Türkiye orman yangınlarıyla mücadele ederken Sözcü ve Birgün yine manipülasyon peşinde! THK'dan flaş açıklama

Türkiye dört bir yanda aynı anda başlayan orman yangınlarıyla mücadeleye devam ederken, bir yandan da yangınların çıkış nedeni soruşturuluyor. Yangınlara müdahale konusunda dört bir koldan mücadele sürerken, Sözcü ve Birgün gibi gazeteler ise manipülasyon yaparak yangına müdahalede yetersiz kalındığı algısını oluşturmaya çalıştı. Sabotaj ve yangınları PKK'lı teröristlerin çıkarttığı iddialarını görmezden gelen Sözcü ve Birgün, THK uçakları üzerinden manipülasyon yaptı.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :30 Temmuz 2021 , 09:27 Güncelleme Tarihi :30 Temmuz 2021 , 15:25
Türkiye orman yangınlarıyla mücadele ederken Sözcü ve Birgün yine manipülasyon peşinde! THK’dan flaş açıklama

İÇİNDEKİLER

Son 48 saatte Antalya, Mersin, Adana, Osmaniye, Kahramanmaraş, Muğla, Kütahya, Kocaeli, Aydın, Hatay, Kayseri ve Kilis'te orman yangınları çıktı.

Alevleri söndürmek ve vatandaşın mağduriyetini gidermek maksadıyla tüm imkanlar seferber edilirken provokatörler bir kez daha sahneye çıktı.

Yangınların birbirinden farklı noktalarda denk zaman dilimlerinde çıkması, terör örgütü PKK'nın sabotajı ihtimalini kuvvetlendirdi. Sosyal medyada iddialar gündem olurken, CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül'ün başını çektiği bir grup sosyal medya kullanıcısı, yangınlara müdahale etmek için yeterince uçak kullanılmadığını öne sürdü.

SÖZCÜ VE BİRGÜN YİNE MANİPÜLASYON PEŞİNDE
Türkiye'nin birçok bölgesinde aynı anda başlayan yangınları söndürmek için müdahale hemen başlarken ve devletin tüm imkanları seferber olurken, Sözcü ve Birgün gibi gazeteler yine manipülasyon peşine düştü. Yangınlarla ilgili sabotaj ihtimali araştırılırken ve PKK yandaşı hesaplar sosyal medya üzerinden adeta sevinç çığlıkları atarken; Sözcü ve Birgün ise bunları görmezden gelerek THK'nın eski uçakları üzerinden provokasyon yaptı.

Teknolojik olarak geri kalmış, yangına müdahaesi sınırlı ve uçması riskli uçaklar üzerinden yapılan manipülasyonla yangına müdahalenin yetersiz kaldığı algısı yaratıldı.

Söz konusu iddialara, Orman Fakültelileri Derneği'nden (ORFAMDER) açıklama geldi.

"THK UÇAKLARI 1970 TEKNOLOJİSİNE SAHİP, 2 DEFA İKMAL YAPABİLİYOR"
"Yangın söndürme uçağı mı helikopteri mi?" tartışmalarının kriz dönemlerinde bilerek yanlış bilgilerle sürdürüldüğünün ifade edildiği açıklamada, Türk Hava Kurumuna (THK) ait 1970 yılı teknolojisine sahip yangın uçaklarının 4,5 ton su kapasitesine sahip olduğu vurgulandı.

Uçakların, modernizasyon çalışmaları sonrasında su kapasitelerinin 4 tonun altına düştüğü vurgulanırken, "Bu uçaklar dalgasız ve asgari 2 km açıklığı olan su yüzeyine sahip deniz, büyük gölet ve barajlardan su ikmali yapabiliyorlar. Yine modernizasyonları yapılmadığı için 1960'lı yılların teknolojisine ait AVGAS yakıt ile çalışabiliyorlar ve bundan dolayı THK bu uçakları sadece AVGAS yakıt tankerlerinin ikmal edilebileceği havaalanlarına gönderilebiliyor. Uçaklar 1 saatte ortalama 2 defa su ikmali yapabiliyor." denildi.

Yapılan açıklamada ayrıca, THK'nın 2019 yılı için yapılan ihalede 1 saatlik uçuş ücreti olarak 71.500 TL teklif sunduğu ifade edildi.

Türkiye'de ve dünyada orman yangınlarıyla mücadelede kullanılan K-32 ve Mi-8 cinsi helikopterlere de değinilen açıklamada şu ifadeler yer aldı: "K-32 ve Mi-8 cinsi yangın söndürme helikopterlerinin su taşıma kapasitesi 2,5 tondur. Bu helikopterler uçakların su ikmali yapabildiği su kaynaklarının yanında, Orman Genel Müdürlüğü tarafından yangına hassas bölgelerde her 5 km de bir tane olacak şekilde yapılan, 400 ila 1200 ton kapasitesi olan havuz ve göletlerden su ikmali yapabiliyor. Uçakların 1 saatte iki defa 4'er tondan 8 ton su ikmali yapabilmesine karşın helikopterler bir saatte ortalama 8 defa ve her seferinde 2,5 tondan 20 ton su ikmali yapabiliyor. 2019 yılında yapılan helikopter ihalesinde bir saatlik ücret için en düşük teklif 26.250 TL olarak verilmiş."

THK UÇAKLARI 8 TON SU ATARKEN HELİKOPTERLER 20 TON SU ATABİLİYOR
Yapılan açıklamanın devamında, bir helikopterin bir saat sürede 20 ton su alabildiği, bir uçağın ise en fazla 8 ton su atabildiği vurgulandı. THK uçaklarında ton başına maliyet 8 bin 900 lira olurken, helikopterlerde ise bu rakam bin 300 liraya düşüyor.

Yapılan açıklamanın devamında ise şu ifadeler yer aldı:
THK'nın halihazırda 9 adet amfibik uçağı bulunmakta. Şimdiye kadar 2009-2015 yıllarında 7 yıl için 4 adet Amfibik Uçak, 2016-2018 yılları arasında 3 yıl için 5 adet amfibik uçak orman yangınlarıyla mücadele kapsamında kullanılmıştır. Alındığı günden beri 9 adet uçağın hepsinin birden aynı anda hiçbir zaman faal olamadığı konunun uzmanları meslektaşlarımız tarafından da dile getirilmektedir.

Faal olan uçak sayısı ilk yıllarda 6-7 adet iken günümüzde 3-4 adete kadar düşmüştür. Üretim bandından kaldırılan eski bir model olmaları sebebiyle parça temininde güçlükler çekildiği THK tarafından defalarca Bakanlığa da bildirilmiştir.

Kanımızca asıl soru şudur: Helikopterlerin uçaklardan daha etkili olduğu son derece açık iken tam tersini iddia eden ve toplumu manipüle edenler; bir OGM çalışanı mühendisin yangını söndürmek için çıkardığı karşı ateşi "ormanları yakıyorlar" diye manipüle edenler ne yapmak istiyor?

Tesadüf müdür bilinmez; Yangınlardan önce tamamen yalan bilgilerle uçak-helikopter tartışması çıkarılmış, sonra seri şekilde yangınlar tüm egeye yayılmıştır. İzmir Menderes ilçesi Özdere'de oteller bölgesi olarak adlandırılan bölgede 1 Temmuz günü çıkan büyük yangınları HBİM üstlenmişti. Terör örgütü, Türk turizmini hedef almaya devam edecekleri tehdidinde bulunarak, yerli ve yabancı turistleri bölgeyi terk etmeye çağırmıştı. Tokat'ın Erbaa ilçesine bağlı turistik Dokuzçam köyünde 4 Temmuz 2019 tarihinde çıkan ve geniş bir alanı küle çeviren orman yangınını yine HBİM üstlenmişti. Teröristler eylemi Türkiye'nin terörle mücadelesine yanıt ve Türk turizmine zarar vermek için yaptıklarını açıkladı. İstanbul'da Kartal Aydos ormanlarında ve Muğla'nın Datça ve Milas ilçelerinde Temmuz ayı başında çıkan büyük orman yangınlarını yine aynı örgüt tarafından çıkarıldığı anlaşıldı. Muğla'daki yangında birçok köy boşaltılmıştı. Peki terör örgütleri yangın terör eylemlerini üstlenmişken, aynı çevrelerin hiç tepki vermemesi düşündürücü değil mi?

BAKANLIĞIMIZ VE ÖZELDE ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'MÜZÜN ÇABALARINI TAKDİR EDİYOR, KOLAYLIKLAR DİLİYORUZ.

THK'DAN İDDİALARA YANIT
THK'den yapılan açıklamada, bazı basın yayın organlarında başta Manavgat olmak üzere ülkenin çeşitli yerlerinde meydana gelen orman yangınlarında THK'nin hava araçlarının kullanılmadığı iddialarının yer aldığı ifade edildi.

Açıklamada, THK'nin tüm yangınlara daha önceden olduğu gibi Orman Genel Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilmiş ihale kapsamında müdahale ettiği vurgulandı.

"BU İDDİALAR GERÇEĞE AYKIRIDIR"
Kamu yararına çalışan THK'nin gerçeğe aykırı şekilde haberlere alet edilmesi ve kamuoyunun yanıltılmasının kabul edilemez olduğu belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi: "Milletimizi derinden üzen orman yangınlarıyla topyekün mücadele edilirken, asılsız iddialarda bulunanlar ağır vebal altındadır. Öte yandan, ciğerlerimiz yanarken daha önceden detaylı açıklama yapılmasına rağmen, (görev yapmayan ve yıllık maliyeti 11 milyonu bulan) pilotların işten çıkarılması hususundaki iddiaların ısrarla tekrarlanması en hafif deyimiyle kötü niyetlerin göstergesidir. Bununla birlikte teknisyenlerimiz de halen görevlerine devam etmektedir.

Şu anda Manavgat dahil ülkemizin çeşitli bölgelerinde, 3 adet Beriev BE-200 10 bin litre kapasiteli amfibik yangın söndürme uçağı, 15 adet Mi-8 2 bin 500 litre kapasiteli genel maksat helikopteri, 2 adet genel maksat yangın söndürme CH-47 Chinook 7 bin 500 litre kapasiteli helikopterler, olmak üzere orman yangınlarına müdahale eden tüm araçlar içinde, kiralama yoluyla temin ettiğimiz ve halen kurumumuzca operasyonları yönetilen toplam 20 hava aracımız Manavgat'taki yangın dahil ülkemizin her bölgesinde devam eden yangınlara ara vermeden müdahalede bulunmaktadır."

THK CHP'NİN ARKA BAHÇESİ GİBİ YÖNETİLDİ
Kayyum atanmadan önce Türk Hava Kurumu (THK) adeta CHP'nin arka bahçesi haline gelmişti. CHP'li Haluk Pekşen kurucusu olduğu hukuk bürosu üzerinden sözleşme imzaladığı THK'yı adeta yönettiği ortaya çıkmıştı.

SÖZLEŞMEDE NELER VARDI?
Türk Hava Kurumu eski Genel Başkanı Bertan Nogaylaroğlu ile Pekşen Hukuk Bürosu adına Haluk Pekşen'in kızı Ezgi Pekşen'in imzalarını taşıyan 15 Mayıs 2019 tarihli ve iki yıl geçerli sözleşmede ilgili hukuk bürosuna geniş yetkiler tanınıyor. THK'nın genel merkez teşkilatı dışında şube, temsilcilik ve bağlı şirketlerini de kapsayan sözleşmede büro hukuki iş ve işlemlerin yürütülmesini üstleniyor.

EN ÜSTTEN HARCIRAH
Sözleşmenin ücretler bölümünde büroya THK'nın alacak ve borçlarına ilişkin takip edilecek hukuki süreç sonucunda tahsil edilen miktar üzerinden yüzde 5 avukatlık ücreti ödenmesi, ayrıca aylık 20 bin TL avukatlık ve danışmanlık ücreti ödenmesi, THK'nın görevlendirmesi ile yurt içi ve yurt dışı çalışmaların yürütülmesinde THK tarafından uygulanmakta olan en üst harcırah mevzuatı hükümlerinin uygulanması yer aldı.

YANGIN SÖNDÜRME İHALESİ ALMADI
Öte yandan Nogaylaroğlu'nun göreve geldiği 2018 yılından itibaren kurum adına hiçbir şey yapmadı. Nogaylaroğlu'nun kuruma en büyük zararının ise uçakla yangın söndürme ihalesini almayarak yaptığı belirtildi. 35 yıldır kesintisiz sürdürülen uçakla yangın söndürme ihalesine Nogaylaroğlu'nun teminat mektubu bulamadığı için teklif vermediği öğrenildi.

ANLAŞMA İHTİMALİ YOK EDİLDİ
O dönem Nogaylaroğlu'nun başka istekli çıkmayıp da sadece THK elinde böyle bir filoyu barındırdığı için Orman Bakanlığı tarafından pazarlık usulü anlaşma için bir müddet sonra davet edildiği, ancak bir önceki yılın yüzde 80 üzerinde fiyat teklifi vererek anlaşma ihtimalini yok ettiği bildirildi.

HURDA UÇAKLARA 85 MİLYON AVRO
Sonrasında Tarım ve Orman Bakanlığı 24 olan helikopter sayısını 30'a çıkarttı. Bakan Pakdemirli, yaşanan olaylar sonrası "Bu hurda uçaklara bu zamana kadar biz 85 milyon avro vermişiz, bu sene 4 milyon avro vermedik diye mi oluyor? Yani bir adamı sırtında 40 yıl taşı, sonra indir, böyle mi olacak?" ifadelerini kullandı.