkçı da proje kapsamında denizdeki oksijen tüketimi üzerine araştırmalar yaptığını söyledi.
Adalar'ın güneyindeki oşinografik istasyondan aldıkları müsilaj örneği üzerinde deneyler yaptıklarını aktaran Mantıkçı, "Bu deneylerde görünüyor ki müsilaj oksijeni 2,5-3 saatte tüketti. Bu çok yoğun bir örnek ama bu deney şunu gösteriyor; müsilajlı su, oksijeni tüketiyor. Bunu çok net söyleyebiliriz." dedi.
Bu verinin deniz yaşamına etkisine ilişkin Mantıkçı, "Müsilaj deniz tabanını kaplarsa oksijenin tükenmesine, dolayısıyla belirli oksijen limitlerinde yaşayan canlıların da ortadan kaybolmasına sebep olur." değerlendirmesinde bulundu.