Türkiye'ye yönelik çifte standart uygulandığını anlatan Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"Çifte standardın sebebi, ya benim üyem olacak ya benim dostum olacak. Uluslararası hukuk kriterleri AB üyesi olan veya olmayan diye ayrıma tabi midir? Hayır. Peki uluslararası hukuk kuralları, AB üyesi olan ya da olmayanlara ayrı mı uygulanır? Uygulanmaması gerekiyor. Uluslararası hukuk kuralları Hristiyan, Müslüman diye ayrı ayrı toplumlar için farklı uygulanabilir mi? Hayır uygulanamaz. 'İki devletli çözüm' diyoruz, 'hayır' diyorlar, 'neden' diyoruz, 'bu ada küçük, iki devlet olmaz'. Beraber olma imkanı da olmadı, Rum tarafı reddetti, bunların esas derdi, sadece Rum tarafı, Yunanistan değil, uluslararası toplumda egemen bir Türk devletinin orada olmasını istemiyorlar, oradaki Türklerin Rumların bir azınlığı olarak yaşamasını istiyorlar, biz artık buna müsaade etmeyeceğiz, müsaade etmediğimizi gördükleri için son günlerde seslerini çıkarmaya başladılar. Kim ne derse desin, kim hangi sesi çıkarırsa çıkarsın biz kararlı bir şekilde adımlarımızı atacağız, KKTC'nin, Kıbrıs Türk halkının ve Türkiye Cumhuriyetinin haklarını sonuna kadar inşallah savunacağız."
Dışişleri Bakanı, bu bakımdan basına da önemli görev düştüğünü, haklı davanın anlatılmasında basının duyarlı davranması gerektiğini söyledi.
Çavuşoğlu, demokrasinin önemli güçlerinden medyanın güzellikleri anlattığı gibi yöneticilerin eksiklikleri görmesine de vesile olduğunu belirtti.
Medyanın tarafsız, bağımsız olabilmesi için ekonomik güce de sahip olması gerektiğinin farkında olduklarını ifade eden Çavuşoğlu, medya kuruluşlarının zaman zaman "yandaş", "onun, bunun yanında" gibi eleştirilere maruz kaldığına dikkati çekti.
Bu durumun dünyanın her yerinde var olduğunu aktaran Çavuşoğlu, örneğin İngiltere'de, ABD'de hangi gazetenin ya da televizyonun demokrat, cumhuriyetçi veya muhafazakar olduğunun bilindiğini kaydetti.
"BİR ULUSAL GÜVENLİK MESELESİDİR"
Basın yayın organlarının ya da yönetenlerinin farklı ideolojileri olabileceğini ancak temel ilkelerden şaşmamak gerektiğini vurgulayan Çavuşoğlu, şöyle konuştu:
"Bugün Türkiye'de iktidarı destekleyen de acımasızca eleştiren yayın kuruluşları da var. Bu da doğal, bunlar da olacak. Bizi eleştirenlerden bazen hoşlanmıyoruz oysa bu demokrasinin bir gereğidir. Oysa son günlerde başka tartışmalara şahit oluyoruz. Özellikle basın yayın organlarının, medyanın dışarıdan fonlanması ve ülkemizin ulusal güvenliğini tehdit edecek şekilde başkaları tarafından yönetilmesi de son derece tehlikelidir, bir ulusal güvenlik meselesidir. O nedenle medyamızın, basınımızın her bakımdan bağımsız ve tarafsız olması, demokrasimiz, ülkemiz, geleceğimiz için önemlidir."
ANTALYA DİPLOMASİ FORUMU GELECEK YIL MART YA DA MAYISTA YAPILACAK
Bakan Çavuşoğlu, Antalya'nın turizm, tarımın dışında diplomasinin de merkezi haline geldiğini belirtti.
Kentin, NATO, G20 Liderler Zirvesi gibi birçok uluslararası programa ev sahipliği yaptığını anımsatan Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, TBMM'nin, kendisinin ve birçok bakanın bazı programlarını Antalya'da gerçekleştirdiklerini kaydetti.
Haziranda da Antalya Diplomasi Forumu ile devlet liderlerinin, dışişleri bakanlarının, aydınların Antalya'da bulunduğunu dile getiren Çavuşoğlu, forumun geleneksel hale geleceğini, gelecek yıl da mart ya da mayısta Antalya'da düzenleneceğini bildirdi.